30 Aralık 2010 Perşembe

Yeni Zelanda-Pakistan, 3.T20, Pakistan 183/6, Yeni Zelanda 80, Pakistan 103 koşu ile kazandı

Pakistan 183/6 (Shehzad 54, Razzaq 34*, Franklin 2/12), Yeni Zelanda 80 (Styris 45, N.McCullum 8, Afridi 4/14)

T20 serisinin son maçında Pakistan ev sahibi Yeni Zelanda’yı farklı yenerek onurunu kurtarmayı başardı. İlk maçı kazanarak seriyi galibiyetle bitirmeyi garantileyen ve son maçta ciddiye almayan Yeni Zelanda’ya sağlam bir ders veren Pakistan, ilerisi için dikkat edilmesi gerektiğini hatırlattı.
Kura atışını kazanarak vurucu olmayı seçen Pakistan’ın parlak başlangıcı, yüksek bir skorun temellerini oluşturdu. İlk 8 over Mohammed Hafeez’in liderliğinde iyi giden Pakistan, Ahmed Shehzad’ın açılış vurucusu olarak kullanılmasının da meyvelerini topladı. James Franklin’in her 2 açılış vurucusunu avlamasından sonra klasik Pakistan orta sıra vurucularının dirençsizliği görüldü. Umar Akmal, Shahid Afridi ve Abdul Razzak üçlüsünün ilk maçın kahramanı Tim Southee ve zavallı Adam Milne’i dağıtmasıyla ivmeyi sürdüren Pakistan kolayca 183’e ulaştı.
Yeni Zelanda için ise inning kabus gibi başladı. İlk 4 sıradaki vurucu sayı alamadan oyun dışı kaldığında zaten Pakistan sadece 3 koşu vermişti ve bunlar hep ekstra sayılardı. Böyle bir enkazdan kimsenin kurtulması mümkün değildi. Yeni Zelanda Scott Styris’in çabasıyla biraz olsun direnmeye çalıştıysa da Styris’in çabası bu zayıf takım eforu içinde eridi gitti. Shahid Afridi 4/14 ile en iyi atıcı performansını sergilerken 103 koşuyla galip gelen Pakistan, Test statüsündeki ülkeler arasında oynanan maçlardaki en farklı skoru yakaladı. Abdur Razzaq maçın adamı seçildi. İki takım bundan sonra 07 Ocak’ta başlayacak 2 maçlık Test serisinde mücadele edecek.

Avustralya'nın Sydney Test Maçı Kadrosu Açıklandı

Ashes'ı dün Melbourne'de kaybeden Avustralya'da en dikkat çeken eksik, kaptan Ricky Ponting'in yokluğu. Perth'te parmağında kırık oluşan ve Melbourne'de sakat sakat oynayan Ponting'in sakatlığının ilerlemesi nedeniyle kadrodan çıkarıldığı belirtildi. Yerine New South Wales'in ümit veren vurucusu Usman Khawaja oynayacak. Khawaja bu sayede Avustralya'yı krikette temsil eden ilk Müslüman oyuncu olacak. Melbourne'de ayak bileğinde stres kırığı oluşan ve ameliyat oması gereken Ryan Harris'in yerine Doug Bollinger çağırıldı. Sydney'de 4 hızlı atıcı kullanması beklenmeyen Avustralya'da tartışılan ismi Michael Beer'in ilk Test maçına çıkması bekleniyor. Bir sürpriz de Ashes kadrosuna alımadıktan sonra yerel lig Sheffield Shield'de hem atıcı hem de vurucu olarak harika bir performans gösteren off-spinner Nathan Hauritz'in kadroya çağırılmaması oldu. Ancak asıl büyük sorunun cevabı bu maçtan sonra belli olacak. Acaba Ricky Ponting kariyerine nokta koyacak mı?

Kadro: Michael Clarke, Brad Haddin, Doug Bollinger, Michael Beer, Phillip Hughes, Ben Hilhenhaus, Michael Hussey, Mitchell Johnson, Usman Khawaja, Peter Siddle, Steven Smith, Shane Watson

29 Aralık 2010 Çarşamba

Test Serisi: Güney Afrika 131&215-Hindistan 205&228, Hindistan 87 koşu farkla kazandı

Güney Afrika 131&215(Prince 39*,Smith 37,Sreensath 3-45,Khan 3-57)Hindistan 205&228(Laxman 96, Sehwag 32,Tsotsobe 3-43, Morkel 3-47)

Dün akşam yağan yağmurun ardından bugün hava temizlenmiş, güneş açmıştı. Tabi yağmur yağan gecelerin ertesindeki sabahlarda wicket almanın daha kolay olabileceği ihtimali düşünülerek, ilk overlarda heyecanlı bir şeyler beklemek gerekiyordu ve olayların gelişmesi için başlayan bekleyiş fazla uzun sürmedi.

Bu seride inişli çıkışlı grafik çizen ve wicket alabilmesi olumlu, kontrolü kaybetmesi olumsuz özelliği olarak ortaya çıkan Sreensath, Kallis'in wicketını alarak günün ilk bombasını patlattı. Dravid, taa serilerin başında 'bounce, yani çok zıplayan toplar planı Güney Afrika'ya ters tepecek' derken böyle bir şeyler mi kasetmişti acaba. Hemen ardından, serilerin kahramanlarından Harbhajan'ın tartışmalı wicketı geldi ve Hindistan'ın centuriondaki kabusu AB De Vİlliers oyun dışı kaldı. Güney Afrika için olumlu gibi gözüken tablo bir anda tersine dönmüştü. Boundary bulabilen Boucher da, yine tartışmalı bir kararla Davis tarafından oyun dışına gönderilince işler büsbütün zorlaştı. Wicketın kahramanı, bir önceki testte yokluğu epeyce hissedilen Zaheer Khan'dı. Aynı Zaheer, Steyn'i de 10'u göremeden gönderdi. Yemek arasına da 182/7'yle girilirken Güney Afrika'nın alması gereken koşu halen 100+ noktasındaydı. Seans başları, hep Hindistan'a iyi gelmişti ve bugün de öyle oldu. Paul Harris de oyuna veda ederken, Hindistan'ın belki de galibiyet yolunda tek derdi olarak Ashwell Prince kalmıştı. Fakat tek başına ortana konan bu gayret yeterli değildi ve serilerin şanssız olarak nitelendirilen adamı Ishant Sharma'nın aldığı iki wicketla, Hindistan rahat bir galibiyete ulaştı ve seriyi eşitleid. Belirleyici son maç, Cape Town'da oynanacak ve ayın 2'sinde başlayacak.

The Ashes: Avustralya-İngiltere, 4.Test, 4.Gün, Avustralya 98 & 258, İngiltere 513, İngiltere inning ve 157 koşu farkla kazandı

Avustralya 98 (Clarke 20, Hughes 16, Tremlett 4/26) & 258 (Haddin 55*, Watson 54, Bresnan 4/50), İngiltere 513 (Trott 168*,  Prior 85, Siddle 6/75)

Sonunda ilk günden beri beklenen gerçekleşti ve İngiltere maçı büyük bir farkla kazanarak Ashes serisinde 2-1 öne geçti. Bu skorla son maç öncesi Ashes’ı İngiltere’ye geri götürmeyi garantileyen İngiltere, 24 yıl sonra tarihi bir başarıya imza atmış oldu. Aldıkları farklı galibiyetle de rakibi Avustralya karşısında 1956’dan beri en farklı galibiyetle üstünlük sağlamış oldular.
Ryan Harris’in yokluğunda geri kalan 3 wicketı almak İngiltere için büyük bir sorun teşkil etmedi. Tehlikeli adamların sonuncusu Mitchell Johnson’ın günün ikinci overında Chris Tremlett tarafından dışarı çıkarılması işin bittiğinin göstergesiydi. Daha sonra oyundaki Bad Haddin’e eşlik eden Peter Siddle’ın maceracı vuruşları ve Haddin’in direnişi Avustralya’nın farkı azaltmasından başka bir işe yaramadı ve önce Siddle’ı, hemen sonraki overda da Ben Hilfenhaus’u sırasıyla Graeme Swann ve Tim Bresnan’ın oyun dışı bırakması İngiltere’nin sonuna dek hak ettiği galibiyeti elde etmesini sağladı. Son wicketın alınmasıyla da kutlamalara başlayan İngiltere’de bu tarihi galibiyeti getiren oyuncular alkışlarla sahayı terk ettiler. Maçın adamı Jonathan Trott seçildi.
Serinin 03 Ocak’ta Sydney’de oynanacak son maçı Avustralya için bir prestij meselesi olmaktan öte bir anlam taşımıyor. İngiltere ise Sydney’de de galip gelip seri boyunca kurduğu üstünlüğü Ashes serisi galibiyetiyle pekiştirmek isteyecektir.   

28 Aralık 2010 Salı

Test Serisi 3. Gün Güney Afrika 131&111/3 - Hindistan 205&228

Güney Afrika 131&111/3(Smith 37, Sreensath 2-30) Hindistan 205&228(Laxman 96,Tsotsobe 3-43)

Belirleyici olması beklenen ve sonunda ibreyi Güney Afrika lehine döndüren bir günü sonlandırdık. Hindistan'da Zaheer Khan, Laxman'la ortaklığında önemli işlere imza atarken, kendi atıcı olduğu dönemde ilk devreyi arattı. Atışlarda Harbhajan Singh'ın önderlik ettiği Hindistan, rakibe o kadar da kolay teslim olmayacaklarını göstermeye çalıştı.

VVS Laxman, dünün sonunda sükunetini kaybetmeyip, soğukkanlılıkla takımın galibiyet umutlarını ayakta tutacak bir performansa imza atmış ve 23 koşuyla takımı 91'e taşımıştı. Yine kurtarıcı rolünde izlediğimiz deneyimli batsman, adeta dün kaldığı yerden devam ederek başladı güne. Tabi Pujara'nın günün başında çıkarılması, Hindistan'ı biraz korkutsa da Dhoni ve Laxman'ın varlığı, Güney Afrika içn yeteri kadar tehdit ediciydi. Bu ortaklık, baş ağrıtıcı kıvama geldiğinde de sahneye Tsotsobe çıktı ve Dhoni'yi 21'de dışarı gönderdi. Ardından gelen çabuk wicketlarla çözülecekmiş gibi gözüken Hindistan, Zaheer Khan'ın nispeten uzun direnişiyle moral buldu. Paul Harris ve Jacques Kallis sonradan açılsalar da, Hindistan, bir şeyler umamabileceği, 302'lik skoru bulmayı başardı.

Güney Afrika'da kendsinin 2. maçın 4. devresine oldukça temkinli ve sağlam bir başlangıç yaptı. Kavis bulamayan hızlı atıcılar Zaheer, Sharma ya da Sreensath, rakibin 63'e kadar kayıp yaşamadan gelmesini engelleyemediler. Kırılma noktası, Sreensath'ın Greame Smith'i çıkarmayı başarması oldu. İlginç bir tesadüfle Sreensath, seans sonundaki overda wicket aldı. (İlk devrede de De Villiers'i çıkarmıştı). Son seanstaki hesap, kriketin karmaşık gözüken yanlarının elimine edilmiş haliydi. Güney Afrika'ya, galibiyet için 233 koşu lazımdı. Hindistan'sa kazanabilmek istiyorsa, rakibin 9 wicketını almalıydı. Tüm bunlar için de -eğer yağmur yağmazsa-2.3 günleri vardı. Çaydan sonra olaylar hızlı gelişti. Önce Harbhajan Singh, sonra da Sreensath, üstüste gelen wicketlarla Petersen ve Amla'yı çıkardılar. Bu gözdağından sonra Jacques Kallis ve AB De Villers'ın koşuları epey bir süre kısıtlandı. Yetersiz ışık nedeniyle gün sonunda dek 111'i bulabilen Güney Afrika, Kallis-De Villiers ikilisiyle 83'ten başlamıştı. Hindistan'a galibiyet için 7 wicket lazım, Güney Afrika'nınsa 192 koşuya ihtiyacı var.

Yeni Zelanda-Pakistan, 2.T20, Yeni Zelanda 185/7, Pakistan 146/9, Yeni Zelanda 39 koşu farkla kazandı

Yeni Zelanda 185/7 (Guptill 44, Franklin 40, Saeed Ajmal 3/35), Pakistan 146/9 (Hafeez 46, Umar Akmal 26, Nathan McCullum 4/16)

Yılın başarısız 2 ekibini Hamilton'da karşı karşıya getiren maçta ev sahibi ekip serinin 2. maçını da kazanarak turun geri kalanı için moralini yükseltti.
Kurayı kazan Pakistan atıcı olmayı seçerek rakip üzerinde erken baskı oluşturmayı hedefliyordu. Daha ilk topta Abdul Razzaq'ın Jesse Ryder'ı avlamasıyla da bu taktiğin ne kadardoğru olduğu düşünülebilirdi. Buna rağmen özellikle ilk maçta Shoaib Akhtar'a karşı zorlanan Yeni Zelandalı vurucuların farklı düşünceleri vardı. İlk maçın en iyi oyuncularından Martin Guptill'e eşlik eden James Franklin'in sağlam duruşu önce Akhtar tehlikesinin atlatılmasını sağladı, sonra da ev sahibi ekibe karşı atak için platform hazırladı. Bu ikili ilk 10 overı beraber tamamlayarak galibiyet için gerekli ivmeyi kazandırmayı başardılar. 11.overda ortaya çıkan Saeed Ajmal bu ikiliyi bozdu amaarkadan gelen Ross Taylor ve Scott Styris gibi sağlam vurucuların baskı olmayınca rahat oynamaları ve Ross Taylor'ın da çpa görevini üstlenmesiyle Yeni Zelanda hedefine ulaşmayı başardı. Son overda Saeed Ajmal'ın 2 wicketı olmasaydı belki 200'ü de geçebilirlerdi.
Öndeki zor göreve rağmen Pakistan maça iyi başladı, özellikle Mohammad Hafeez uzun süre takımı ayakta tutmayı başardı ancak diğer Pakistanlı vurucular rakip hızlı atıcılar karşısında etkili olamadılar. İlk darbeyi indiren hızlı atıcılardan sonra Mohammad Hafeez'in run out olması, sonrasında falsolu atıcı Nathan McCullum'un yarattığı yıkım Pakistan'ın umutlarını söndürdü. Son bir gayret gösteren Umar Akmal'ın çabası yetersiz kaldı ve 20 over sonunda 146'da kalan Pakistan maçı kaybetmiş oldu. Maçın adamı aldığı 4 wicket ile Nathan McCuyllum seçildi. Üç maçlık T20 serisinin son maçı Perşembe günü Christchurch'de oynanacak, ardından taraflar 2 maçlık Test ve 6 maçlık ODI serisinde karşı karşıya gelecekler.

The Ashes: Avustralya-İngiltere, 4.Test, 3.Gün, Avustralya 98 & 169/6, İngiltere 513

Avustralya 98 (Clarke 20, Hughes 16, Tremlett 4/26) & 169/6 (Watson 54, Smith 38, Bresnan 3/26), İngiltere 513 (Trott 168*, Prior 85, Siddle 6/75)

Melbourne'de 3.günyine İngiltere'nin büyük üstünlüğüyle geçildi. Dünü 444/5 ile kapatan Jonathan Trott ve Matt Prior ikilisinin konuk ekibi Ashes zaferini hedefleyen yolculuğu ev sahibi ekibin en iyi atıcısı Peter Siddle tarafından gölgelendiyse de İngiltere zaten rakibe vereceği zararı çoktan vermişti. Dolayısıyla Siddle'ın aldığı Prior ve Bresnan'ın wicketları sadece onun kişisel istatistiklerini düzeltmeye yaradı. Serinin kayıp atıcısı Ben Hilfenhaus da Swann ve Tremlett'ın wicketlarını aldı ama iş işten geçmişti. Trott wicketını kaybetmeden inningi 168 koşuyla tamamladı ve Brisbane'den sonra Melbourne'de de yıldızlaştı. Kötü giden Avustralya'da bir şok edici haber de Ryan Harris'in atış esnasında ayak bileğinde stres kırığı oluşması nedeniyle oyundan çıkmasıydı. Bu son darbeyle yıkılmanın eşiğine gelen Avustralya'nın maçı kurtarması ancak kalan 2.5 günde vurucu olarak wicketlarının tamamını kaybetmeden dayanmasıyla mümkündü.
İkinci inningine başlayan Avustralya'da Shane Watson ve Phillip Hughes'ın pozitif yaklaşımı bir ümit ışığı yaktı. İngiliz hızlı atıcıların erken tehdit oluşturacak çizgi ve kavis bulamamaları ev sahibi ekibin zorlanmadan koşuları almasını sağladı. Ancak ne olduysa 12.over içinde oldu ve Shane Watson'ın riskli bir koşu alma denemesi ortağı Hughes'ın run out olmasıyla sonuçlandı. Bu run out zaten Avustralya'nın tabutuna çakılan son çivilerden biriydi. Oyuna giren kaptan Ricky Ponting ve diğer orta sıra vurucularının maçı kurtaracak fiziksel ve zihinsel durumda olmadıkları açıktı. Bu seride Avustralya'nın istikrarlı vurucularından biri olan Watson'ın da Bresnan tarafından oyun dışında bırakılması son ümidi de yok etti ve kaçınılmaz sonun sadece bir zaman meselesi olduğunu vurguladı. İngiliz hızlı atıcılar yine rakiplerini hallaç pamuğu gibi atarak gün bittiğinde 6 wicketı almış olarak mutlu bir şekilde otelin yolunu tuttular.
Artık kalan 3 wicketın da alınmasıyla (Ryan Harris'in vurucu olarak gelmesi beklenmiyor) 29 Aralık günü  Avustralya'nın kriket imparatorluğunun çöküş tarihi olarak kayıtlara geçecek. İngiltere'de 24 yıl aradan sonra bir Avustralya turundan evine Ashes ile geri dönmüş olacak.

Test Serisi 2. Maç,2. Gün Hindistan 205&92/4 Güney Afrika 131

Güney Afrika 131(Amla 33, Singh 4-10, Khan 3-36) Hindistan 205(Laxman 38, Steyn 6-50) 92/4(Sehwag 32,Laxman 23*, Tsotsobe 2-16)



Güneşli başlayan ikinci günde adeta 'wicketşov' izleyen Durbanlılar, kriketin keyfine vardılar. Her iki tarafı da sevindiren bölümleriyle, son günlerin en zevkli kriketi, Kingsmead'de ortaya kondu. Gün sonunda gülenler,ağlayanlar değil, performansıyla alkışlananlar vardı.

İlk seansta Güney Afrika, öncelikli hedefini vurarak, daha yemek arasına girilmeden rakibin tüm vurucularını bitirmeyi başardı. Özellikle Dale Steyn, Harbhajan Singh ve Dhoni ikilisini gönderdikten sonra, zaten Hindistanlı vurucular Zaheer Khan, Ishant Sharma ve Sreensath, sanki kendilerini atıcı olacakları sonraki bölüme saklarmışçasına, fazla direnç göstermediler ve Hindistan 205’yla devresini tamamladı. Güney Afrika’ysa hiç beklemediği bir devre başlangıcıyla karşılaşacaktı. Zaten Zaheer Khan’ın daha ilk atışında, neredeyse Greame Smith’in wicketını almaya yaklaşması, olacakların habercisi gibiydi. Ne var ki Sreensath, Khan’a ayak uyduramadı ve ilk wicketın gelişi gecikti. Nihayet Zaheer Khan, Greame Smith ve Alviro Petersen’i zamanında durdurmayı başardı. İhtiyacı olan şey biraz destekti ve söz konusu desteğin gelmesi de gecikmedi. Ishant Sharma, parmaklarının ucuyla da olsa dokunabildiği topla, Güney Afrika’nın en güvendiği batsmanlardan Jacques Kallis’i 10’da run-out’la dışarı gönderdi. No ball ve boundarylerle güne dağınık giren Sreensath da, seansın sonunda AB De Villiers’i dışarı göndererek bizlere, enteresan wicket sevinçlerinden birini daha görme fırsatı verdi. Yemek arasına 74/4’le gidiliyordu.

İkinci seanstaysa Harbhajan Singh şovu vardı. Güney Afrika’nın önemli vurucusu Hashim Amla, Singh’in atışında topun yükseleceği yeri yanlış hesap edince kendisini dışarıda buldu. Bu desteğe sevinen Khan’sa, bulutların kendini gösterdiği, topunsa yerde sektikten sonra daha fazla hareket etmeye başladığı ikinci seanstaki ilk wicketını, Aswell Prince’i göndererek aldı. Prince, epeydir sürdürdüğü başarısız dönemine yeni bir halka eklemiş oldu. Bu olay, 96-5 olan durumun 103-8'e gelinceye kadarki dağılışı başlattı. Başrolde Harbhajan vardı. Ishant Sharma, Morne Morkel'i benzer iki atış sonunda avlarken, yakalayışı başarıyla yapan Harbhajan'ın 'Eldeki top heykeli' sevinci görülmeye değerdi. 205'te kalan Hindistan'a karşı, 131'de kalan Güney Afrika. Maçın eğlencesi bu skordan da belliydi.

Güney Afrika'yı yeniden ayağa kaldırmanın hesaplarını yapan Dale Steyn, biraz swing aradıysa da, çay sonrası istediğini çabucak elde edemedi ve Güney Afrika 40-0'a geldi. Kilidi çözen, biraz da Sehwag oldu. Sehwag, Tsotsobe'nin çok yanıltıcı olmayan, sağına doğru gelen orta yükseklikteki topunu kötü karşılayınca 32'de çıktı. Ertesi overda Morkel, kilit wicketlardan fazla katkısı olmayan Murali Vijay'ı çıkardı. Burada, Smith'in Amla'yı yerleştirdiği fielding konumu da önemliydi. Tsotsobe, bu kez daha iyi bir atışla Rahul Dravid'i avladı ve kapanışı da, Sachin Tendulkar'ı sopa kenarında yakalayan Dale Steyn yaptı. Buradan sonra Harris/Kallis ikilisine karşı ayakta kalan VVS Laxman, takımı 56/4'ten 92/4'e getirdi. Doğrusu iki takımın da karışık düşünceler yaşadığı, ilginç bir gün oldu. Tabi Dale Steyn çıkarılırken 200. top yakalayışını gerçekleştirerek, bu onura oluşan ilk oyuncu olan Rahul Dravid'i de ayrıyetten kutlamak gerekir.

27 Aralık 2010 Pazartesi

The Ashes: Avustralya-İngiltere, 4.Test, 2.Gün, Avustralya 98, İngiltere 444/5

Avustralya 98 (Clarke 20, Hughes 16, Tremlett 4/26) & İngiltere 444/5 (Trott141*,  Cook 82, Siddle 3/58)

Melbourne’deki ikinci gün İngiltere beklendiği gibi ilk gün ortaya koyduğu mükemmel performansı devam ettirdi ve ele geçirdiği skor avantajını fazlasıyla arttırmayı başardı. İlk gün hiç wicket almayı başaramayan Avustralyalı atıcıların bugün olağanüstü bir performans göstererek zararı kısıtlayacağını ve Avustralya’yı tekrar maçın içine sokacağını düşünenler biraz olsun Peter Siddle’ın performansıyla umutlansalar da Mitchell Johnson hariç dikkate değer performans gösterememesiyle bu umutlarını da yitirdiler.
Maçın ilk 45 dakikası içinde Siddle’ın sürüklediği Avustralyalı hızlı atıcılar kapalı havanın da yardımıyla İngiliz vuruculara maçın ilk zorlu periyodunu yaşattılar. Önce Alastair Cook sonra da Andrew Strauss’u kısa zamanda avlayan Siddle’ın iyi performansı Avustralya’yı umutlandırdı. Güneşin de açmasıyla biraz rahatlayan İngiliz vurucular koşuları zorlanmadan yapmaya başladılar. Sahne alan Jonathan Trott ve Kevin Pietersen, karşılarında Siddle hariç tehdit edecek bir atıcı bulamayınca güven içinde yemek arasına gitmeyi başardılar. 226/2
Yemek arasından sonra wicket alma umudunu büyük ölçüde yeni topa bağlayan Avustralya  Ryan Harris ve Ben Hilfenhaus ile elindeki son kağıdı da ortaya attı. İkili bu dönemde wicket almak için en tehlikeli atışlarını yapsalar da Trott-Pietersen ikilisi bu dönemi de atlatmayı başardı. Maçın 84. overında Avustralya kaptanı Ricky Ponting Harris’in atışında Pietersen’in sopasının kenarına çarptırarak yakalandığını iddia ederek kararın TV hakemi tarafından gözden geçirilmesini istedi ancak TV hakemi uzun incelemeler sonunda saha hakemi Alem dar’ı haklı bulunca Ponting’de tam anlamıyla ‘sigortalar attı’. Sinirlenerek hakem Dar ve Pietersen ile ağız dalaşına giren Ponting, kriket tarihinin en çirkin görüntülerinden birini yaşattı. Bu durum Avustralya’nın morallerini iyice bozdu, İngiltere’yi de ateşledi. Kötü gidişe karşı tek başına direnen Siddle, Pietersen’i oyun dışına çıkararak Avustralya’yı tekrar maça konsantre etmek yönünde adım attı. Siddle ile beaber saldırıya geçen Johnson da kısa aralıklarla Paul Collingwood ve Ian Bell’in wicketlarını alarak skoru 286/5’e taşımayı başardılar. Johnson’ın çay arasından hemen önce  Matt Prior’ın wicketını alması ile sevinç içinde birbirine koşan Avustralyalıları bir şok bekliyordu. Hakem Alem Dar atış sırasında Johnson’ın ayağının çizgiyi geçtiğini düşünerek TV hakemine başvurması ve TV hakeminin Dar’ın haklı olduğuna karar vermesi Ponting ve Avustralyalı diğer oyuncuların sinirlerini mahvetti. Prior geri çağırıldı ve bütün bu karışıklık içinde çay arasına gidildiğinde skor 304/5’ti.
Çay arasından sonra Avustralya’nın maça dönecek ne fiziksel ne de zihinsel olarak hali kalmıştı. Bunu iyi değerlendiren Trott-Prior ikilisi cezayı kesmeye başladı. Son seans boyunca 140 koşu alan ve ortaklıklarını 158 koşuya taşıyan ikili, Avustralya’nın son Ashes umutlarını da bitirerek günü tamamladı.
İkinci güne iyi başlayan Avustralya maça geri dönmek için ümitlense de sakinliği koruyan İngiliz vurucular İngiltere’yi neredeyse kesin bir galibiyetin eşiğine taşımayı başardılar. Son üç gün için Melbourne’de yağış beklenmediğinden eğer Avustralya tüm beklentileri aşıp epik bir performans ortaya koyamazsa İngiltere maçı alacak ve Ashes’ı geri götürmeyi garantileyecek. Avustralya’yı ümitlendirebilecek tek nokta wicketın sağlam kalması ve geri kalan günlerde vuruculuğu normalden fazla zorlaştırmayacak olması. 

26 Aralık 2010 Pazar

Test Serisi 2. Maç 1.Gün: Hindistan 183/6- Güney Afrika, Durban

Hindistan 183/6(LAxman 38, Steyn 4-36)

Yağmur, ilk testteki gibi, Durban'da da kendini sabah saatlerinde gösterince, maç da gecikmeli olarak başladı. Hava koşullarının tek önemli etkisi, bu erteleme değildi. Para atışını kazanan Güney Afrika, haklı olarak Centurion'daki tercihini tekrarladı. Nemli zemin, kolay ve üst üste gelebilecek wicketlar anlamına gelmekteydi.
Takım kadroları, aşarı yukarı dün beklendiği gibiydi. Gautam Gambhir'in sakatlığı geçmeyince, Hindistan'ın açılış ortakları Virender Sehwag ve Murali Vijay oldular. Güney Afrika'daysa Morkel-Steyn ikilisine yardımcı olacak üçüncü hızlı atıcı, Wayne Parnell değil, Lonwabo Tsotsobe olacaktı. Tek kavisli atıcı Paul Harris de ekipteki yerini almıştı. Hindistan'daki diğer değişiklikse, Suresh Raina'nın dinlendirilmesi, yerine Cheteshwar Pujara'nın kullanılmasıydı.
İlk Testteki dağılmayı düşününce, ilk 15-20 overda neler olacağı merak uyandırıyordu doğrusu. Ne var ki Sehwag ve Vijay oldukça ihtiyatlı başladılar devrelerine. Steyn ve Morkel, henüz yeteri kadar tehdit edici olamamışlardı. Üstelik Lonwabo Tsotsobe'de overlarına hiç fena başlamamıştı fakat erken wicket gelmiyordu. İlk ateşi aslında yine Tsotsobe yakmayı başardı belki de, Virender Sehwag'ın bir-iki play&miss'i ya da şansıyla kurtulduğu birkaç top, tehlike çanlarını yavaş yavaş duyuruyordu. Ne var ki ilk wicketları almak Dale Steyn'e nasip olacaktı. İlk seansın sonlarına doğru, Sehwag 25'e ulaşarak, Vijay de o kadar bile katkı veremeyerek, üstelik üstü gelen wicketlarla Pavilion'un yolunu tuttular.

Hindistan'ın yemek arasından sonra kuvvetli bir ortaklığa ihtiyacı vardı. Kendine olan güvenini ve kişisel istatistiklerini Centurion'da epeyce tazeleyen Sachin Tendulkar, yemekten sonra beklenmedik bir durumla karşılaştı. Lonwabo Tsotsobe, bugünkü başarılı oyununun karşılığını Tendulkar'ın wicketıyla buldu. Seans da, burada oluşan pozitif havayla, Güney Afrika lehine ilerledi. Bulutlar altında evsahibi atıcılar, Hindistan'ın istikrarlı koşu bulmasını engellediler. Harris'in kavisli atışlarına da epey bir müddet gerek görülmedi. Steyn yine önemli bir wicketlar aldı ve önce Dravid'i çıkardı. Laxman'ın zaman zaman gönderdiği dörtler, Hindistan'a nefes aldırıyordu fakat single'lar gelmiyordu. Laxman da Tsotsobe'nin gönderdiği kısa toplardan birinde avlanınca, iş kaptan Dhoni ve genç Pujaara'nın üzerine kaldı. Pujara, aslında iyi başladığı devreye, yine orta seansta veda ederken Hindistan, biraz geç de olsa, ilk maçtaki senaryoyla karşılaştığını anladı. Çaya girilirken skor 168/8'e gelmişti. Zaten son seansta da fazla bir şey oynanamadı, yağmur başlayınca Hindistan devresinin bitirilmesi yarına kaldı. Güney Afrika'da Tsotsobe için karşılaşılan olumlu tablo, Morkel için, ilk Testle kıyaslanırsa tam ters yöndeydi. Kallis de koşu kısıtlamada Güney Afrika'ya yardımcıydı. Elbette ki Hindistan'ın işi, bu Testtte daha ilk günden epey zorlaştı. Güney Afrika'nınsa öncelikli hedefi, yemek arasına kadar kalan 4 wicketı alıp hücum etmeye başlamak olacak. Elbette gün sonunda bileğinden sakatlanmış gibi gözüken Dale Steyn'in bir şeyi yoksa.

Yeni Zelanda-Pakistan, 1.T20, Pakistan 143/9, Yeni Zelanda 146/5, Yeni Zelanda 5 wicket ile kazandı

Pakistan 143/9 (Riaz 30*, Gul 30, Southee 5/18), Yeni Zelanda 146/5 (Guptill 54, Taylor 39*, Akhtar 3/38)

2010 yılının başarısız takımları Yeni Zelanda ve Hindistan’ı karşı karşıya getiren serinin ilk maçı Eden Park, Auckland’da oynandı. Uzun süredir galibiyete hasret bu iki ekibin maçında gülen ev sahibi ekip Yeni Zelanda oldu.
Kura atışını kazanan ve ilk olarak atış yapmayı seçen Yeni Zelanda’da ilk  uluslararası T20 maçına çıkan Adam Milne’in başarısız performansı Pakistan’a rüya gibi bir başlangıç şansı sundu. Açılış vurucusu olarak denenen Shahid Afridi’nin pozitif yaklaşımı ve nisbeten küçük bir saha olan Eden garden’da sınırların uzun olmaması sayesinde arka arkara 4 ve 6ları yakalayan konuk ekip açılış vurucuları Afridi ve Mohammad Hafeez iyi bir platform oluşturmayı başardılar. Shahid Afridi’nin klasik bir şekilde zamnlama hatası yaparak havaya vurduğu topun yakalanması da Pakistan’ın hızını kesmeye yetmedi. İlk wicketı alan Kylşe Mills’e destek Tim Southee’den geldi. 6. overın son atışında Ahmet Shehzad’ı çıkaran Southee rakibin 2. wicketını aldığında skor 58/2 idi ve Pakistan için 180 üzeri bir skor öngörülebilirdi. Fakat maçın gidişatını değiştiren adam Tim Southee 7. over içerisinde hat trick yaparak arka arkaya tecrübeli oyuncular Younis Khan, Mohammed Hafeez ve Umar Akmal’i oyun dışı bıraktı ve ibreyi Yeni Zelanda’ya çevirdi. Bu sert darbenin etkisini üzerinden atamayan Pakistan son nefeste Umar Gul ve Wahab Riaz’ın gayretleriyle 143’e ulaşsa da yeterli bir skoru yakalayamadı. İnningin yıldızı Tim Southee de uluslararası T20 maçlarında Brett Lee ve Jacob Oram’dan sonra hat trick yapan 3. oyuncu ünvanını aldı.
143 her ne kadar Yeni Zelanda için ulaşılması kolay bir skor gibi gözükse de Pakistan’ın kolay teslim olmaya niyeti yoktu. Özellikle Shoaib Akhtar rakibin işini zorlaştırmayı başard ancak onun performansı ev sahibi ekibin hızını kesmeye yetmedi. İlk 5 overda 55 koşuya ulaşan Yeni Zelanda, Shoaib Akhtar’ın aldığı 3 wicketa rağmen martin Guptill’in istikrarlı performansı ve Ross Taylor’ın deneyimiyle  18. overın ilk atışında hedefe ulaşmayı başardı ve maçı 5 wicket farkla kazandı. Serinin 2. maçı Salı günü Hamilton’da oynanacak.

The Ashes: Avustralya-İngiltere, 4.Test, 1.Gün, Avustralya 98, İngiltere 157/0

Avustralya 98 (Clarke 20, Hughes 16, Tremlett 4/26) & İngiltere 157/0 (Cook 80*, Strauss 64*)

Serinin 4. maçında kurayı kazanan İngiltere atış yapmayı seçerek riskli bir karar verdi. Perth’te benzer bir kararın ağır yenilgiyle sonuçlanması kaptan Andrew Strauss’u kuşkusuz hiç korkutmamıştı.  Takımına ve atıcılarına bu kadar güvenen bir kaptanın inancını boşa çıkarmak istemeyen İngiliz oyuncular rakiplerine bir ‘Blitzkrieg’ saldırısı düzenleyerek Avustralya’yı paramparça ettiler. İlk gün tribünü dolduran 84345 seyircinin günün son saatinde neredeyse 15000’den az kişi kalmaları zaten Avustralya açısından günün özetini bizlere anlatıyordu.
İlk gün kapalı hava ve wicketta azıcık yeşil alanlar olmasının ilk birkaç saat atıcıların işini kolaylaştıracağını hesaplayan İngilizlerin planı ilk 2 saat sonunda yemek arasına giderken 2-3 wicket alarak Avustralya’yı sindirmek ve güvenlerini kırmaktı. Bu planı işletebilmek için de hızlı atıcıların hem atışlarını iyi bir hat ve uzunlukta atabilmeleri hem de uygun kavislerle rakiplerini topla oynamak zorunda bırakmak gerekiyordu. Yorgun Steven Finn’in yerine atıcı olarak şans bulan Tim Bresnan tam da bu işleri için kullanılabilecek uygun bir atıcıydı. Açılış atıcıları James Anderson ve Chris Tremlett zaten ilk 3 overda Avustralya’yı başarılı atışlarıyla şoka uğratarak korkuyu saldılar. Her zaman güvenilir Shane Watson’ın bu ilk overlarda 2 kez şansı yaver gitti ve İngiliz alan oyuncuları 2 kez sopadan gelen topları tutmayı başaramadılar. Dördüncü overda Chris Tremlett’ın Watson’ı oyun dışı bırakması arkadan gelecek çığın bir habercisi gibiydi. Erkenden vuruş yapmaya gelen kaptan Ricky Ponting ise sakatlığının etkisini fazla belli etmek istemese de biraz çekingendi. Geçen maçta çok iyi oynamayan diğer açılış vurucusu Phillip Hughes tam ısınmaya ve İngiltere’nin canını yakmaya başlayacakmış izlenimi verirken Tim Bresnan’ın ikinci overında oyun dışında kaldı. Artık ortada kariyerlerini kurtarmak isteyen kaptan Ponting ve ikinci kaptan Michael Clarke’ı gören İngilizlerin bu ikiliden kurtulmaları fazla uzun sürmedi ve Ponting’in de oyun dışı kalması İngilizlerin planının harfiyen işlediğini kanıtladı. Ancak esas büyük bombayı patlatan yemek arasından kısa bir süre önce Michael Hussey’nin wicketını almayı başaran James Anderson oldu. Hussey’nin wicketından 2 atış sonra yağmurun yağması erken bir yemek arasını zorunlu kılarken Avustralya’nın başı büyük bir belaya girmişti bile. 58/4
Yemek arasından sonra biraz olsun toparlanmayı hedefleyen Avustralya’nın, planı mükemmel işleyen İngiltere’nin baskısına direnebilecek en önemli oyuncusu Michael Hussey’siz daha ne kadar dayanabileceği merakla beklenirken İngilizler yemek arasından sonra aynı iştahla atışlarına başladılar. Sorunun cevabını bulmak ise fazla zaman almadı ve önce Steven Smith, sonra da Michael Clarke, Brad Haddin ve Mitchell Johnson’ın  arka arkaya çıkmaları skoru 66/5’ten 77/8’e taşıdı. Bundan sonrası tamamen yetişkinlerin çocuklara karşı oynadıkları bir maç gibiydi ve ev sahibi ekibin direncinin tamamen kırılması sayesinde tüm oyuncular sadece 98 koşu almış olarak oyun dışı kaldılar. En son 100’den az bir koşuyla inning tamamlamayı 1984’de Hindistan karşısında görmüş olan Avustralyalılar bu yıl 2. kez 100’ün altında bir skoru görerek (Temmuz’da Pakistan karşısında 88 ile tamamen oyun dışı kalmışlardı) Avustralya kriketindeki düşüşün sağlam bir kanıtını bizlere sundular.
Atıcılar görevini tamamlamış ve Ashes’ı geri getirmek için büyük bir adım atmış olan İngiltere’de vurucular da üstlerine düşeni yerine getirerek Avustralya’yı boğmaya devam ettiler. Açılış vurucuları Andrew Strauss ve Alastair Cook, rakip atılar karşısında 2 leg before tehlikesi hariç zorlanmadan adeta parkta yürürcesine rahat bir şekilde günü tamamladılar. Perth’te fırtına gibi esen Avustralyalı atıcılardan ortada eser yoktu. Denenen 6 atıcı da rakip için ciddi bir tehdit oluşturmayı başaramadılar. İçlerinde biraz olsun Peter Siddle fazla koşu vermeden istikrarlı atışlar yapabildi. Bu sayede rakibin skorunu rahatlıkla geçen İngilizler günü hiç wicket kaybetmeden rakibinin 59 koşu önünde 157/0 ile tamamladılar.
İlk günün sonunda kesin olarak şunu söyleyebiliriz ki Avustralya’nın maça geri dönmesi neredeyse imkansız ve İngiltere kuvvetle muhtemel bir galibiyetle Ashes’ı Avustralya topraklarında korumayı başaracak ve eve geri götürecektir. Yarın elde ettikleri büyük avantajı korumayı başarıp farkı 300+ koşuya çıkaracak bir İngiltere’nin maçı kaybetmesi büyük bir mucize olmazsa mümkün olmayacaktır. Avustralya ise zaten bugün sürklase olarak maçı geri getirebilecek durumda olmadığını kanıtladı. Ev sahibi ekip için facia gibi geçen 2010 yılının Melbourne’de yenilgiyle kapanması kaçınılmaz bir son gibi gözüküyor.

Test Serisi 2. Maç, Güney Afika-Hindistan, Durban

Güney Afrika'nın Hindistan'ı ilk Testte devre farkıyla yenmesinden sonra sıra ikinci teste geldi. Ne var ki farklı kazanılan Testin yanında, Güney Afrika'nın Durban performansı da göz önünde bulundurulmalı ki, Güney Afrika, buradaki son iki Testini kaybetti, tıpkı Hindistan gibi.

Güney Afrika: Herkes Durban'daki koşullarının ne olacağını, Güney Afrika'nın buna karşılık nasıl bir tavır alacağını merak etmekte ama kadro az çok belli gibi gözüküyor. Koç Corrie Van Zyl, 2+1 hızlı atıcının yanına, bir spinner koyacaklarını ima etti ki, bu da ,ilk Testte yaptıkları şey. Hava koşulları günden güne değişebilir ve farklı zeminlerde oynamak için 4 hızlı atıcı, biraz riskli bir tercih. Bu yüzden Paul Harris'in oynama ihtimali yüksek. Dale Steyn ve Morne Morkel'e yardım edecek üçüncü atıcı, Wayne Parnell de olabilir. İlk Testte oynayan Lonwabo Tsotsobe, her ne kadar hafta içinde biraz da ha favori gösterilse de, sıkıntılı anlarda Hindistanlı vurucuların moral kaynağı olmuştu. Öte yandan Wayne Parnell, uzun bir süreden sonra Pakistan Testleriyle, yeniden karşımıza çıkmıştı ve Tsotsobe'ye göre, bu yıl daha az maç yaptı. Hashim Amla için bir parantez açmak gerekir. Bolca Hindistan göçmeninin yaşadığı bir şehir olan Durban, aynı zamanda Hashim Amla'nın da evi. Kingsmead stadyumunu iyi tanıyan Amla, 50. Testine çıkmanın keyfini yaşarken durumu:"Çok da bir şeyi değiştirmiyor" sözleriyle özetliyor.

Muhtemel Kadro: 1 Graeme Smith (kaptan), 2 Alviro Petersen, 3 Hashim Amla, 4 Jacques Kallis, 5 AB de Villiers, 6 Ashwell Prince, 7 Mark Boucher (wicketkeeper), 8 Paul Harris, 9 Morne Morkel, 10 Dale Steyn, 11 Lonwabo Tsotsobe

Hindistan: MS Dhoni, hücumun iyiye gittiğini, savunmadaysa atışlarınsa kendisini korkuttuğunu, kötü bir tablo gözüktüğünü söylemişti. Bir parça içi rahatlamış olacaktır çünkü ilk Testte faydalanamadıkları Zaheer Khan'ın sakatlığından kurtulduğu yönünde haberler çıktı. Hızlı atıcı büyük ihtimalle Jaidev Udankat'a emaneten verdiği şapkayı geri alacak. Bunun dışında, özellikle Gautam Gambhir'in ilk maçta sakatlandıktan sonra durumu kötüye gitti ve oynayamazsa yerine Murali Vijay gelecek. Vijay son aylarda bir parça tutuk gözüktü ve zaten hücumda zorlanan ekip için Gambhir'in eksikliği önemli darbe olur. Diğer taraftan genç batsmangillerden Suresh Raina'nın da veteran çaylak Cheteshwar Pujara'yla yer değiştirmesi, kadro dışında kalması gündemde. Onca sene bekledikten sonra Avustralya Testlerinde şans bulan Pujara, ilk devresinde üzüntüyle karışık alay konusu olmuştu fakat daha sonra, beklediğine değecek bir performansla alkışları aldı.

1 Gautam Gambhir, 2 Virender Sehwag, 3 Rahul Dravid, 4 Sachin Tendulkar, 5 VVS Laxman, 6 Cheteshwar Pujara, 7 MS Dhoni (kaptan ve wicketkeeper), 8 Harbhajan Singh, 9 Zaheer Khan, 10 Ishant Sharma, 11 Sreesanth

Durban: İki görüş var. Birinicisi, hafta boyunca yağmur yağdığı ve son iki günde güneş açtığı için, para atışının çok fazla şeyi etkileyeceği ki bu faktör, ilk Testte Hindistan ekibini adeta dağıtmıştı. Havanın sıcak olması halinde, zemindeki nem yok olacak ve para atışının önemini de beraberinde götürecektir. Fakat maç saatinde beklenen hava bulutlu olduğundan kavis alan toplar görmek de olası.

25 Aralık 2010 Cumartesi

The Ashes: Avustralya-İngiltere, 4.Test, 26-30 Aralık 2010, MCG, Melbourne

Avustralya: Üçüncü maçta Perth’te İngiltere karşısında alınan galibiyetin anlamlı olabilmesi için bu maçı da kesinlikle almak zorundalar. Artık Ashes serisinde son 2 maç ve alınacak yenilgi Ashes’ın İngiltere’ye gitmesi demek olduğundan baskı her zamankinden daha fazla olacak. Perth’teki maçın dördüncü gününde parmağından sakatlanan kaptan Ricky Ponting’in oynayabilecek durumda olması bu hayati maç öncesi Avustralya’yı umutlandırdı. Ponting bir tek fielding yapılırken alışık olduğumuz yerden farklı bir yerde duracak. Perth’te çok tartışılan fakat son anda 4 hızlı atıcı seçilmesi nedeniyle ilk Test maçına çıkamayan Michael Beer burada şans bulacaktır çünkü burası 4 hızlı atıcının başarılı olabileceği bir yer değil, mutlak bir spinnera ihtiyaç var. Kariyerinde sadece 7 first class maçı oynamış ve MCG’de sadece bir maça çıkmış bir oyuncu için zor bir görevi üstlenen Beer, muhtemelen Peter Siddle’ın yerini alacak. Bana göre Beer’i oynatmak da, spinnera yer açmak için Siddle’ı kesmek de yanlış kararlar, bunların sonuçları da maçın gidişini doğrudan etkileyecek. Diğer oyuncular ise yerlerini koruyorlar. Ancak Perth’teki maçta fazla varlık gösteremeyen Phillip Hughes-Steven Smith ikilisi burada artık yerlerini hak ettiklerini kanıtlamalılar.

Muhtemel Kadro: Phillip Hughes, Shane Watson, Ricky Ponting, Michael Clarke, Michael Hussey, Steven Smith, Brad Haddin, Michael Beer, Mitchell Johnson, Ryan Harris, Ben Hilfenhaus

İngiltere: İlk iki maçın güzel anıları Perth’te gömüldükten sonra İngiltere, yediği şok tokadı sayesinde uykudan biraz olsun uyandı. Perth’e kadar Ashes’ı çantada keklik gören İngilizler bir kez daha Ashes için son ana kadar savaşmak gerektiğini de hatırlamış oldular. Özellikle Mitchell Johnson’ın vurucuları darmadağın etmesi İngiltere’nin bu en güvenilir grubunun kendisini sorgulamasını sağladı. Kevin Pietersen Perth’teki maçtan sonra Johnson’ın bu kadar etkili olacağını hiç tahmin etmediklerini ve onu hafife aldıklarını itiraf etti. Şimdi artık bütün bunların üstesinden gelmek zorunda olan İngiltere’nin en büyük sıkıntısı atıcılarda yaşanıyor. Atıcıların lideri James Anderson’ın sakatlığı, genç Steven Finn’in yorgunluğu sebebiyle kadroda bir değişiklik gerekiyor. Burada öne çıkan isim Tim Bresnan. Eğer Anderson oynayamazsa onun yerini alacak, ancak Anderson’ın oynama ihtimali yüksek olduğundan Finn’in yerine takıma girmesi daha mantıklı bir seçim. Perth’te wicket alamayan off-spinner Graeme Swann burada maçı kazandıracak en önemli silah. Eğer Swann Adelaide’deki gibi oynarsa galibiyet İngiltere’ye çok yakın olacakır.

Muhtemel Kadro: Andrew Strauss, Alastair Cook, Jonathan Trott, Kevin Pietersen, Paul Collingwood, Ian Bell, Matt Prior, Graeme Swann, Chris Tremlett, James Anderson, Tim Bresnan

Melbourne Cricket Ground, Melbourne: Burası için söylenecek tek bir şey var. ‘Her şeyin başladığı yer’. Kriket tarihinin ilk Test maçı burada Avustralya ve İngiltere arasında Mart 1877’de oynanmış ve maçı Avustralya 45 koşuyla kazanmıştı. Tabii o günlerde ortalama 4000-5000 seyirciye oynanan maçlar artık büyütülmüş ve Avustralya’nın en etkileyici sahası haline getirilmiş MCG’de ortalama 80000 kişiye oynanıyor. 1956 Melbourne Olimpiyatları için yeniden yapılan stadda son 10 yıl Avustralya sadece bir kez kaybetti (2008 Güney Afrika). Buranın ilginç özelliği yandaki fidanlıkta hazırlanan wicketın maçtan önce buraya yerleştirilmesi. Bu da takımlar için wicketın durumu hakkında fikir edinmeyi zorlaştırıyor. Karakteristik olarak burası yavaş bir wicketa sahip ve gün geçtikçe konumunda fazla değişiklik olmadığı için ilerleyen günlerde vurucu olmak çok büyük bir sorun yaratmıyor. Yine de son 8 yılda kurayı kazanan takımlar ilk olarak vurucu olmayı seçti. Bir de burası üstü kapalı yüksek tribünlerle çevrili olduğundan rüzgarın etkisi çok az ve kavisli atışları burada uygulayabilmek gerçekten uzmanlık istiyor. O yüzden iyi bir spin bowler burada tek başına maç kazandırabilir.

20 Aralık 2010 Pazartesi

Test Serisi 1. Maç 5. : Güney Afrika 620/4d- Hindistan 136&459, Centurion: Güney Afrika 25 koşu ve devre farkıyla kazandı

Hindistan 136&459(Tendulkar 111*,Dhoni 90, Harris 2/88,Steyn 4/105) Güney Afrika 620/4d(Kallis 201*, Amla 140, De Villiers 129)

Hindistan'ın tek amacı, devre farkıyla yenilmekten kurtulmaktı ama başaramadılar. Dün tarih yazan Sachin Tendulkar, bugün de out olmadan maçı tamamlayabildi ama Sreensath ve Udankat çabucak çıktıktan sonra maç zaten bitiverdi. Sonuçta Güney Afrika, Hindistan karşısında hiç yapmadığı bir şeyi yaptı ve devre farkıyla kazandı.

Test Serisi 4.Gün: Hindistan 136&454/8- Güney Afrika 620/4d, Centurion

Hindistan 136&454/8(Tendulkar 107*,Dhoni 90, Harris 2/88) Güney Afrika 620/4d(Kallis 201*, Amla 140, De Villiers 129)

Dün Jacques Kallis’e yeteri kadar hakkını veremedik ama bugün Sachin Tendulkar’ı öve öve bitiremesek yeridir. Hindistan’ın kriket tanrısı, sopayla ne kadar usta bir oyuncu olduğunu bir defa daha gösterdi ve kariyerindeki 50. Test 100’üne ulaşarak, Hindistan’ın devre farklı yenilgiden kaçabilmesi için umut ışığı oldu.

4. gün, yine parlak bir güneş altında, Hindistan’ın 226-3’üyle başladı. Çok geçmeden Morne Morkel, rakip vurucuları zorlamaya başladı ve Rahul Dravid, ilk seansta , Hindistan ancak 242’ye gelebilmişken arkada yakalandı. Sıra, Test maçı kurtarıcılarından VVS Laxman’a gelmişti. Fakat o da bir önceki topa girip de ıskalayan Tendulkar gibi aceleci davrandı ve belki de şu güne dek en kötü atış yapan oyuncuya, Lonwabo Tsotsobe wicketını verdi. Laxman 2 tane 4 kaydederek oyun dışına çıkarken, yerini Suresh Raina’ya bıraktı. Yavaş yavaş hızlanma emarelerini gösteren Tendulkar, istikrarlı bir ortak bulamıyordu. Nitekim yemek arasına gitmeden hemen önce Raina, Kallis’in topunun çıkacağı yüksekliği iyi hesap edemedi ve gerçekten kötü bir şekilde wicketını kaybetti. Artık Güney Afrika’yla galibiyet arasında 4 wicket ve bir de bozulması gereken MS Dhoni-Tendulkar ortaklığı duruyordu. Ama strateji düşünecek bir de seans arası şansına sahiptiler.

2. seans da, bu ikilinin şovuyla geçti adeta. Hindistan önce 300’ü geçti, sonra galibiyet için gerekli koşu sayısını 150’ye indirdi. Gün başında mucize gibi gözüken şey, artık gerçekleşebilecek olasılıklar arasındaydı. Tabi Tendulkar’ın formuna, MS Dhoni de gayet iyi ayak uyduruyordu. Tendulkar’dan çok daha geç girmesine rağmen, kaptanın 40 topta 50’ye ulaşması müthişti. Yeni topu aldıktan sonra Steyn, Morkel ya da Kallis’in atışlarından sonuç çıkaramadığını gören Greame Smith, kavisli atıcı Paul Harris’i, beklenenden erken atışlara koymak zorunda kaldı. Hedef, biraz olsun rakibin hızını kesebilmekti. Biraz daha temkinli davranmaya başlayan Dhoni-Tendulkar ikilisi, takımı çay arasına wicket kaybettirmeden getirmeyi başardı. Üstelik bunu yaparken, gerekli koşu sayısını da 90’a indirebilmişlerdi.

Son seansta atışlara gelen Güney Afrika’lıların morali bozuktu. Paul Harris’in atışlarıyla yeniden havaya sokulan Tendulkar’I durdurmaya çalışırken wide’lar ve bye’lar veriyor, rakip galibiyete adım adım yaklaşıyordu. Sonunda koçu Gary Kirsten’ın ‘sopa ustası’ dediği Tendulkar, 50. Test 100’üne ulaştı ve bunu başaran ilk adam oldu. Yalnız zıplayan toplara karşı Hindistanlı vurucuların zayıflığını hatırlayan Dale Steyn, MS Dhoni’yi çıkarmayı başardığında, takım adeta sevinçten çılgına dönmüştü. Havanın kapanması sanki Harris’e yaramıştı. Offspinner ertesi atışında da Yeni Zelanda maçındaki hücumu sergilemesinden korkulan Harbhajan’I avladı. Sreensath oyuna girdikten kısa bir süre sonra aniden rüzgar çıktı ve yağmur yağmaya başladı. Bu da sonlarına yaklaşılan seansın bitmesi demekti.

Yarın Hindistan, eldeki 2 wicketıyla 30 koşu alabilirse, Tendulkar-Dhoni ikilisinin bugünkü oyununa duacı olmalı. Yarın yağmur olasılığı düşük ve başlangıç saati TSİ 10. Hindistan’dan yeni bir destansı direniş, devre farklı yenilgiden kaçış izleyebiliriz.

19 Aralık 2010 Pazar

The Ashes: Avustralya-İngiltere, 3.Test, 4.Gün, Avustralya 268 & 309, İngiltere 187 & 123, Avustralya 267 koşu ile kazandı

Avustralya 268 (Johnson 62, Hussey 61, Anderson 3/61) & 309 (Hussey 116, Watson 95, Tremlett 5/87), İngiltere 187 (Bell 53, Strauss 52, Johnson 6/38) & 123 (Trott 31, Bell 16, Harris 6/47)

Avustralya dün başladığı işi bugün çabuk bitirdi ve aldığı muhteşem galibiyetle seriyi 1-1’e getirdi. Galibiyet için 310 koşuya ihtiyacı olan ve sadece elinde 5 wicketı kalan İngiltere, beklenen direnci gösteremedi ve gün 50 dakika içinde bitti. Atış için gelen Ryan Harris ve Mitchell Johnson geri kalan wicketları almakta zorlanmadılar. Günün 4.overında Ryan Harris’in James Anderson’ın wicketın almasıyla İngiltere’nin kalan vurucuları domino taşı gibi devrilmeye başladılar. Oyuna giren Matt Prior, Ian Bell ile birlikte biraz olsun direnmeye çalışsa da Harris, aynı over içinde Bell’i ve Prior’ı dışarıya çıkararak son direnci de kırdı ve geri kalan bölüm sadece Johnson maçta 10.wicketını alabilir mi sorusunun cevabını beklemekle geçti. Kalan 2 wickettan ilkini alan Johnson 9 wicketa ulaşırken son wicketı almak Ryan Harris’e düştü ve ikili 9’ar wicket alarak maçı tamamladı.
Bu galibiyetle seriyi 1-1’e getiren Avustralya büyük moral kazandı. Maç öncesi tartışılan 4 hızlı atıcı seçimi meyvelerini verdi ve bir maç takımdan kesildikten sonra geri dönen Mitchell Johnson’ın 2.günkü harika oyunu ve arka arkaya aldığı wicketlar maçın gidişatını Avustralya’ya çevirdi. Dünün son seansında alınan 5 wicket da İngiltere’nin geri dönüş şansını ortadan kaldırdı. Kaptan Ponting’in dün Jonathan Trott’un topunu yakalarken parmağını kırması Avustralya açısından maçın tek olumsuz noktası oldu. Ponting her ne kadar maç sonu röportajında Melbourne’de oynayacak durumda olacağının sinyalini verse de meraklı bekleyiş devam edecektir. Maçın adamı Mitchell Johnson seçilirken iki takım arasındaki 4.maç önümüzdeki Pazar günü Melbourne’de başlayacak.

18 Aralık 2010 Cumartesi

Test Serisi, Centurion,1. Maç ,3. Gün: Hindistan 136/9&190/2 Güney Afrika 620/4d

Hindistan (Sehwag 63, Gambhir 80, Steyn 1/38) Güney Afrika (Kallis 201*, Amla 140)


Güney Afrika'lı vurucular Amla ve Kallis'in Sreensath karşısındaki başarısı, 3. güne de dün bıraktığı yerden devam ediyorlar diye düşündürürken Ishant Sharma'nın biraz da şans yardımıyla aldığı wicket geldi. Tabi Amla çoktan centurysini yapmıştı. Tabi yerine giren AB De Villiers'in beklemeye niyeti yoktu ve hızlıca koşu almaya başladı. Durumu kontrol altına almak, yine Harbhajan Singh'e düştü. Zaman zaman Kallis'i zorlayan falsolu atıcı dışında Raina ya da Tendulkar, dünden farklı tehlike derecesinde atışlar çıkaramadı. Kallis'in, kariyerinde ilk kez 200'ü bulduğu maçın ilk devresi De Villiers'in, wicketını yine Sharma'ya karşı kaybetmesiyle bitti. Kaptan Smith, 620'yi yeterli buldu. Güney Afrika'yla galibiyet arasında 1 buçuk günde alınacak 10 wicket kalmıştı.

İlk devreye gergin başlayan Hindistan, neredeyse ilk overlarda wicket kaybediyordu ama Güney Afrika run-out şanslarını değerlendirilemedi. Üst üste kaçan fırsatlardan sonra Sehwag ve Gambhir'in kendine güvenleri yerine geldi ve Lonwabo Tsotsobe'nin overları da gelince Hindistan iyi bir başlangıç yapmış vaziyette buldu kendini. Çay arasına gelindiğinde Hindistan 92/0'yi bulmuştu. Başrolde Virender Sehwag vardı. Son seansta rakibin koşu oranını gerileten Steyn-Morkel-Harris üçlüsüne karşın, Alviro Petersen'in kaçırdığı top yakalama fırsatları elbette can yakıcıydı. Tabi Paul Harris'in Sehwag'ı, Steyn'in de Gambir'i çıkarabilmesi, gün kapanmadan Güney Afrika'ya büyük moral oldu. Yine de düne göre daha az wicket şansı veren bir zeminde oynasa da, Hindistan'ın elde ettiği 190 koşu, en azından beraberlik için küçük bir umut ışığı yaktı. Centurion'da gece yağmur bekleniyor, fakat yarın hava güneşli olacak. (hava rapolarına göre) Hindistan'ın uzman vurucularından Rahul Dravid ve VVS Laxman'ın çıkarılması, Güney Afrika'nın maçı kazanbilmesi için kilit nokta.

The Ashes: Avustralya-İngiltere, 3.Test, 3.Gün, Avustralya 268 & 309, İngiltere 187 & 81/5

Avustralya 268 (Johnson 62, Hussey 61, Anderson 3/61) & 309 (Hussey 116, Watson 95, Tremlett 5/87), İngiltere 187 (Bell 53, Strauss 52, Johnson 6/38) & 81/5 (Trott 31, Strauss 15, Harris 2/22)

Son derece kritik olan üçüncü güne iyi başlayan Avustralyalı vurucular büyük bir tehlike yaşamadan farkı açmaya başladılar. İlk başlarda yavaşlayan koşu alma hızı Shane Watson’ın güven içinde yaptığı vuruşlar sayesinde arttı. Günün ilk içecek molası verildiğinde Avustralya güvenli bir şekilde farkı 236’ya çıkarmayı bildi. hak ettiği 100’e ulaşmak için çok çabalayan Shane Watson 95’teyken Chris Tremlett’ın atışında leg before wicket kararıyla oyun dışında kalınca Avustralya’yı sırtlama görevi yine tek başına Michael Hussey’e kaldı. Formsuz Marcus North’un takımdan kesilmesiyle şans bulan Steven Smith, gençliğinin ve tecrübesizliğin verdiği güvensizlikle hayli zorlansa da birkaç tehlike atlattıktan sonra yemek arasına kadar dayanmayı bildi ve Hussey-Smith ikilisi takım yemek arasına 211/4 ile taşıdılar.
Her an oyundan çıkacakmış gibi tüm Avustralyalıları tedirgin eden Steven Smith’in beklenen sonu yemek sonrası ilk içecek arasından hemen önce geldi. O ana kadar spinner Graeme Swann’a fazla şans vermediği için eleştirilen İngiltere kaptanı Andrew Strauss doğru bir hamleyle Chris Tremlett’ı oyuna sürdü ve kısa toplar atmasını istedi. Bu hamleye karşılık vermek için yeterli tekniğe sahip olmayan Smith’in oyun dışı kalması, Avustralya’nın direncinin düşmesine yol açtı. İçecek arasından hemen sonra üst üste iki overda önce Brad Haddin sonra da Mitchell Johnson’ın oyun dışı kalması İngiltere’yi tekrar maça geri getirdi. Serinin en çok koşu alan oyuncusu olan Michael Hussey’nin hak ettiği 100’e ulaşması moralleri biraz yükseltse de kalan oyuncular yeterince Hussey’e destek olamadılar. Kolayca geri kalan wicketları alan İngiliz atıcılardan Tremlett’ın geri dönüş maçında bir inningde 5 wicket alması ve James Anderson’ın Test kariyerinde 200 wicketa ulaşması önemli noktalardı. Avustralya’yı 309’da sınırlayan İngilizler, kendileri için kötü başlayan bir günde farkı 400’ün altında tutmayı başararak toparlanmanın mutluluğunu yaşadılar.
Maçı kazanmak ve Ashes’ı elinde tutmak için 391 koşuya ihtiyacı olan İngiltere için bu rakam korkutucu görünmüyordu. Açılış vurucuları Andrew Strauss ve Alastair Cook maçın başında rakip hızlı atıcılar tarafından test edilseler de özellikle Cook erken karşılaştığı kavisli atışları rahatça karşılamayı başardı. Bu ikiliden daha endişeli görünen Strauss her ne kadar 2 kez şansını zorlasa da Avustralyalı atıcıların ilk salvosunu atlatmayı başardılar. Mitchell Johnson’ın devreye girmesi iplerin tamamen Avustralya’nın eline geçmesini sağladı. Yenilenmiş Johnson’ın kavisli atışları küçük çaplı bir panik yarattı, Diğer tarafyan Ryan Harris ve Ben Hilfenhaus da baskıyı arttırınca ilk wicketın gelmesi gecikmedi, Harris Cook’u oyun dışında bıraktı. Gün bitene kadar başka wicket kaybına tahammülü olmayan İngiltere eğer oyuna pozitif yaklaşmayıp sinerse baskının artacağını tahmin ettiğinden Jonathan Trott’un pozitif yaklaşımı sayesinde biraz nefes aldı. Ancak Strauss maçın başındaki tedirginliği yüzünden Johnson’a adeta hediye ettiği wicketıyla dengeleri iyice bozdu. Formda iki açılış vurucusundan kurtulan Avustralya saldırının dozunu arttırdıkça İngiliz atıcılar buna cevap vermekte zorlandılar. İlk maçın ilk overından beri wicket alamamış olan Ben Hilfenhaus’un Adelaide fatihi Kevin Pietersen’i çıkarması WACA’da deprem etkisi yarattı. Bundan sonra Avustralya’nın dalga dalga gelen hücumuna direnmeye çalışan İngiltere köşeye sıkışmıştı. Günün son 8 dakikasına girerken bir an evvel günün bitmesini bekleyen ve çıkış yolu arayan İngiltere’de pozitif oynayan tek isim Trott’un Johnson’ın atışında Ponting’in parmağını kırmak pahasına çabası ve Haddin’in atletikliğiyle yakalanması İngiltere’yi çok zor durumda bıraktı. Tamamen demoralize olan İngiltere’de Paul Collingwood büyük bir hata yaparak günün son topunda Harris’in atışına yenik düştü ve Avustralya maçı kazanma yolunda çok ama çok büyük bir adım atarken İngiltere 81/5 ile günün sonuna ulaştı.
Son gün İngiltere’nin maçı kazanması için 310 koşuya ihtiyacı var ve elde sadece 5 wicket kaldı. Bu durmda son iki esas vurucu Ian Bell ve Matt Prior tarihe geçecek bir performans ortaya koyamazlarsa Avustralya galibiyeti kaçınılmaz olacaktır.

17 Aralık 2010 Cuma

Test Serisi, Centurion, 1. Maç, 2. Gün: Güney Afrika 366/2 Hindistan 136

Güney Afrika 366/2(Amla 116*, Kallis 102*, Harbhajan 2/107), Hindistan 136 (Morkel 5/20, Steyn 3/34)

Çok olumlu geçen ilk günden sonra Güney Afrika'nın hedefi elbette ki kalan tek wicketı da alıp, bir an önce hücuma başlamaktı. Nitekim dünün yıldızlarından Morne Morkel, beşinci kez wicket aldı ve Dhoni'nin direnişi de sonlanırken Hindistan ilk devreyi 136 gibi kötü bir skorla bitirdi.

Hindistan açılıcılarının wicketları ne kadar hızlı düştüyse, Güney Afrika'nınkiler de bir o kadar yavaş verildi. Özellikle hızlı atıcısı Zaheer Khan'ın sakatlanıp, takımda yer alamamasının etkileri görüldü belki de. Dünden ders çıkaran Güney Afrika çok hızlı olmayan ama sağlam bir başlangıç yaptı. Başrolde elbette kaptan Greame Smith yer aldı. Ishant Sharma ve Sreensath'a yardımcı olan diğer atıcı Udankat da durumda fazla bir değişiklik yaratamadı. Üstelik Udankat'ın daha yavaş gelen toplarına artık Smith ve Petersen dörtlerle karşılık vermeye başlamışlardı. Bu üçlüden aradığını bulamayan Dhoni, kavisli atıcı Harbhajan Singh'in sırasının geldiğine kanaat getirdi. Görevi çok geciken wicketı almak olan Harbhajan, biraz maliyetli olsa da yemekten önce Smith'i çıkarmayı başardı. Güney Afrika yemek arasına 111/1'le gidiyordu, Smith 62'yle devreyi bitirmişti.

Yeni vurucu Hashim Amla, toplara girmekte çok acele etmedi ama Petersen'in 50'yi geçtiği bu süreçte de dışarıya çıkma tehlikesi yaşadığı anlar da oldu. Harbhajan tek başına Güney Afrika'yı kısıtlamaya çalışırken ve kısmen bunda da başarı olurken Petersen'in wicketını da aldı. Fakat Sreensath, gerekli desteği veremedi. Part-time spinnerlardan Raina ya da Tendulkar'ın kullanılması, durumda değişiklik yaratmadı. Son seansta Amla-Kallis ortaklığını bozamayan Hindistan'da Harbhajan-Udankat ikilisi, zaman zaman biraz olsun koşuları sınırlayabilseler de tehdit edici olamadılar. Sonunda hem Amla hem de Kallis, 100'e ulaşmayı başardı. Güney Afrika'ysa elindeki avantajı sağlamlaştıracak bir gün geçirdi. Hava raporlarında, yarın da yağmur öngörülmediğinden, Hindistanı karamsar düşüncelerle dolu bir akşam bekliyor demektir. Güney Afrika yarına 230 koşuluk avantaj ve eldeki 8 wicketla başlayacak.

The Ashes: Avustralya-İngiltere, 3.Test, 2.Gün, Avustralya 268 & 119/3, İngiltere 187

Avustralya 268 (Johnson 62, Hussey 61, Anderson 3/61) & 119/3 (Watson 61*, Hussey 24*, Finn 2/48), İngiltere 187 (Bell 53, Strauss 52, Johnson 6/38)

İkinci gün başladığında İngiliz açılış vurucuları dikkatli bir oyun ortaya koymaya başladılar. Özellikle üçüncü overda Ryan Harris’in atışında Brad Haddin ve Shane Watson’ın arasından geçerek giden kolay yakalama fırsatını ev sahibi takımın tepmesi biraz olsun İngiltere’de gerekli soğukkanlılığı geri getirdi. İlk 2 açılış atıcısı Ryan Harris ve Ben Hilfenhaus’un kavisli atışları rakip vurucuları zorlamış olsa da bu ikiliden kurtulmayı başaran İngilizler yine ilk 2 maçta olduğu gibi 300+ bir koşuyu hedeflemeye başlamışken sahneye Mitchell Johnson çıktı. İlk maçtaki berbat oyunundan sonra Adelaide’deki maçın kadrosuna alınmayan Johnson, arkadaşları ağır bir yenilgi alırken koçuyla beraber ağır bir antrenman programı takip ediyordu. Bunun semeresini daha 2. overında Cook’u avlayarak gösterdi ve arkadaşlarını ateşledi. İlk 2 maçın kahramanı Cook’un oyundan çıkması İngiltere’de bozgun etkisi yaratırken Johnson’ın sihirli dokunuşu diğer atıcıları da harekete geçirdi. İlk 15 over boyunca çok kötü atışlar yapan Hilfenhaus ve Harris istikrarlı bir şekilde kavisli atışlara başladılar. Bunun karşısında çaresiz kalan İngilizler şaşkınlık içindeyken aynı over içerisinde Johnson’ın hem Jonathan Trott hem de Kevin Pietersen’i leg before wicket ile avlaması İngiltere’de sonun başlangıcı oldu. Ryan Harris’in Andrew Strauss’u oyun dışına alması konuk ekibin moralini bozarken Johnson’ın Paul Collingwood’u yemekten önce dışarı alması Avustralya’yı tekrar maçın içine soktu. Bir anda ilk gün Avustralya için çok az bir skor gibi gözüken  268, İngiltere’nin gözünde iyice büyümüştü. Yemek arasına Johnson’ın 4 wicketı sayesinde avantajı ele geçirmiş halde giden Avustralya’nın rakip son sıra vurucuları ile arasında bir tek formda Ian Bell kalmıştı. 119/5
Son derece istikrarsız olan ev sahibi atıcıların bu performanslarının işe yaraması için mutlaka aynı disiplin içinde devam etmeleri gerekiyordu. Biraz olsun Ian Bell ve Mat Prior’un savunması Avustralya atıcılarının rüzgarını kesse de bir kere morallenmiş Avustralyalıları durdurmak için Bell’den fazlası gerekiyordu. Peter Siddle’ın aldığı Matt Prior’un wicketı haricinde ilk saati başka kayba uğramadan geçiren İngiltere 200+ skoru geçerek zararı kısıtlamayı düşünse de Ryan Harris’in kısa aralıklarla aldığı Graeme Swann ve Ian Bell’in wicketları sonu getirmişti. Son 2 wicketı almak da günün kahramanı Mitchell Johnson’ın hakkıydı, o da arkadaşlarını mahcup etmedi. İngiltere tüm oyuncuların kaybettiğinde İngiltere ancak 187 koşuya ulaşabilmişti.
Çay arasından sonra ikinci inning için sayha geln Avustralyalı vurucular, ilk 10 overı kayıpsız geçmeyi başardılar. Chris Tremlett ve James Anderson rakiplerini epey zorlasalar da gerekli wixketı alamadılar. Oyuna giren genç yetenek Steven Finn’in Phillip Hughes’ın wicketını alması tekrar İngiltere’yi maça geri getirdi. Açılış ortaklığını kırdıktan sonra sırada bekleyen Ricky Ponting ve Michael Clarke’ın üzerlerindeki baskıyı kaldıramayacaklarını hisseden İngilizler yeniden toparlanarak ilk inningdeki gibi ekip ruhunu geri kazandılar ve baskıyı arttırdılar. Sonuç tam de bekledikleri gibi oldu, önce Ricky Ponting dışarıda kaldı, sonra da Michael Clarke şanssız biçimde oyundan çıkınca maç yine İngiltere lehine döndü. Sıkça Avustralyalılar için kurtarıcı rolü oynamak zorunda kalan Michael Hussey oyuna girerek görevini yine yerine getirdi. Sarsılan Avustralya’ya tekrar güven veren Hussey’nin karşı atağı sayesine koşu alma hızı yükseldi. Shane Watson’ın da üzerindeki baskı hafifleyince katkı vermeye başlaması sayesinde Avustralya başka wicket kaybetmeden günü 119/3 ile kapatmayı başardı ve üstünlüğünü 7 wicketını koruyarak 200 koşuya taşıdı.
Mükemmel geçen iki günün ardından yarın düğümün çözülmesi bekleniyor. Eğer Avustralya farkı 350 koşu üzerine çekebilirse galibiyet için ciddi umutlanacaktır. Yine de Avustralya’nın son 2 yıldır son derece istikrarsız olduğunu ve bir gününün diğerine uymadığını bilenler için galibiyet hala uzak bir umut olarak gözüküyor. 2006’dan itibaren burada son inningde takımların 300 sayıyı aştığı gerçeği (hatta Güney Afrika 2008’de 414 koşu alarak maçı kazanmıştı) bilindiğinden  350+ bir fark bile İngiltere’yi yıldırmayacaktır.

16 Aralık 2010 Perşembe

Test Serisi, Centurion,1. Maç,1. Gün : Hindistan 136/9 Güney Afrika

Hindistan 136/9 (Tendulkar 36, Dhoni 33, Morkel 4/20, Steyn 3/34)

Dün korkulan oldu ve hava rapolarının ön gördüğü üzere yağmurla ıslanan zemin yüzünden maç, epeyce gecikmeli olarak başlayabildi. Hindistan kadrosunda, durumu maç saatinde belli olacak Zaheer Khan'ın oynamayacağı kesinleşirken, hızlı atıcı kombinasyonlarına, Sharma ve Sreensath'ın yanına, Udankat da eklendi. Güney Afrika'daysa Lonwabo Tsotsobe Dale Steyn ve Morne Morkel'e hızlı atışlarda yardım edecekti, beklendiği gibi tek spinner Paul Harris'ti.

Para atışını kazanan Greame Smith, tıpkı İngiltere kaptanı Andrew Strauss gibi, koşulları etüd ettikten sonra atış takımı olmayı tercih etti. Tercihin doğru olduğunu görmek uzun süre almadı. Dale Steyn, Virender Sehwag'ı üçüncü karşıladığı topta dışarı gönderdi. Yeni vurucu Rahul Dravid oldu. Hindistan, Avustralya'nın akıbetiyle karşılaşmamak için epey temkinli davrandıysa da Morkel-Steyn ikilisinden Morne'nin wicket alma sırası geldiğinde, kurban Gautam Gambir oldu. 1 ve 2 numaraları erkenden kaybeden Hindistan, Güney Afrika'daki kabuslarından bir yenisine başlar gibiydi. Morkel bir over sonra, aldığı 100. Test wicketıyla, Rahul Dravid'i dışarı aldı ve kabusu derinleştirdi. Güney Afrika için ilk günde can sıkıcı olan az sayıdaki konulardan biri,
Ryan Mclaren'in yerine tercih edilen Lonwabo Tsotsobe'nin atışlarında, Steyn-Morkel ikilisine ayak uydurması oldu. Tam Laxman-Tendulkar ikilisi maça ağırlığını koyacak derken sahneye çıkan Dale Steyn, artık güz dönemindeki sakatlıklarından kurtulduğunu ilan edercesine, bir wicket daha aldı. Bu kez oyundan çıkan, son Avustralya testlerinin kahramanı VVS Laxman'dı. Önce Kallis Suresh Raina'yı, sonra da Steyn bir kez daha Tendulkar'ı avlayınca Hindistan'ın başının büyük dertte olduğu gerçeği daha da netleşti. Yetersiz ışık nedeniyle maç biterken, Hindistan, kaptan MS Dhoni'nin gayretleri ve 33'üyle, en azından 100'ü geçebildi ve 136/9'la günü tamamladı. Şüphesiz ki ilk günün uzak ara galibi, Güney Afrika oldu.

The Ashes: Avustralya-İngiltere, 3.Test, 1.Gün, Avustralya 268, İngiltere 29/0

Avustralya 268 (Johnson 62, Hussey 61, Anderson 3/61), İngiltere 29/0 (Cook 17*, Strauss 12*)

Kritik maçın ilk gününde kafalardaki en önemli sorular kurayı kazanan takımın ne yapacağı ve Avustralya’nın son günlerin tartışmalı ismi Michael Beer’i oynatıp oynatmayacağıydı. Kadroyu açıklamak için saha şartlarını inceleyip son ana kadar bekleyen ev sahibi kaptan Ricky Ponting, tartışmalı kararlarına bir yenisini ekleyerek 4 hızlı atıcıyla oynamayı seçti ve Beer dışarıda kaldı. İlk gün wicket üzerideki çimin hızlı atıcıların işini kolaylaştıracağını düşünen Ponting ilerleyen günlerde wicketın durumunu koruyacağını düşünerek böyle bir karar almış olsa da kura atışını kazanan İngiltere’nin benzer nedenlerden ötürü ilk olarak atış yapmayı seçmesi Ponting’in planlarını bozdu. Sahaya gelen Avustralyalı açılış vurucuları herhalde kendlerini kötü bir sürprizin beklediğinin farkındaydılar çünkü ilk overda her ikisi de gergin ve güvensizdi. Sakatlanan İngiliz hızlı atıcı Sturat Broad’ın yerine kadroya alınan Chris Tremlett henüz daha maçın 2. overında Phillip Hughes’ı avlayarak kendisine güvenenleri mahçup etmeyeceğini belli etti. İngiltere’nin ilk olarak atış yapmayı seçmes planı tıkır tıkır işlerken kurbanlar da birer birer oyun dışında kalmaya başladılar. Serinin formsuz iki ismi kaptan Ricky Ponting ve Michael Clarke’ın sırasıyla Anderson ve Tremlett tarafından dışarı gönderilmeleri uzun sürmedi ve ilk bir saatin sonunda Avustralya üç vurucusunu kaybetmiş ve Michael Hussey yine daha ilk saat bitmeden oyuna girmek zorunda kalmıştı. Açılış vurucusu olarak bu seride iyi performans gösteren Shane Watson’ın da Steven Finn’e yenik düşmesi ile işleri iyice zora giren Avustralya yemek arasına Hussey’nin sağlam sinirleri ve risksiz vuruşları sayesinde 65/4 ile gitti.
Yemekten sonra kısa süre içinde Chris Tremlett’ın Steve Smith’in wicketını almasıyla son kale olarak Hussey-Haddin ikilisi kaldı. İlk Test maçında 300+ koşu alarak takıma galibiyet şansı veren bu ikili fazla zorlanmadan önce 50 koşuluk bir ortaklık kurdular, sonra da Hussey’nin bu seride alıştığımız 50’lerinden birinin gelmesi moralleri yükseltti. Ancak devereye giren İngiltere’nin falsolu atıcısı Grame Swan, Hussey’i dışarı alarak potansiyel bir tehlike haklini alan ortaklığı bitirdi. Bundan sonra fazla bir dirençle karşılaşmayacaklarını düşünen İngilizleri önce Haddin, sonra da bir maçlık aradan sonra yine kadroya dönen Mitchell Johnson yaptıkları 50’lerle şaşırttılar. Hussey’in çıkmasıyla 137/6 olan skor bir danda 200’e yaklaştı. Haddin’in çıkmasıyla biraz olsun hız kaybeden Avustralya’nın son sıra vurucuları beklenenin çok üzerine bir direnişle skoru önce 200’ün üzerine, sonra da 35 koşuluk son wicket ortaklığıyla 268’e taşımayı başardılar. İstatistiklere göre ilk olarak vurucu olan takımlar için hayli düşük olan bu skor çok daha kötü bir skor korkusu yaşayan ev sahibi ekipte biraz olsun moral kaynağı oldu.
Günün son saatinde vurucu olarak sahaya gelen İngiltere’nin ilk hedefi tabii ki wicket kaybetmeden günü kapatmaktı. Önceki 2 maçta ilk inninglerde hep erken oyun dışı kalan kaptan Andrew Strauss (Brisbane’de 0, Adelaide’de 1 yapmıştı) ilk sayılarını alınca psikolojik eşiği aştı.  Dört hızlı atıcısını da kullanan Avustralya 12 over boyunca rakibini Ryan Harris’in ilk overı hariç hiç zorlayamadı ve rahat bir şekilde İngiltere wicket kaybetmeden 29 koşuyla günü kapattı.
Hiç kuşkusuz günün galibi İngiltere oldu. Son derece dominant olan konuk ekibin kurayı kazandıktan sonra planları bir İsviçre saati gibi tıkır tıkır işledi ve Avustralya’yı ilk günün sonunda oyun dışı bırakmayı başardılar. Çok iyi oynayan İngiliz atıcılar, okul çocukları gibi görünen rakiplerinin aksine yeteneklerini sahaya yansıtarak galibiyet için iddialarını ortaya koydular. İlk 2 maçta sadece 16 wicket alabilen Avustralyalı atıcıların geri kalan 4 günde nasıl İngiltere’nin 20 wicketını alarak maçı kazanabileceklerini kimse bilmiyor. Bir ilginç nokta da ezeli rekabetin tarihi boyunca İngiltere, Avustralya’da hiçbir zaman Noel’den önce Ashes’ı garantilememişti. Bu başarıya şimdi bundan daha yakın olamayacakları da bir gerçek. 

15 Aralık 2010 Çarşamba

Test Serisi 1. Maç Önbakış: Güney Afrika- Hindistan, Centurion

The Ashes'la aynı anda başlayacak seride, Testlerin 1 numarası Hindistan, şansını 2 numara Güney Afrika karşısında deneyecek. Fakat Hindistan, önündeki 3 testi kaybetse bile, büyük ihtimalle statüsünü koruyacak.

Hindistan:

Bu yaz önceside, onlar hakkında yapılan yorumların çoğu, Testlerdeki 1 numara statüsünü tartışmak üzerindeydi. Bu tartışmaların gölgesinde çıktıkları Avustralya testini başarıyla sonlandırdıktan sonra, Yeni Zelanda karşısında beklemedikleri bir dirençler karşılaştılar ve serinin üçüncü maçında, nihayet güçlerini ortaya koymayı başardılar. Yalnız bu serilerde evsahibi Hindistan'dı ve bu maçlardaki koşullarla, yakında karşılaşacakları arasında bir Hint okyanusu var. Hindistan'ın 1992'den beri 1 Test kazanbildiği Güney Afrika, aslında onlar için 1 numaradaki yeri test edecek bir yolun başlangıcı olacak çünkü ekip bundan sonra West Indies, İngiltere ve Avustralya'yı ziyaret edecek. Yeni Zelanda testiyle karşılaştırdığımızda, kadroda pek fazla değişiklik göremediğimiz Hindistan'da 1-5 numara arasındaki isimler zaten klasik kadronun oyuncuları. Son testlerde, esas görevi atıcılık olan Harbhajan Singh'in hücumdaki katkısı, diğerlerine göre bir hayli fazlaydı.Atıcılar arasındaki en büyük soru işareti, Zaheer Khan için. Uzun süredir kendisini yıpratan sakatlık problemlerinin üstesinden, Avustralya testlerinde geldiği varsayılan Zaheer, ardından katıldığı Yeni Zelanda Test'lerindeki formuyla sevindirmişti. Ancak hızlı atıcının Güney Afrika testlerinde oynayıp oynayamayacağı, son ana dek netlik kazanmayacak gibi gözüküyor. Onun yokluğunda Sreensath-Ishant Sharma hızlı atıcı ikilisini izleyebileceğimiz gibi, test kariyerine başlamak üzere olan Umesh Yadav/Jaidev Unadkat ikilisinden birini de izleyebiliriz. Hindistan'lı oyuncuların, kısa zaman önce, burada Şampiyonlar Ligi oynamış olması da hatırlanmalı fakat o dönem, henüz sezonun açılmadığı, koşulların yanıltıcı olabileceği unutulmamalı.

Muhtemel Kadro: 1 Gautam Gambhir, 2 Virender Sehwag, 3 Rahul Dravid, 4 Sachin Tendulkar, 5 VVS Laxman, 6 Suresh Raina, 7 MS Dhoni (k & wk), 8 Harbhajan Singh, 9 Ishant Sharma, 10 Sreesanth, 11 Jaidev Unadkat/Umesh Yadav.

Güney Afrika:

İlkbahardan alırsak Güney Afrika, biraz sıkıcı geçen ve galibiyetle biten West Indies testlerinden sonra, yine wicket almanın zor olduğu koşullarda Pakistan'la, Arap yarımadasında karşı karşıya geldi ve pek çok kez avantajlı konuma geçmesine rağmen, Testlerin galibiyetle sonlandırması için gereken son darbeyi vuramadı. Centurion için bir-iki önemli karara imza attılar ki bunlardan biri, tek bir spinnerla, Paul Harris'le oynama kararlarıydı. Bu, sol elli falsolu atıcı Johan Botha'nın maç kadrosu dışında kalması demek oluyordu. Morne Morkel'le Dale Steyn, Pakistan testinde sakatlık etkisinden kurtulmuşa benziyordu ve hızlı atış departmanındaki üçüncü adam, büyük ihtimalle Lonwabo Tsotsobe olacak. Tsotsobe de başarılı Şampiyonlar Ligi macerasından sonra Test takımına çağırılmış ama BAE'de test oynamamamıştı. Wayne Parnell yine kadroya giremezken allrounder Ryan Mclaren, 12 kişilik maç kadorsuna girmesine rağmen Tsotsobe'nin önünde ilk tercih olamayacak. Hücumdaysa Greame Smith'in, parmağındaki sakatlıktan kurtulduğunu biliyoruz. Sakatlık derdinden muzdarip Hashim Amla da yerel tek günlük turnuvada dinlendirildi ve teste saklandı. Geçen ay rekor kıran AB de Villiers'ın formu herkesçe malum. Hücumda önemli karar, 6 numaranın kim olacağıydı ve burada tercih, yine JP Duminy'in önünde yer alan Ashwell Prince oldu. Güney Afrika'nın evindeki son iki testte ,Avustral ve İngiltere karşısında kazanamadı fakat Hindistan'ı son ağırladığında, ilk testi kaybetmiş olmasına rağmen 3 maçlık seriyi kazanmıştı.

Muhtemel Kadro: 1 Graeme Smith (k), 2 Alviro Petersen, 3 Hashim Amla, 4 Jacques Kallis, 5 AB de Villiers, 6 Ashwell Prince, 7 Mark Boucher (wk), 8 Paul Harris, 9 Morne Morkel, 10 Dale Steyn, 11 Lonwabo Tsotsobe.

Centurion: Maç öncesinde konuşulan konu, Güney Afrika'lıların biraz 'zıplayan toplar'la dolu bir maç istemesi ve zemini de buna göre hazırlamasıydı. Fakat son haberlerde, hareketli bir wicket beklenmesine rağmen, yüksek topların beklendiği fazla görülmeyeceği yazıldı. Hindistan koçu Gary Kirsten, koşulları önceden etüd etmek üzere, epey erkenden ülkesi Güney Afrika'nın yolunu tuttu. Hava raporlarıysa Centurion'da yağmur yağabileceğini gösteriyor. Testte, UDRS yani hakeme itiraz hakkı kullanılmayacağı açıklandı.

The Ashes: Avustralya-İngiltere, 3.Test, 16-20 Aralık 2010, WACA, Perth

Avustralya: İlk 2 maçta yaşanan büyük hayal kırıklığından sonra takımda ciddi değişikliklere gidildi. Bunların birisi sakatlık nedeniyle serinin geri kalanında oynayamayacak olan Simon Katich’in yerine Phillip Hughes’ın alınmasıydı. Kısa, erken seken toplarda hep zorlanan ve dengesi bozulan Hughes, geçen yılki seride İngiliz atıcılara kolay bir hedef oldu. Ancak şimdi kendi ülkesinde bunu tersine çevirmek ve kalitesini kanıtlamak isteyecektir. Son yılın en istikrarsız vurucusu Marcus North da takımdan kesilenlerden biriydi, yerine gelen Steven Smith’in vurucu ve falsolu atıcı olarak nasıl katkı vereceği tartışmalı. Oyunun iki yönünde de ustalaşma sürecini tamamlamamış bu genç ismin başarısızlığı onun da Test kariyerine büyük darbe vurur. Atıcı olarak geçen maç oynamayan Ben Hilfenhaus ve Mitchell Johnson geri çağırıldı. Özellikle WACA’yı seven ve burada oynadığı 3 maçta mutlaka 1 inningde en az 5 wicket alan Johnson eline geçen bu son fırsatı kullanamazsa Test takımından sonsuza dek uzak kalabilir. Hilfenhaus ise hızlı atıcıların sevdiği bu sahada kavisli atışlarıyla yeteneğini konuşturabilir. Bu ikiliye eklenecek Ryan Harris, Avustralya’nın şu ana kadar kağıt üzerinde en güçlü ekibini tamamlayacak. Ancak bir sorun var, lider kim olacak? Johnson kendinden beklenen bu rolü son 2 yıldır iyi oynayamadı. Artık son şansına dört elle sarılması lazım. Son kalan spinner yeri için Michael Beer tartışmalı bir şekilde seçildi, başarılı olması bana kalırsa çok zor. Galibiyete mutlak ihtiyacı olan Avustralya için başka bir sonuç yolun sonu demek olacaktır.

Muhtemel Kadro: Phillip Hughes, Shane Watson, Ricky Ponting, Michael Clarke, Michael Hussey, Steven Smith, Brad Haddin, Michael Beer, Mitchell Johnson, Ryan Harris, Ben Hilfenhaus

İngiltere: İlk maçtaki direncinin ardında Adelaide’de rakibini eze eze yenen İngiltere’de moraller yerinde. Özellikle ilk maçta hayal kırıklığı yaratan off spinner Graeme Swann’ın Adelaide’de galibiyeti getiren performansına ek olarak orta sıra vurucularının da form tutması İngiltere’nin zırhında kolay açılır bir delik bulunmasını engelliyor. Son derece kendine güvenen İngiltere, seri öncesi geçen ay burada oynadığı hazırlık maçında galip gelmeyi başarmıştı. Haliyle sahaya alışık İngiltere galibiyet için Avustralya ile eşit şansa sahip. 4 yıl önce burada yenilerek seriyi kaybeden İngiltere bu yıl galip gelirse seride durumu 2-0 yapacak ve Ashes’ı kaybetmemiş olacak. Bu da onları motive eden bir başka faktör olarak görülebilir. Konuk ekibin tek sıkıntısı karın kaslarından sakatlanan Stuart Broad’ın serinin geri kalanında oynamayacak olması. WACA’da onun yerini Chris Tremlett, Tim Bresnan ve Ajmal Shahzad’dan birisi dolduracak. Saha şartları göz önünde bulundurulduğunda Tremlett görevi devir almaya en yakın isim, Bresnan ise sürpriz bir tercih olacaktır. Takımın geri kalanı zaten formunu ispatlamış durumda olduğundan son dakika sakatlığı olmazsa Adelaide’den farklı olmayacaktır.

Muhtemel Kadro: Andrew Strauss, Alastair Cook, Jonathan Trott, Kevin Pietersen, Paul Collingwood, Ian Bell, Matt Prior, Graeme Swann, Chris Tremlett, James Anderson, Steven Finn

WACA, Perth: Yıllarca bu saha Brisbane’deki Gabba ile birlikte hızlı atıcıların cenneti olarak bilindi. Özellikle 80ler ve 90larda burası hep efsane hızlı atıcıların göz kamaştırıcı performanslarına ev sahipliği yaptı. Ancak son 10 yıl içerisinde karakteri bozulan bu saha artık sıradan bir Avustralya sahası oldu. Tek olumlu yanı beraberlikle sonlanması çok nadir olan maçlara ev sahipliği yapması. Bu da seyir zevkini arttırıyor. Perth’in güneybatısında yer alan liman şehri Fremantle yönünden esen ve ‘Fremantle doktoru’ olarak bilin rüzgar özellikle ilk gün hızlı atıcıların işini kolaylaştırabilir. Bunu çok iyi kullanan Mitchell Johnson 2008’de Güney Afrika’yı ilk inningde bozguna uğratmış ama maçı yine de konuk takım son günkü olağanüstü performansıyla kazanmayı bilmişti.

14 Aralık 2010 Salı

Ashes Serisinin İncelemesi - 3.Bölüm

Yazı dizimizin üçüncü bölümünde hayati öneme sahip Perth’teki Test maçından önce açıklanan Avustralya kadrosunu inceleyip, yapılan değişiklik hamlelerini irdeleyeceğiz.
İlk iki yazımızda değindiğimiz faktörler sonucunda 3. maç öncesi 1-0 geriye düşmüş olan ve Ashes serisini kazanmak için mutlaka bu maçı alması gereken Avustralya’da beklenen değişiklikler Cuma günü açıklandı. 2. Test maçının kadrosundan beş farklı isim içeren yeni kadroda bazı değişiklikler zaten bekleniyordu. Örneğin aşil tendonundan sakatlanan ve Adelaide’deki maçı sakat sakat tamamlayan Simon Katich, yerini daha önceden de açılış vurucusu olarak Test oynamış genç yetenek Phillip Hughes’a bırakmıştı. Bu aslında mantıklı bir seçimdi çünkü Hughes’ın yerine bir tek uzman bir açılış vurucusu olmayan Usman Khawaja alınabilirdi ama bu pek olası değildi. İkinci yapılan hamle belki de çok gecikmiş bir hamleydi Marcus North’un kadro dışı bırakılması. North aslında iyi bir alt sıra vurucusu olmanın yanında zaman zaman off break atarak kritik anlarda wicket alabilme yeteneğine sahipti ama çok istikrarsız bir performansı vardı ve bu Ashes serisinde vurucu olarak katkı veremeyince takımdan kesildi. Yerine alınacak oyuncu, Avustralya’nın etkili bir spinnerı olmadığından aynı zamanda part time spin bowler olarak görev yapabilecek bir vurucu olmak zorundaydı, bu aday da kuşkusuz Steven Smith idi. Bu iki hamle büyük bir tartışmaya yol açmadı, çünkü takımın dengesini fazla bozmadan yapılmış riski düşük ve direkt yerine koyma hamleleri olarak görüldü ancak asıl büyük şok atıcıların seçimine saklandı.

Oyuncu
Yaş
M
I
NO
Koşu
HS
Ort.
100
50
Ricky Ponting
35
14
21
1
933
197
46.65
1
6
Michael Clarke
29
5
10
1
427
135*
47.44
1
2
Michael Beer
26
3
6
3
7
5
02.33
0
0
Brad Haddin
33
2
4
0
251
94
62.75
0
2
Ryan Harris
31
6
12
3
99
37
11.00
0
0
Ben Hilfenhaus
27
4
5
2
11
7*
03.67
0
0
Phillip Hughes
22
3
6
0
120
58
20.00
0
1
Michael Hussey
35
5
10
1
411
103
45.66
1
3
Mitchell Johnson
29
3
6
2
135
50*
33.75
0
1
Peter Siddle
26
1
2
1
27
23
27.00
0
0
Steven Smith
21
3
5
0
88
70
17.60
0
1
Shane Watson
29
1
2
0
119
89
59.50
0
1


Tablo 1. WACA’da oynanacak 3. Test için kadroya alınan oyuncuların WACA’daki vurucu performansları (Kalın yazılmış oyuncular burada Test maçı oynadığından oynadıkları Test Maçları, diğerlerinin ise first-class maçları göz önüne alınmıştır)


Oyuncu
Yaş
M
Koşu
W
En iyi
Ort.
5
10
Ricky Ponting
35
14
16
0
-
-
-
-
Michael Clarke
29
5
87
0
-
-
-
-
Michael Beer
26
3
467
11
3-108
42.45
0
0
Brad Haddin
33
2
-
-
-
-
-
-
Ryan Harris
31
6
609
20
4-67
30.45
0
0
Ben Hilfenhaus
27
4
498
13
5-79
38.31
1
0
Phillip Hughes
22
3
-
-
-
-
-
-
Michael Hussey
35
5
-
-
-
-
-
-
Mitchell Johnson
29
3
462
21
8-61
22.00
1
1
Peter Siddle
26
1
128
1
1-44
128.00
0
0
Steven Smith
21
3
99
1
1-16
99.00
0
0
Shane Watson
29
1
64
2
2-30
32.00
0
0


Tablo 2. WACA’da oynanacak 3. Test için kadroya alınan oyuncuların WACA’daki atıcı performansları


Atıcılar arasında açıklanan bir isim çok büyük bir sürprizdi ve bir deprem etkisi yarattı. Bu sezona kadar adı bile duyulmamış bir isim olan Michael Beer kadrodaydı. Bu açıklamadan iki gün önce efsanevi oyuncu Shane Warne gazete köşesindeki yorumunda WACA’yı iyi bilen ve şartlarına alışık bir ismin başarılı olabileceğini belirtmiş ve Beer’i işaret etmişti. Bendeniz ise işaret edebileceği tek Beer’in bu büyük oyuncunun reklamında oynadığı bira olabileceğini tahmin etmiş ve birazcık ‘uçtuğunu’ düşünmüştüm. Ne var ki Avustralya Seçici Kurulu tarihinin belki de en spekülatif kararını vererek bu ismi duyulmamış oyuncuya Test takımında forma giyme şansı tanıdı. Seçici kurul başkanı Andrew Hilditch açıklamasında Beer’in WACA’yı çok iyi tanıyan yerel bir spinner olduğunu ve sol elli bir atıcı olarak büyük bir katkı verebileceğini söylediğinde otoriteler neredeyse kahkahaya boğulmuştu. Çünkü Michael Beer bu sezon öncesinde hiçbir first class maçta forma giymemişti, hayatı boyunca Melbourne’de kulüp düzeyinde oynadıktan sonra bu sezon başında şansını başka bir eyalette denemek için Perth’e yerleşmiş bir oyuncuydu. Dolayısıyla WACA’yı en fazla bizim kadar tanıyor olabilirdi. Bu açıklamayla zaten çok tartışılan seçici kurulun başkanı Hilditch’in bu işlerden pek de bilgi sahibi olmadığı açığa çıkmış oldu. Bugüne kadar WACA’da sadece 3 first class maçı oynamış Beer’in İngilizleri nasıl rahatsız edebileceğini merak etmiyor değiliz. Ancak ilk 2 maçta haksız bir şekilde kadro dışı kalan Nathan Hauritz’in neden kadroya çağırılmadığını çok kişi gibi sormak zorundayız. Kadro dışı kaldıktan sonra kendi eyaleti New South Wales ile başarılı maçlar çıkaran hatta birkaç hafta önce Perth’te bir inningde 5 wicket alarak takımını galibiyete taşıyan Hauritz’e yapılan haksızlık daha çok konuşulacaktır.

Oyuncu
Yaş
M
I
NO
Koşu
HS
Ort.
100
50
Doug Bollinger
29
1
1
1
2
2*
-
0
0
Xavier Doherty
28
3
5
0
15
7
03.00
0
0
Callum Ferguson
26
4
6
0
251
114
41.83
1
2
Nathan Hauritz
29
1
2
1
13
11
13.00
0
0
Simon Katich
35
2
4
0
229
99
57.25
0
2
Usman Khawaja
23
2
4
0
152
55
38.00
0
1
Marcus North
31
1
2
0
69
68
34.50
0
1


Tablo 3. WACA’da oynanacak 3. Test için kadrodan çıkarılan oyuncuların WACA’daki vurucu performansları

Oyuncu
Yaş
M
Koşu
W
En iyi
Ort.
5
10
Doug Bollinger
29
1
141
8
5-70
17.62
1
0
Xavier Doherty
28
3
264
9
4-92
29.33
0
0
Callum Ferguson
26
4
12
0
-
-
-
-
Nathan Hauritz
29
1
127
4
3-66
31.75
0
0
Simon Katich
35
2
-
-
-
-
-
-
Usman Khawaja
23
2
-
-
-
-
-
-
Marcus North
31
1
20
0
-
-
-
-


Tablo 4. WACA’da oynanacak 3. Test için kadrodan çıkarılan oyuncuların WACA’daki atıcı performansları

Hızlı atıcılar cephesinde de ilginç gelişmeler olmadı değil. Adelaide’de kadro dışı kalan Mitchell Johnson ve Ben Hilfenhaus geri dönerken sakatlığının etkisiyle 2. Testte başarısız olan Doug Bollinger kadroya alınmadı. Böylece Avustralya’nın elinde 5 atıcı ve 4 boş yer var. Acaba Avustralya 2008’de Hindistan karşısında yaptığı gibi 4 hızlı atıcıyla oynar mı, yoksa 3 hızlı atıcı + Michael Beer’i tercih mi eder? Bu soruya verilecek cevap maçın da kaderini doğrudan etkileyecektir.

Son 10 yılda Perth’te oynanan Test Maçları

Yıl        Rakip               Kazanan          Fark

2000    West Indies      Avustralya        inning&27 koşu
2001    Yeni Zelanda    berabere
2002    İngiltere            Avustralya        inning&48 koşu
2003    Zimbabwe        Avustralya        inning&175 koşu
2004    Pakistan           Avustralya        491 koşu
2005    Güney Afrika   berabere
2006    İngiltere            Avustralya        206 koşu
2008    Hindistan          Hindistan          72 koşu
2008    Güney Afrika   Güney Afrika   6 wicket
2009    West Indies      Avustralya        35 koşu

2008’de Hindistan karşısında 4 hızlı atıcı taktiği tutmamış ve Avustralya’nın yenilmesiyle sonuçlanmıştı. Bundan sonra seçici kurul ve kaptan Ricky Ponting umutsuzca mecbur kalmadıkça bu taktiği kullanmadı. Bir de WACA’nın artık eskisi gibi tamamen hızlı atıcıların yüksek hızlı ve erken seken atışlarının hegemonyasında olmadığı biliniyor, o yüzden 4 hızlı atıcı + Steven Smith’in falsolu atıcı olarak kullanılması taktiği pek benimsenecek gibi durmuyor. Bu da Michael Beer’in şansını arttıran bir başka unsur. Hzlı atıcılardan kim dışarıda kalır sorusunun cevabı ise Tablo 2’de gizli. Tabloda atıcıların WACA’daki performanslarını gördüğümüzde Peter Siddle’ın dışarıda kalacak son oyuncu olması beklenebilir. Ayrıca bu tabloda ve Tablo 4’te göze çarpan bir başka ince ayrıntı da Michael Beer’in gerisinde kalan 2 spin bowler olan Xavier Doherty ve Nathan Hauritz’in de WACA’da Beer’den daha başarılı bir kariyere sahip olmaları.
Böylece yazı dizisini üçüncü bölümünü de tamamladık. Yarın son bölümde Perth’te WACA kriket sahasında oynanacak üçüncü Test maçının bir önbakışını yapacağız. Bu arada aynı tarihte başlayacak Güney Afrika-Hindistan serisini de değerli dostum Uygar Karaca ele alacak.