31 Ekim 2010 Pazar

T20: Avustralya 133/8 - Sri Lanka 135/3. Sri Lanka 7 Wicket İle Kazandı

Ne mutlu ki artik Avustralya'da yaz geldi ve uluslararası kriket sezonu açılmış oldu. Merakla beklenen Ashes serisi öncesi Sri Lanka ile tek T20 ve 3 ODI maçı ortamı biraz ısıtmak için ideal bir seçim oldu. Her 2 takım da tek T20 maçını biraz olsun oyuncuların son durumunu görmek için bir fırsat olarak ele alınca baskı da azaldı ve güzel bir maç ortaya çıktı. Bu serinin bir önemli özelliği de ev sahibi seyircilerin efsane oyuncu Muttiah Muralitharan'ı son kez Avustralya topraklarında izleyecek olmasıydı. Maça ayrı bir anlam katan bu nokta, yıllardır burada hoş karşılanmayan Murali'nin seyirciyle barışması ve alkışlarla sahaya gelmesi de eklenince maçın keyfini arttırdı.
Kura atışını kazanan Avustralya'da galibiyet için en önemli söylem 3 W'nin (Warner, Watson, White) oyunda parlaması durumunda rahat bir gelibiyet geleceğiydi. Ne var ki oyunun tek hakimi Sri Lanka oldu. Son zamanlarda çok dağınık bir performans gösteren ve özellikle fieldingde sorun yaşayan konuk takım bugün kriket adına hangi doğru varsa ortaya koydu. Avustralya için söylenecek pek kelime yok, son derece kötü bir oyun ortaya koydular. Steven Smith ve Brad Haddin olmasaydı Avustralya tarihinin en az sayısı olan 79'un bile altında kalabilirdi. Suraj Randiv önderliğinde Sri Lankalı atıcılar çok iyi bir iş çıkardılar. İkilinin direnci Avustralya'yı inning sonunda 133/8'e taşıdığında Sri Lanka galibiyeti geliyorum demişti zaten. Neyse ki Sri Lanka da işi fazla zorlanmadan bitirdi ve Avustralya'ya evinde ilk kez T20 yenilgisini tattırdı. Kumar Sangakkara ve Thishara Perera maçı Sri Lanka'ya getiren isimler olurken maçın adamı Suraj Randiv seçildi.
Tek T20 maçları genelde ilerisi için çok belirleyici olmasalar bile yine de bazı önemli tüyolar verebilirler. Maçı seyreden İngiltere takımını oyuncuları da Ashes'da rakip olacakları oyuncuların formsuz ve moralsiz olduklarını görmekten mutlu olduklarından eminim.
Bu arada 02 Kasım Salı günü yayın hayatına başlayacak Eurosport Türkiye web sitesinde değerli dostum Uygar Karaca da bloguyla yer alacak. Kendisine başarılar diliyor ve keyifli yazılarını herkese tavsiye ediyorum.

30 Ekim 2010 Cumartesi

Pakistan-Güney Afrika ODI Serisi, 2. Maç Güney Afrika 8 wicket farkla kazandı

Pakistan 203  (Khan 51, Hafeez 68, Tsotsobe 4/27)   Güney Afrika 207 (Kallis 66*, De Villiers 51, Ajmal 2/42)


Twenty20'lerde fazla zorlanmayan Güney Afrika'nın, Birleşik Arap Emirliklerindeki yeni sınavı, tek günlük maçlardı. Pakistansa ODI'larda en son, İngiltere'yi zor bir dönemde geçmiş ama 'Nasılmış bakalım' dercesine , İngiltere hakkında çıkardıkları şike dedikodularıyla zor duruma düşmüş neredeyse galibiyete bile sevinememişlerdi.

Üçüncü kez üst üste para atışını kazanan Pakistan hücum takımı olmayı seçti. -Nedendir bilinmez - sürgündeki Younis Khan, takıma dönmüştü.

Maça başlarken Güney Afrika kadrosu, oyunu iki uzman vurucu yönünde kullanmıştı. Son Twenty20'lerde parlayan Rusty Theron, bu maçta Colin Ingram ya da David Miller'dan birinin yerine oynayamıyordu.

Neyse ki neredeyse Theron'dan biraz daha önce milli takıma çağırılan Lonwabo Tsotsobe, birkaç gün önceki başarılı oyunlarından birini tekrarladı. Hatta Warriors'lu oyuncu bununla da kalmadı ve 4/27'yle kariyerinin en başarılı savunma devresini geçirdi. Kritik anda aldığı wicketlara bakılırsa, özellikle sonlara doğru, Misbah'la Afridi'yi aynı overda göndermesi önemliydi. 140/1'e ulaşan Pakistan 167/5'e razı gelmek zorunda kalmıştı. Bu sürede en olumlu performans, 7 tane 4'le 68'i bulan Muhammed Hafeez'dan gelmişti. Ama onun da kuyusu yine bir falsolu atıcı, Botha tarafından kazıldı.

Pakistan'ın devre ortasına doğru toparlanmasında faydası bulunan orta-üst sıradaki oyunculardan Younis Khan da, uzun süredir milli formayla oynamamasına rağmen half century'i yapıp, hücumda kayda değer bir rahatlama sağladı.

Son dönemde sağlığından pek memnun olmayan Jacques Kallis, atışlarda kullanılmazken, etkili olması beklenen spinnerlardan  Johan Botha, biri tartışmalı olmakla beraber iki wicket birden aldı. Younis Khan direnişinin kırılması maçın gidişatına etki etti.

 Misbah'tan sonra 10 yapan tek oyuncunun, ilk ODI maçına çıkan wicketkeeper Zulqarnain Haider olması, Pakistan'ın hücum yönündeki zafiyeti kanıtlar gibiydi.

İlk yarıyı yine hayal kırıklığıyla bitiren Pakistan'ın, tüm vurucularını kaybetmek pahasına  ulaştığı skor 203'tü.

Daha önce de düşük skora ulaşılan devrelerle karşılaşmıştık Twenty20 serilerinde. Fakat Pakistan, orada, hiç olmazsa bazı anlarda az da olsa umutlanabilmişti. Bu kez değil.

Çöl sıcağında devreyi açan Greame Smith ve Hashim Amla, zaten gerekeni yapmayı hazır neferlerdi. Yalnız Pakistan'da hızlı atıcı kısmı büyük sıkıntı yaşıyor ve şike iddiaları yüzünden forma giyemeyen Muhammed Amir'in milli takımdaki eksikliği ileride çok hissedilecekmiş gibi gözüküyordu.

Greame Smith'in eline gelen topla  sakatlanmasıp çıkmasından sonra 50/0'a ulaşan Güney Afrika, yeni bir galibiyet için gerekli adımı atmıştı. Tabi Shoaib Akhtar'ın kaydettiği no-ball'da ayak, biraz abartılı şekilde önde kalınca, 'İnsanın kendi kendine yeni bir şike iddiası gelir mi?' diye evhamlanmasına neden oldu.

Pakistan'ın ilk wicketı alması, 13 over sürdü. Üstelik Hashim Amla'yı çıkaran Saed Ajmal, wicket alabilen tek Pakistan'lı olacaktı. Twenty20'lerde ekibin boynunu büken, hücum performansıydı. Bu kezse hiçbir şey yapamadılar.

Maç, sonunda 66'ya ulaşan Jacques Kallis için de güzel bir geri dönüş, birkaç maçtır fazla sayı üretemeyen AB de Villiers için de 51'le  moral oldu. Takibi Kallis'in de bir ara krampla yerlerde kıvrandığını hatırlatalım.

Güney Afrika, 203'ü geçtiğinde daha gönderilecek 63 top vardı. Netice itibariyle Pakistan'ın başına gelen şey, ağır bir yenilgiydi. Serinin bir sonraki buluşması yarın gerçeklecek.

28 Ekim 2010 Perşembe

Pakistan-Güney Afrika Twenty20 Serisi: Güney Afrika 6 wicket farkla kazandı

Pakistan 120 ( Misbah 33, Razzaq 25, Theron 4/27), Güney Afrika (Smith 38, Ingram 31, Afridi 1/13) 125

Aynı haber sananlar yanılmasın, sonuç aynı ama maçlar, farklı. Aslında o kadar da farklı değil.Sonuçta hava koşulları benzer, para atışının sonucu da bir gün öncekinin kopyası. Maçın başlangıcındaki Pakistan değişik mi? Hayır.Açılış vurucuları 10'u aşabildi mi hayır. İlk wicketı alan kimdi? Yine Lonwabo Tsotsobe. Rusty Theron, yine değişik bir bölümde mi kullanıldı? Evet. Theron, bu kez powerplaylerin bitiminden biraz daha sonra geldi. Gördüğüm kadarıyla Güney Afrika atış ekibindeki kadroda  Morkellerle Tsotsobe akıncılarsa, Botha komutan, Theron da bir anda onun önemli yardımcısı oluvermiş hızlı atıcı. Gerçi bu kez Theron iyi başlayamasa da, devre bitirişini iki wicketla yaptı.Özellikle de Shahid Afridi'yi erken göndermesi önemliydi. Pakistan hücumu için söylenebilecek bir şey yok. Fazla sayıya mahal vermeyen bu wicket üzerinde, normalden fazla zorlandıkları kesin. İlk devredeki en skorer oyuncuları Misbah-ul-Haq ki o da 38 topta 33'e imza atabildi. Bu, bir Twenty20 devresi için yeterli değil. Sonuç olarak Pakistan'ın elde ettiği koşu sayısı, ilk maçta elde edilenden bir fazlada, 120'de kaldı.

Güney Afrika'nın ihtiyacı olan şey, kuvvetli bir ortaklıktı. Pakistan'daysa artık Shahid Afridi ortaya çıkıp bir şeyler yapmak zorundaydı. Bu kez powerplaylerde ilk olarak Abdul Razzaq yerine Umar Gül gelse de beklenen wicket, ilk 6 overda alınamadı. İlk darbe, hız değiştirerek rakibi yanıltma şansı bulan ve günü savunmada gayet iyi geçiren Afridi'den geldi. Çıkansa, alışılageldik şekilde, Loots Bosman'dı. Zemin, ardından gelen AB De Villers'in de, dün gibi, 10'u geçmesini engelledi. Güney Afika belki de acele etmediğinden, çok yavaş hızda ilerledi. Öyle ki, 10 over sonlandığında durum 57/1'di. Oyuna girmek için 14.overı bekleyen Saed Ajmal, Greame Smith'i gönderdi ama iş başa düşünce neler yapabildiğini gösteren Duminy-Ingram ikilisi yine iş başındaydı. Özellikle Shoaib Akhtar'ı, 4. kez atış yaptığı overda adeta paramparça eden Colin Ingram, 4 atışta 16 koşu bulunca Güney Afrika'nın galibiyete ulaşacağı kesinleşti.Yarınsa,iki ekip arasındaki ODI serisi, TSİ 14:00'te başlayacak. 

26 Ekim 2010 Salı

Pakistan-Güney Afrika Twenty20 Serisi: Güney Afrika 6 wicket farkla kazandı

Pakistan 119(Misbah ul-Haq 27*,Afridi 25, Tsotsobe 3/26), Güney Afrika 120(Ingram 46*, Duminy 41,Ajmal 1/18)

Kriketseverler klasik bir Twenty20 mücadelesine şahit oldular yine. Erken giden wicketlar, beklenmedik anda hızlanan hücum takımları ve son 5 overda yaşanan heyecan.

Ne var ki Güney Afrika, Zimbabwe karşısında gitgide daha da iyiye götürdüğü atış performansının yardımıyla, Twenty20'lerde başlattığı seriyi sürdürdü.

Her iki tarafa da faydası dokunabilecek, özellikle batsmanlara yarar sağlayacak bir zemin olduğundan bahsediliyordu maçtan önce. Birleşik Arap Emirlikleri 'Emirliği' Abu Dhabi'deki yoğun nem oranı, oyuncuların kısa sürede kan ter içinde kalmasıyla kendini belli ederken, wicketın üzerine gezme şansı bulan yorumcular, hızlı atcıların da buradan bir şeyler çıkarabileceğini öngörmüşlerdi. Pek yanılmamışlardı aslında.

Para atışını kazanan Pakistan takımı, son dönemde oturtmakta zorlandığı açılış ikilisini bu kez Shahzaib Hasan ve Imran Ferhat'la oluşturmuştu. Pek fayda getirdiği söylenemez. Tabi Güney Afrika'da  Morkel kardeşlerin  ilk 5 overda verdiği anormal sayıdaki extrayla beraber yakaladığı rüzgarı iyi değerlendiren konuk ekip, bahsettiğim ikiliden 10'u geçen olmasa da, özellikle Muhammed Hafeez'ın hızlı başlangıcı sayesinde başlangıcın niteliğini 'iyi'ye çevirdi. Şampiyonlar Ligi'nde giydiği Bangalore formasıyla, yakalayış yapacağım derken sırtüstü düşüp sırtından  sakatlanan Dale Steyn iyileşmiş gözüküyordu ama bu maçta oynamadı. Eline geçirdiği fırsatı olumlu kullanmak da Lonwabo Tsotsobe'ye kaldı. Tsotsobe, ilk iki wicketı alan hızlı atıcıydı.

Güney Afrika'nın, bir başka yeni hızlı atıcı Rusty Theron'u kullanmak konusunda ilginç yaklaşımları var. Warriors'lu oyuncu bu kez de powerplayden hemen sonra, gayet iyi bir overla karşımıza çıktı. Ardından da sahneyi kaptanı Botha'ya bıraktı. Zaten ilk yarının kaderini belirleyen de o oldu. Powerplay'i 42/3'te bitiren Pakistan, 10 over sonunda 77/4'te kaldı. Shahid Afridi'nin kulağını çeken Pakistan kriket kurulunun yeni kaptanı Test Misbah-ul-Haq ya da 2010 yılınının T20'lerdeki en skorer oyuncusu Umar Akmal'la birlikte, İngiltere testlerinin-bahis skandalı patlamadan ve eli kırılmadan önceki- kahramanı Zulqarnainan Haider de kötü gidişe çare olamadı, Botha'nın başlattığı atağın ardından Morne Morkel, Lonwabo Tsotsobe ve Rusty Theron'un bitirişiyle devre arasına büyük avantajla girdi: 119 ve tüm vurucular dışarıda.

Jacques Kallis'i dinlendiren Güney Afrika'da açılışı yapan Loots Bosman, yine mümkün olduğunca direnen adam Shoaib Akhtar'la oyuna veda etti. Hücum takımını asıl rahatsız eden, belki de, AB de Villiers'in aynı overda, dışarıda kalmasıydı. Bu, son dönemde rekorlarla pek bir sık gündeme gelen JP Duminy'le beraber, takıma henüz dahil olan David Miller'la Colin Ingram için iyi bir test izleyeceğiz demek oluyordu. Duminy bu kez half century'e de gidemedi ama Ingram ve Miller, en azından takımı galibiyete ulaştıracak oyunu sergileyebildi. Duminy'nin önemli sorumluluk alması belki de gençlerin işini kolaylaştırdı ama Saed Ajmal, Duminy'nin wicketını aldığında, skor olarak Güney Afrika avantajının büyüklüğüne rağmen, galibiyet kesin değildi. Hızlı atıcılardan Abdur Rezzaq ve Shoaib Akhtar, son 5 over başlarken çok çabuk boundary verince, Güney Afrika için rahatmış gibi gözüken bir galibiyet sonucu çıktı ortaya. Bakalım bir sonraki maçta, yeterince geçerli mazeretler göstermeden takımdan uzaklaştırılıp, işler içinden çıkılmaz hale gelince de geri çağırılan oyunculardan Younis Khan yerini alacak mı?

Avustralya'nın ODI Kadrosu Belli Oldu

Avustralya'nın Kasım ayı başında evinde Sri Lanka ile oynayacağı ODI serisinin kadrosu bugün açıklandı. Hindistan ile oynanan (veya tam oynananmayan demek gerekli) seride dinlendirilen bazı önemli oyuncuların tekrar kadroya çağırıldıkları gözlenirken kadronun sürpriz ismi Tasmania'nın sol elli spinnerı Xavier Doherty oldu. Önümüzdeki yıl Şubat ayında başlayacak Dünya Kupası'nı da hesaba katan seçici kurul mümkün olduğunca fazla oyuncuyu denemek istediğinden Doherty bu şansını iyi kullanmak zorunda.

Kadro: Shane Watson, Shaun Marsh, Ricky Ponting (capt), Michael Clarke, Cameron White, Brad Haddin (wk), Steve Smith, John Hastings, Nathan Hauritz, Michael Hussey, Mitchell Johnson, Clint McKay, Peter Siddle, Xavier Doherty, Mitchell Starc

Program

03 Kasım 2010 1.ODI Melbourne
05 Kasım 2010 2.ODI Sydney
07 Kasım 2010 3.ODI Brisbane

25 Ekim 2010 Pazartesi

Avustralya'nın T20 Kadrosu Açıklandı

Pazar günü Perth'deki WACA Stadyumu'nda Sri Lanka'yı ağırlamaya hazırlanan Avustralya'da kadro açıklandı. Kadroda, sakatlığından Şampiyonlar Ligi'nde kurtulan Peter Siddle'ın yanı sıra, bir süredir sırtından problem yaşayan wicketkeeper Brad Haddin de yer alıyor. Micheal Clarke'ın kaptanlığındaki takımdaki diğer New South Walesli oyuncuların arasında, Hindistan ODI'larında şans bulamayan David Warner ve leg break spinner Steve Smith'le birlikte, ilk kez milli formayı giyme şansı bulunan falsolu atıcı Steve O'Keefe de var. Dünya Kupası kadrosuna giremeyen ama Pazar günü oynamayı bekleyen isimler arasında, hızlı atıcılardan Clint McKay ve daha yavaş toplar gönderebilen John Hastings de var. Avustralya, Sri Lanka'yla bir Twenty20, üç de ODI maçı yapacak. Bir süredir Avustralya'da hazırlık maçlarını sürdüren Sri Lanka, Queensland'i Kumar Sangakkara'nın güzel oyunuyla yenmişti. New South Wales'la yapılması planlanan maçsa yağmur yüzünden oynanamamıştı. 


Avustralya: David Warner, Shane Watson, Brad Haddin (wk), Michael Clarke (capt), Cameron White, David Hussey, Steven Smith, John Hastings, Steve O'Keefe, Peter Siddle, Clint McKay, Dirk Nannes.

24 Ekim 2010 Pazar

Hindistan-Avustralya Serisi Galibi: Hindistan


Doğrusu bugün, kriketseverler olarak bir hayal kırıklığı daha da yaşadık desem yalan olmaz. Önceki günlerde yağan yağmur, ODI serisinin kağıt üzerinde 3. maçını tehlikeye sokmuştu. Neyseki sabah saatlerinde açan güneş, maçın oynanabileceği konusunda izleyicileri umutlandırmıştı.

Ne var ki sabah 6:30'da bilgisayar karşısına dikilenler, uzun bekleyişlerden bir sonuç alamayacaktı ve 1. maç gibi 3. maç da oynanamadı. Üstelik, Goa'daki donanmadan helikopter kaldırıp, çimlerin kurutulmasını hızlandırmak daha önce gündeme gelmesine rağmen bu, gerçekleşmedi ve karşılaşma ıslak zemin yüzünden başlayamadı. Tüm bunlar Avustralya'nın, Hindistan serisini galibiyetsiz kapadığı anlamına geliyor. 2'si Test, 1'i ODI, toplam üç müsabakada gülen hep Avustralya kaptanı Ricky Ponting değil, meslektaşı MS Dhoni oldu.

23 Ekim 2010 Cumartesi

Güney Afrika-Zimbabwe ODI Serisi, 3. maç, Güney Afrika 399/6 Zimbabwe 127 Güney Afrika 272 koşu farkla kazandı

Güney Afrika 399/6 (Duminy 129, De Villiers 109, Utseya 1/58) Zimbabwe 127 (Taibu 28, Theron 3/18)

Sonunda Zimbabwe için iyi başlayan seri sonlandı. Ekip, komşusu karşısında günden güne kötüledi ve sonunda bu oldu: Serilerde 3-0'lık yenilgi ve işkence gibi bir finiş.

Halbuki işler hiç de fena başlamamıştı kaptan Elton Chigumbura ve arkadaşları için. Para atışını kazanıp doğru şekilde hücum yapmayı seçen Güney Afrika, sakatlığını atlatan Albie Morkel'la çıkmıştı bu kez Benoni'deki Willowmoore Park'a. En yüksek koşu rekorunun kırılacağını önceden tahmin edebilenler var mıydı acaba? Hele hele, önce Prosper Utseya Greame Smith'i, sonra da Shingirai Masakadza Hasim Amla'yı ilk 10 over bitmeden avlayınca. Gerçi ikili, kadroya yeni giren Ian Nicolson sayesinde, 24 ve 26'yı da bulabilmişti ama. Lakin kırmızı yeşilliler için heveslenenler yanılacaklardı. Twenty20 maçında century yapıp, stadyum rekoru kırdıran JP Duminy, ortağı AB de Villiers'le birlikte yeniden sahne alıp, bowling powerplay bitinceye kadar pusuda bekleyecek ardından da Dabengwa,Nicolson,Utseya,Chigumbura, kim var kim yoksa yerine üzgün göndereceklerdi. Duminy, işler iyi giderken sık sık yaptığı hatalara da düşmüş olsa da Zimbabwe, yine sık sık yaptığı gibi, değerlendiremediği OUT şanslarından sonra üzülecekti.

Sonunda De Villiers çıktı. Skorbord, 39. overı gösteriyordu ve 278/3 yazıyordu. Bu, o an bile altından kalkılması zor bir koşu sayısıydı. Kaldı ki Albie Morkel, farkı daha da açabilecek cesarete sahip bir vurucuydu. Batting powerplayin başlamasıyla beraber dört ve altılar havada uçuştu. JP Duminy 129'a geldi. Hatta oyuna ısınma şansı bulamadan vuruşlara başlayan David Miller ve Colin Ingram bile 37 yapan Albie Morkel gibi, en azından 20'yi geçmişlerdi. De Villiers'in centurysini söylemesek de olmaz.

Krikette çoğu zaman ne olacağı belli değildir. Fakat bazen de olur. Zimbabwe, güçlü rakibini yenmek için stadyum rekoru kırması gerektiğinin farkındaydı. Onların da inançları zayıftı ki Hamilton Masakadza ve Brendan Taylor ikilisi, Lonwabo Tsotsobe ve Albie Morkel'ın hızlı atışlarına direnemedi. Jerome Botha'nın Taibu'yu çıkardığı andan sonrası, kesinlikle basketbol deyişiyle 'garbage time'dı.

Her ne kadar Zimbabwe, ODI formatında kötü sonuçlar aldıysa da, kaptan Elton Chigumbura'nın dediği gibi, bu deneyimden muhakkak faydalar çıkaracaklardır. Özellikle Dünya Kupası yaklaşırken kendilerini test ettikleri bu seri, özellikle hızlı ve daha yavaş atıcılarını geliştirmeleri gerektiğini bir kez daha gösterdi.

21 Ekim 2010 Perşembe

Hindistan-Avustralya, 2.ODI , Avustralya 289/3, Hindistan 292/5, Hindistan 5 wicket farkla kazandı ( 7 top kala)

Hindistan 292/5(Kohli 118, Raina 71*, McKay 3/55) Avustralya 289/3(Clarke 111*,White 89*,Hussey 69, Ashwin 1/34)

İlk ODI'ın yağmur yüzünden oynanamamasından sonra bugün gözler Visakhapatnam'daydı. Neyseki iyi haberler, gün geceden geldi; hava açıyordu, maç oynanabilecekti. Para atışı yapıldı ve büyük sürpriz: Hindistan kaptanı MS Dhoni kazandı. ( Bkz. Dhoni ve Piyango Bileti http://kriketsever.blogspot.com/2010/10/hindistan-avustralya-2test-1gun.html) Shikar Dhawan ve Saurah Tiwary gibi oyuncuların ilk, Vinay Kumar ve Ravichandran Ashwin gibi oyuncuların ikinci ODI maçına çıktığı günde, kağıt üzerinde tecrübesiz bir kadroya sahipmiş gibi gözüken Hindistan, savunma yapmayı seçti. Şu ana dek sadece bir tek uluslararası maç oynanan wicketın ne yapacağı merakla bekleniyordu. Sıcak hava vuruculara yarar gibi gözüküyor ancak yüksek nem oranı, ikinci devrede atış yapacak takımın, yani Avustralya'nın avantaj kazanmasını sağlayabilirdi.

Test maçlarındaki yenilgilerden sonra ODI takımında yeniliklere giden Avustralya, sol elli hızlı atıcı Mitchell Starc ve daha yavaş atışlarla rakibi yanıltabilen, John Hastings'e şans tanımıştı. Ancak başlangıç vurucusu seçimi içerisine giremeyen David Warner, 12. adamdı.

Baskı altındaki kaptan Micheal Clark'ın bu kararından sonra Hindistan hızlı atıcıları, Avustralya açıcılarını test etmeye başladılar. Genellikle istikrarsız grafik çizen Ashish Nehra, bu sefer iyi başladı. Shaun Marsh'ın, tek bir koşu bile alamadan, 4. overda çıkması bunu gösteriyordu. Ardından wicketkeeper-batsman Tim Paine, Nehra'nın ikinci kurbanı oldu. Avustralya çok yavaş koşu alıyordu, hatta durma noktasına gelen trafik gibi desek de yeridir. Yeni, biraz daha açık renkli mavi içeren Hindistan forması tartışıladursun, evsahibi ilk 10 overı iyi geçirmişti. Sonuç: 30/2.

Fakat Micheal Hussey ve Micheal Clark gibi bir ikiliyi çıkarmak o kadar da kolay değildi. Nitekim, ortaklık çok uzun süre boyunca devam etti ve bitene kadar, Avustralya'yı 160/3'e taşıdı. Ne var ki ikili, oldukça yavaş ilerledi. Falsolu atışlar için Ashwin, Yuvraj Singh, hatta Suresh Raina'nın kullanıldığı devre ortası bölümlerde over başına 3-4 bazen de 5 koşu alınabiliyordu. Bu, Clarke'ın ve de Hussey'nin genellikle ortaya koyduğu profilin bir yansımasıydı.

31. overdaki run out şansı, Shikar Dhawan tarafından kaçırıldı. Fakat maç içindeki ikinci LBW wicket itirazı, bu kez olumlu sonuç verdi ve Mr. Cricket lakaplı Hussey oyun dışı kaldı. Oldukça dengeli ortaklıkta Hussey, Ashwin tarafından çıkarıldığında 69'daydı. Clarke'sa 70'e varmıştı. Bir sonraki vurucu, hayal kırıklığıya geçirdiği Şampiyonlar Ligi'nden sonra karşımıza çıkan Cameron White oldu. Eski Victoria kaptanı, batting powerplaylerin de yardımıyla son 10 overı çok iyi geçirdi. Özellikle Vinay Kumar'ın atışlarında elde edilen 4 ve 6 koşuluk vuruşlar, Avustralya'yı bir anda 289'a ulaştırdı. White, son 24 toptan 70 koşu elde etmişti. Tabi ileride Test takımı kaptanlığı için ismi şu günlerde çok sık anılan Micheal Clarke, 111'le güven tazeledi, her iki anlamda da.

Her ne kadar bu geri dönüş, Hindistan'ın işinin o kadar da kolay olmadığını gösterse de, wicketın karakteri konusunda da bir fikir veriyor olabilirdi. 'IPL ve Şampiyonlar Ligi' kahramanlarından Shikar Dhawan, Clint McKay'in ilk overında kendini dışarıda buluverdi.Aynı McKay, ilk 10 over bitmeden, diğer açılış vurucusu Murali Vijay'i de, ilkinden daha sıradan bir atışla avladı. Ardından gelen atıcılardan John Hastings de Mitchell Starc da Hindistan'ın hızlanmasını, en azından ilk 10-15 overda engelledi. Fakat Yuvraj Singh'in oyuna girmesiyle birlikte over başına alınan koşular artmaya başladı. Test maçlarının tartışılan adamı Nathan Hauritz ve leg break atan Steven Smith'i beraber izleme şansını bulan kriketseverler Bangalore'u, Şampiyonlar Ligi'nde tek başına sırtlamak zorunda kalan Virat Kohli'nin, bir güzel şovuyla daha karşılaştılar. Hindistan ve Avustralya'nın devreleri benzerdi;erken kaybedilen iki wicket, ardından gelen uzun süreli ortaklıklar. Ne var ki Hindistan'ın koşu oranı daha yüksekti.
Son overlara girilmeden önce, özellikle James Hopes ve maçı 3 wicketla bitiren Clint McKay'in Suresh Raina'ya verdiği koşular, evsahibini avantajlı kılmışı. O arada Hauritz'in düşürdüğü topla üzülen Avustralya, John Hastings'in 44. overda hem Kohli, hem de kaptan Dhoni'yi göndermesiyle yeniden umutlandı.Fakat ODI maçlarının rekortmen vurucusu Raina'yı durduramadı. Tiwary'se, kariyerindeki ilk ODI maçını, iki FOUR'la bitirip takımı galibiyete ulaştıran adam olarak tamamlayacaktı. Böylece Avustralya, Hindistan turunda yine galibiyetsiz kaldı. Bir sonraki buluşma, 24 Ekim'de, Margao'da gerçekleşecek.

18 Ekim 2010 Pazartesi

İşte Bangladeş Gerçeği!

Görmeye alışık olduğumuz bu klişe başlık, bu kez, Yeni Zelanda ODI serisindeki başarılarıyla dikkat çeken Güney Asya ülkesi için atıldı.

Yıllardan beri ülkemizde açlık,sefalet ve fakirlikle anılma konusunda, Somali'yle yarışan Bangladeş(haklı tarafı yok değil), nihayet kriket dünyasında başarılı sonuçlar almaya başladı.

Halkı fakir ve özetle bir şeylerin iyi işlemediği ülkelerde, bazı sporlara olan aşırı derecedeki bağlılık, Bangladeş'te de mevcut. Subcontinent ülkeleri olarak adlandırılan Pakistan,Hindistan ve Sri Lanka gibi Asya ülkeleriyle anıldıklarında halen oldukça gerideler ancak ülkedeki kriket sevgisi, ileri seviyelerde.

İngiltere'nin bu sene ziyaret ettiği ülkede gerçekleşen ODI maçlarına ilgi, maç özetlerinde dikkatimi çekecek kadar fazlaydı. Özellikle 2. ODI'da Eoin Morgan, kariyerinin ilk 100'ünü yapmasa, evsahibi galibiyete yakındı.

Bu buluşmaların ardından ICC World Twenty20'ye katılan ekip, pek başarılı olamadı ama hemen ardından gerçekleştirdikleri İngiltere turu, hiç de fena geçmedi. Test statüsünü 2000 senesinde kazanan Güney Asyalılar, özellikle Lord's'taki ilk maçta, rakibi zorlamaya başladı. Her ne kadar İngiltere, Jonathan Trott'un çifte yüzlük performansına ve kadroya yeni giren Steve Finn gibi atıcıların olumlu oyununa sarılmış olsa da Bangladeş, İngiliz medyasının 'saygısını' kazandı. Ne de olsa, beş sene önce, aynı dönemde, İngiltere tarihindeki en farklı galibiyetler biri, Bangladeş önünde elde edilmişti.

Temmuz'a gelindiğinde daha büyük bir şey oldu: Bangladeş, tüm formatlar dahil, tarihinde ilk kez İngiltere'yi yendi. Tabi, ilk yarıda fielding yaparken sakatlanan Ian Bell'in, gereken 6 koşuyu kazandırabilmek için ayağındaki kırıkla hücum yapmaya gelmesi de çok konuşuldu ama Bangladeş, 24 maçlık yenilgi serisini sonlandırmakla kalmıyor, nihayet 2010'daki ilk galibiyetini alabiliyordu. Tamim Iqbal, Imrul Kayes ve Shaiful Islam gibi isimler, birkaç gün gazete satırlarındaki yerlerini övgü dolu cümlelerle aldılar. Bu galibiyetin kredisi, belki de sonrasında Hollanda ve İrlanda'ya karşı alınan ODI yenilgilerinin çok da can acıtıcı olmamasını sağlayacaktı.

Ve tabi ki, bu yazıyı kaçınılmaz kılan şey: Yeni Zelanda'nın ağırlandığı ve geçtiğimiz Pazar sonlanan ODI serileri. Serilerden önce, Yeni Zelanda 5-0'la süpürecek dense, pek fazla itiraz eden çıkmayabilirdi. Yağmurla başlayan maçlarda Bangladeş'in D/L'le kazanmasından sonra 2.maç, hava muhalefeti yüzünden oynanamadı bile. Yeni Zelanda'nın, özellikle hücum açısından zor bir dönemden geçtiği bir gerçek, ancak bu dahi, Bangladeş'in 3. buluşmadaki galibiyetini gölgeleyemez. Dile kolay, tam 234 maç sonra, üst düzey bir ODI takımına karşı üst üste kazanabilme başarısıydı bu. 4. müsabaka bittiğinde, Bangladeş, ilk defa böylesine bir ekip karşısında bir ODI serisi kazanmanın keyfini yaşıyor, Shakib Al Hasan, başarılı all-rounder performanslarıyla, adeta ülkenin gururu oluyordu. Kiwiler sonraki maçta direndi, ama galibiyet alamadan Bangladeş'in terketmenin hüznünü yaşayacaklardı.

Kendi deyimleriyle kriket kaplanları, en azından bu sene, artık maç kazanabilen bir takım. Bununla beraber, dünyanın en prestijli kriket dergilerinden Wisden Cricketer'ın ,Tamim Iqbal'i, yılın Test oyuncusu seçmesi de ayrıyetten dikkat çekici. Bir sonraki büyük hedef, elbetteki Şubat ayında, Hindistan'da düzenlenecek Dünya Kupası. Bize de, kendilerine başarılar dilemek düşüyor.

17 Ekim 2010 Pazar

Güney Afrika-Zimbabwe 2.ODI, Güney Afrika 8 wicket farkla kazandı

Güney Afrika 273/2 (39 overs, Amla 110, de Villiers 101, Masakazda 1/63), Zimbabwe 268 ( Taibu 78, Taylor 32, Theron 5/44 )

Zimbabwe, Güney Afrika'dan galibiyet çıkamayarak veda etti turuna. 2. ODI, Potchefstroom'da oynanıyordu ve Zimbabwe para atışını kazanıp hücum yapmayı tercih etti. Güney Afrika'da sakatlığından ötürü dinlendirilen Johan Botha'nın yerini Robin Peterson almıştı. Zimbabwe ise açılış vurucularından Hamilton Masakadza'yı kadrodan çıkarıp Keith Dabengwa'yı vurucu ekibe dahil etti. Çok iyi maçlar çıkaramayan Chris Mpofu yerini Craig Ervin'e bırakmıştı.

Güney Afrika'nın bowling powerplay'deki karnesi, Charl Langeveldt dışında fena değildi. Bu bölümde kullanılan üç hızlı atıcıdan Lonwabo Tsotsobe ve sonlara doğru da Wayne Parnell, wicket alamasalar da, rakibi 59/0'da tuttular. Güney Afrika'nın çıkartmaya en hevesli olduğu vurucunun, Brendan Taylor'ın wicketını, tabi ki taze ODI oyuncusu Rusty Theron aldı. Theron'un Twenty20'lerdeki olumlu maçlarından sonra tek günlüklerde de kendisini gösterdiğini söyleyebiliriz. Theron, Greame Smith'in yedekte bekleyen hızlı atıcı silahıydı ve oyuna başlayışı, gidişatta fark yarattı. Theron aynı(12.)over içerisinde Sean Williams'ı da dışarı gönderdi.

Bu ani saldırıdan sonra Wayne Parnell, Zimbabwe'nin bir başka büyük silahı Chamu Chibhahba'yı yüksek zıplayan bir topla yendi. Koşu verilmeyen bu overdan sonra Zimbabwe, 60/2'de kalmıştı.

Umutlar wicketkeeper batsman Taibu üzerine yoğunlaşmıştı;o da oyuna çabuk ısınmayı başardı. Güney Afrika'ysa, yavaş yavaş spinnerları devreye sokmaya başladı. 20. overdan sonra asıl falsolu atış atağı başladı. Robin Petersen ve offspinner JP Duminy kullanıldı. Nitekim wicket alması genellikle pahalıya mal olan Duminy, 6 yıllık aradan sonra uluslararası kariyerine yeniden dönen Grant Flower'ı dışarı gönderdi. Wicketlar hızlı gelmiş sayılırdı ama Güney Afrika Zimbabwe'nin 5-6 koşu almasını da engelleyemiyordu. Nitekim ilerleyen dakikalarda atıcıların ekonomi istatistiği yükseldi; Taibu, 35. overda halfcentury'i aşmış vaziyette, takımı 174/5'e getirdi. Fakat Theron, Chigumbura'yı çıkardıktan sonra Zimbabwe'nin hızı kesildi. Devre 268 ve all out'la bitmişti. Aslında bu, fena bir skor değildi.

Ne var ki Zimbabwe atıcı kadrosu, en azından bu zeminde, Güney Afrika'yı durdurabilecek güce sahip değildi belli ki. Zimbabwe, bowling powerplay'e, Shingirai Masakadza ve offspinner Prosper Utseya'yla oluşturduğu bir ikiliyle girdi. Bu ortaklık başlarda tutsa da, 9.ve 10. overlarda verilen 4 FOUR ve 1 SIX'in yükü ağırdı. Güney Afrika, iki wicket kaybından birinde, Greame Smith'i 35'te yitirse de, Haşim Amla ve AB de Villers'in kurduğu ortaklık oldukça yeterliydi. Zimbabwe de ne leg break Greame Cremer, ne orta hızlı Chamu Chibhabha, ne de 39 yaşındaki sol elli yavaş atıcı Grant Flower, komşunun süratini kesemedi. Daha 66 top varken, galibiyet ve serilerin 2-0'lık sonucu, Güney Afrika'ya geldi. Amla ve De Villers, ayrı ayrı centurylere(100'lere) imza atıp, aynı zamanda Güney Afrika'nın Aussie Rules takımına evsahipliği yapan bu stadyumun batsman dostu olduğunu gösterdiler.

Hindistan-Avustralya 1.ODI Yağmur Nedeniyle Oynanamadı

Hindistan ve Avustralya takımları arasında bugün oynanması gereken 1.ODI yoğun yağış nedeniyle oynananamadı. Son 1 haftadır sürekli olarak yağan yağmurun dün öğleden sonra kesilmesi maçın oynanabileceği yönünde umutları arttırmıştı. Ancak sabaha karşı yeniden başlayan yağmurun kısa bir süre kesildikten sonra devam etmesi nedeniyle maçın bugün oynanamayacağı kararı alındı. Serinin bir sonraki maçı 20 Ekim'de Visakhapatnam'da olacak. Meteorolojiye göre maç günü dahil yağmur öngörülmesi biraz moralleri bozsa da oyuncular maçın oynanacağı konusunda umutlu.

16 Ekim 2010 Cumartesi

Hindistan-Avustralya, 1.ODI, 17 Ekim 2010, Nehru Stadium, Kochi

Hindistan: Test serisinin verdiği moralle seriye başlayan Hindistan, genç ancak umut vaat eden oyuncularını bu seride bir kez daha görme şansı bulacak. IPL’de yıldızı parlayan ve yerel ligde de sezona iyi başlayan Ravichandran Ashwin ve Shikhar Dhawan dikkat edilecek oyuncuların başında geliyorlar. Test kadrosundaki yerini Suresh Raina’ya kaptıran Yuvraj Singh, bu sefer Raina ile aynı takımda mücadele edecek. 3 hızlı atıcıyla mücadele etmesi beklenen Hindistan’ın galibiyet şansı bu üçlünün Avustralyalıları ne kadar zorlayacağıyla doğru orantılı. Eğer bu üçlü ilk 15-20 overda 3 ve üzeri wicket alırlarsa Hindistan’ın galibiyet yolu açılacaktır.

Muhtemel Kadro: Murali Vijay, Shikhar Dhawan, Suresh Raina, Yuvraj Singh, Virat Kohli, MS Dhoni, Ravindra Jadeja, Ravichandran Ashwin, Praveen Kumar, Ashish Nehra, Munaf Patel

Avustralya: Kaptan Ricky Ponting’den geçici olarak görevi devralan ve geleceğin kaptanı gözüyle bakılan Michael Clarke, facia gibi geçen Test serisinden sonra (4 inningde toplam 35 koşu alabildi) artık kendini kanıtlamak ve öne çıkmak zorunda. İleride boşalacak Test takımının kadrosunda yer bulmak isteyen Cameron White ve Callum Ferguson için de bu maçlardaki performanslar belirleyici olabilir. Spinner olarak zor günler geçiren Nathan Hauritz’in yerine bu maçta Steven Smith’in oynaması bekleniyor. Avustralya’nın ODI kadrosu Hindistan’a göre biraz daha esnek ve taktiksel varyasyonlara daha uygun olduğundan bu maçta all rounder ağırlıklı bir kadro kullanmaları bekleniyor.

Muhtemel Kadro: David Warner, Tim Paine, Michael Clarke, Callum Ferguson, Michael Hussey, Shaun Marsh, Cameron White, Steven Smith, James Hopes, Clint McKay, Doug Bollinger

Nehru Stadium, Kochi: Aynı zamanda futbol takımına da ev sahipliği yapan bu stadyum vurucular için cennet sayılabilecek bir yer. Yüksek skorlu maçların sıklıkla görüldüğü stadyumda en son ODI maçı yine bu iki takım arasında 2007’de oynanmıştı. Ne yazık ki hava bu sıralar Kochi’de sürekli yağmurlu olduğundan wicketın nasıl davranacağı da belirsizliğini koruyor. Avustralya henüz burada hiç antrenman yapamadı ve yağmur oyuncularda bir hayal kırıklığı yaratmış durumda.

Hindistan-Avustralya ODI Serisi

Tam anlamıyla mükemmel bir Test serisinden sonra kriketin en popüler 2 takımı bu kez ODI serisinde karşı karşıya gelecek. Her 2 takımın da as oyuncularından bazılarını dinlendirdikleri bu kısaltılmış seride Avustralya kaybettiği prestijini tekrar kazanarak Ashes serisi öncesinde moral bulmaya çalışacak. Diğer taraftan ise Hindistan yavaş yavaş yaşlanan yıldızlarının yerini alma potansiyeline sahip oyuncuları görmek amacında. Her 2 takım da bazı önemli oyuncularından yoksun olsa da bu seriyi ciddiye alıyorlar. Hindistan’da oynanan son iki ODI serisini Avustralya kazanmıştı. Serinin programı şöyle

17 Ekim 2010, 1.ODI, Kochi
20 Ekim 2010, 2.ODI, Visakhapatnam
24 Ekim 2010, 3.ODI, Margao

Her 2 takımın ODI serisi için belirledikleri kadrolar

Hindistan: MS Dhoni, M Vijay, Shikhar Dhawan, Virat Kohli, Suresh Raina, Yuvraj Singh, Saurabh Tiwary, R Ashwin, Praveen Kumar, Ashish Nehra, Munaf Patel, Vinay Kumar, Ravindra Jadeja, Rohit Sharma

Avustralya: Michael Clarke, Cameron White, Doug Bollinger, Callum Ferguson, John Hastings, Nathan Huaritz, James Hopes, Michael Hussey, Clint McKay, Shaun Marsh, Tim Paine, Steven Smith, Mitchell Starc, David Warner

13 Ekim 2010 Çarşamba

Hindistan-Avustralya, 2.Test, 5.Gün, Avustralya 478 & 223, Hindistan 495&207/3, Hindistan 7 wicket farkla kazandı

Hindistan 495&207/3 (Pujara 72, Tendulkar 53*) , Avustralya 478&223 (Ponting 72, Zaheer 3-41, Ojha 3-57)

Hindistan, Test Statüsü'ndeki liderliğinin haklı olduğunu kanıtlarcasına, Avustralya'yı ikinci Test'te de mağlup etmeyi başardı. Aslında, kontrolü ellerinden hiç bırakmadıklarını da söyleyebiliriz.

Avustralya'ya beşinci günde gereken şey, önce kalan vurucularıyla beklenmedik performanslar gösterip moral bozmak, sonra da erken wicketlarla rakibi sıkıntıya sokmaktı. Zaman zaman güneşin de göründüğü bulutlu güne, Avustralya 185'lik koşu avantajı ve eldeki üç wicketla başlıyordu. Vuruş sıralarında Mitchell Johnson ve Nathan Hauritz hazırlardı. Johnson, takımı ilk hedef olan 200'luk koşu avantajına taşımıştı ki, bu seride sık sık reverse swingiyle anılan Zaheer Khan bir kez daha sahne alıp, Johnson bölümüne son verdi. Sreensath'ın Hilfenhaus'u göndermesi de uzun sürmedi; artık top, galibiyeti yakalamak için 207 koşuya ihtiyaç duyan Hindistan'daydı.

Maçın son devresi olaylı başladı. Mitchell Johnson'ın atışında Micheal Hussey, Virender Sehwag'dan gelen topu düşürdü, bir wicket şansı kaçtı derken serilerin Avustralya adına en düşük maliyetli atıcılarından Ben Hilfenhaus, Sehwag'ı 7'de gönderdi. Bu, başlangıç için iyi sinyaldi ama tek başına yetmeyecekti. Bir önceki devrede, o kadar uzun bir bekleyişten sonra Test oynama onuruna erişip, 4'te oyun dışı kalan Cheteshwar Pujara, sopasıyla yeniden Chinaswamy Stadyumu'nda, hücum yapmaya hazırdı;bu kez bir 'İlk maç şanssızı' sıfatından sıyrılıp, 'muzaffer vurucu' niteliğine bürüneceğinin, belki kendisi de farkında değildi. Bu, tabi ki kaptan MS Dhoni'nin bir başka hamlesiydi;normalde, üçüncü sırada Rahul Dravid ya da Sachin Tendulkar'ın gelmesi beklenirdi. Fakat diğer kaptan, Ricky Ponting, serinin bu maçında da kararlarıyla tartışıldı. Hele hele, Nathan Hauritz'in ilk 10 over içinde görevlendirilmesi, twitter'dan tepkisini dile getiren efsane leg break atıcı Shane Warne'ı da kızdırmıştı. Nitekim Pujara, Hauritz'in overında 11 koşu yapıp, adeta maça ısındı. Hindistan, Murali Vijay'in de katkılarıyla, yemek arasına 73/1'le girdi. Bu özetle 'Çok iyi' demekti. Aradan sonra Peter George ve Watson'la başlayan bir atış bölümüne girildi. Avustralya koşu vermiyordu ama, wicketları nasıl alacaktı, fielding yerleşimi de çok atak değildi. Derken Watson, Vijay'i gönderdi. Onun kazandırdığı 37, böyle bir durumda gayet olumluydu. Bir önceki devrede, Avustralya'nın baş etmekte çok zorlandığı Sachin Tendulkar'daydı sıra. Onun oyuna girişi, Avustralyalıların ve onları destekleyenlerin de işkencesi olacaktı adeta. Test takımına alışma sürecinde, Avustralya'yı bir hayli zorlayan Pujara, half century'e ulaştıktan sonra 72'ye gelip, Hauritz tarafından dışarı alındığında, Hindistan yolun büyük kısmını tamamlamış, 146/3'e gelmişti.

Okcan Basat, dünkü yazısında Matador'un boğaya sapladığı bıçaktan bahsetti. Avustralya'nın hali, bana da 'Er Ryan'ı Kurtarmak' isimli filmdeki bir sahneyi hatırlattı. Hindistan, Avustralya'ya bıçağı yavaş yavaş yaklaştırıyordu ve Ponting'le arkadaşları bunu durduracak güçte gözükmüyordu. Nitekim de durduramadılar. Ustaların sırası gelmişti. Rahul Dravid ve Sachin Tendulkar, sakin sakin, Hindistan'ı zafere ulaştıran vuruşları yaptılar. Bundan sonrası, gelsin istatistikler...Hindistan'ın Bangalore'da, 1995'teki Yeni Zelanda serisi sonrasındaki ilk Test galibiyeti, Avustralya'nın 1982'de, üç maçla yenildiği Pakistan serisinin ardından, maç kazanamadan ayrıldığı ilk Test serisi. Maçın adamıysa, tabi ki Sachin Tendulkar'dı. Bundan sonra gözler, 17 Ekim Pazar günü başlayacak ODI serisine çevrilecek. Hindistan orada, Tendulkar, Harbhajan, Zaheer, Ohja gibi isimleri dinlendirecek, Sehwag, Gambhir ve Sharma'nın da sakatlığı bulunuyor.

12 Ekim 2010 Salı

Hindistan-Avustralya, 2.Test, 4.Gün, Avustralya 478 & 202/7, Hindistan 495

Avustralya 478 (North 128, Ponting 77, Harbhajan Singh 4/148) & 202/7 (Ponting 72, Watson 32, Hauritz 8*, Ojha 3/57), Hindistan 495 (Tendulkar 214, Vijay 139, Johnson 3/105)

Güne başlarken akıllardaki en büyük soru Tendulkar’ın 200’e ulaşıp ulaşamayacağı ve Hindistan’ın farkı ne kadar açacağıydı. Maç öncesi wicketı inceleyen Ravi Shastri’nin deyişiyle son 2 gün bu wicket atıcılar için çok uygundu, vurucular için zorlu bir wicket olacaktı. Shastri’nin bu söyledikleri gerçek olursa bizi son 2 gün muhteşem bir kriket ziyafeti bekliyor demekti. Ancak Hilfenhaus ve Johnson atışlarına başladığında gördüğümüz tek şey nisbeten yavaşlayan ve vurucuları fazla zorlamayan bir wicket olduğuydu. Pazartesi günü tam gün vuruş yapan Tendulkar yorgun ve konsantrasyonu azalmış olmalıydı ki neredeyse 200’ü bile bulamayacaktı. 199’dayden tek koşuyu almaya çalışan Tendulkar Dhoni tarafından geri gönderilerek bir run outtan kurtarıldı. Daha sonra Hilfenhaus’un atış yaptığı overda 200’ü geçerek seyircileri mest eden Tendulkar ve partneri Dhoni hiç zorlanmadan ilk saati tamamladılar. Seyirciler 600 ufukta belirdi diye düşünürken bir anda sihirli bir el düğmeye bastı ve adeta wicketın karakteri değişti. Önce Peter George sonra Shane Watson hızlı atışlarına falso vermeyi başararak Hindistan’ı baskı altına aldı. Yorgunluk nedeniyle yavaşlayan Tendulkar hepimizin beklediği gibi George’ın kariyerinin ilk Test kurbanı oldu.  Sonrasında Harbhajan Singh ile başlayan bir çöküşü izledik. Hindistan son 5 wicketını kaybederken sadece 9 koşu alabildi. Dünün eleştirilen isimleri George ve Hauritz ikişer wicket alarak Avustralya’nın zararını sınırlamayı başardılar ve yemek arasına gidildiğinde Hindistan sadece 17 koşu farkla öndeydi.
Yemekten sonra Hint hızlı atıcılar rakip meslektaşlarının başarısını yakalamaya çalışsalar da yine iyi bir başlangıç yapan Watson ve Katich ikilisi bu fırtınayı atlatmayı başardı. Tam her şey Avustralya’nın istediği gibi gitmeye başlamıştı ki Hindistan kaptanı Dhoni mükemmel bir taktik hamle yaparak çift spinner kullanmaya başladı. Bu şansı çok iyi değerlendiren Pragyan Ojha ve Harbhajan Singh 40 over boyunca tandem olarak görev yaptılar. Bu süre boyunca önce Avustralya’nın hızı kesildi, sonra arka arkaya wicketlar gelmeye başladı. Avustralya’daki yaprak dökümüne karşı koyabilen tek isim Ricky Ponting’di. Çay arasına girildiğinde iki açılış vurucusu ve serinin en büyük hayal kırıklığı olan Clarke’ı kaybetmiş oaln Avsutralya 94/3 olmuştu.
Kariyerinin en zor döneminden geçen ve çok eleştirilen Ricky Ponting aynı eski günlerindeki gibi mükemmel bir oyun oynuyor ve çift spinnerlı atağa direnmeye çalışıyordu ama bu şartları çok seven Hint spinnerlar önce Hussey sonra da North’ı dışarı aldıklarında Ponting’i yalnız bırakıyorlardı. Son kale olaran Ponting ile birlikte direnen Tim Paine tam oyuna ısınmaya başlamıştı ki Dhoni yine öldürücü bir hamle yaptı ve hızlı atıcıları geri çağırdı. Bu çağrıya mükemmel yanıt veren Zaheer Khan Ponting’i lbw ile avlayarak kızgın boğaya kılıcını saplayan matador gibi seyircileri coşturdu. Sonrasında Tim Paine de Sreesanth’a teslim olunca Avustralya’nın sonu yaklaşmıştı. Hauritz ve Johnson skoru 202/7’ye taşıdıklarında aradaki fark 185 olmuştu.
Muhteşem bir Test serisinin son maçının son günü yine inanılmaz bir mücadeleye sahne olacak. Mohali’deki maçın moraliyle son gün zaferi kovalayacak olan Hindistan kendinden emin. Gün sonu röportajında Ojha da benzer bir görüş belirtti ve ulaşmaya çalışacakları skor ne olursa olsun ulaşabileceklerini ve galip gelebileceklerini belirtti. Avustralya eğer günün ilk 2 saatinde biraz dayanıp bir 50 koşu daha alırsa maç ortada olur ancak daha aşağısındaki bir skorda favorim Hindistan’dır. Falsolu atıcılar için daha uygun olacak bir 5.gün wicketında hızlı atıcılar da mutlak katkı vermek zorunda. Ancak Avustralya’nın 200’ün altındaki bir skoru en son 1992’de savunarak galip geldiğini hatırlayınca yarının galibini tahmin etmek pek de zor bir iş gibi gözükmüyor.

11 Ekim 2010 Pazartesi

Hindistan-Avustralya, 2.Test, 3.Gün, Avustralya 478, Hindistan 435/5

Avustralya 478 (North 128, Ponting 77, Harbhajan Singh 4/148), Hindistan 435/5 (Tendulkar 191*,Vijay 139,Hilfenhaus 1/61)

Okcan Basat'ın bitirdiği soruyla başlayalım. Hindistan'ın 20 wicketını kim alacak? Herhalde Avustralyalılar da bu soruyu kendilerine soracaklar bugünden sonra. Bugüne kadarki maçlar, genelde dengeli geçti ama bu kez günün galibi, Hindistan'dı.

Evsahibi güne, 'Havanın güneşli ve kuru olması, vurucular için avantaj yaratacak gibi' yorumlarıyla başladı. Fakat kariyerinde pek çok kez ilk overlarında başarılı olup, daha sonra 50'yi bulamadan dışarıda kalmış bir Vijay, bir de VVS Laxman'ın sakatlığından sonra kadroya giren Cheteshwar Pujara vardı. Her ne kadar Nathan Hauritz, 4'ler vererek başlasa da, bir ara rakibi baskılamaya başlayan Avustralya, karşısında tabi ki Sachin Tendulkar'ı buldu. Fakat aralarda kaçan ve özellikle de Murali Vijay'in tehlikeli koşu fikirlerinden sonra ortaya çıkan run-out denemeleri de yok değildi. Bir tanesinde de yine Nathan Hauritz, eline geçen bu şansı değerlendiremedi. Ben Hilfenhaus, Vijay'i, kariyerindeki üçüncü Test 50'sine ulaştıran atışın sahibi olsa da, diğer atıcılarla kıyaslandığında iyi bir Test çıkardığı gerçeğini yeniden tekrarladı. Fakat Mitchell Johnson, yine atışlarında tehditkar değildi. Hızlı atışlarda Doug Bollinger'ın sakatlığı sonrası ekibe çağırılan Peter George, ilk seansta fazla koşu vermedi. Ancak Tendulkar-Johnson ya da Watson buluşmalarında, Hintli efsane hep karlı çıkan taraf oluyordu, o başarıya ulaştıkça da kıracağı rekorlar için istatistik kitapları karıştırılıyordu. Nihayet yemek arasına yaklaşıldığında Sachin Tendulkar, 'Nathan Hauritz'e teşekkürler' diyerek 100'e ulaştı ve Bangalore'da bunu ikinci kez tekrarlayan üçüncü adam oldu. (Sunil Gavaskar ve Mohammed Azharuddin). Yemek arasında Hindistan 224'e 2'de, Vijay 73, Tendulkar'sa 106'daydı. Avustralya'ya moral için acil wicket lazımdı. Fakat bunu yapabilmek için Murali Vijay'ın yavaşça ulaştığı ilk kariyer 100'ünü izlemek zorundalardı. Hatta sol elli Chinaman atışları yapabilen Simon Katich de denendi. Çay arasına 314/2'yle giren Hindistan, 3.wicketta bir rekora adım adım yaklaşıyordu. Tendulkar ardından kariyerindeki 20'inci 150'yi de yaptı; Avustralya'ya karşıysa bu sayıyı 6. kez geçen ilk adam oldu. Onca başarısız denemeden sonra Mitchell Johnson, Vijay'ı oyundan çıkardı. Yalnız Vijay'in Tendulkar'la oluşturduğu ikili, Avustralya'ya karşı elde edilen en yüksek ikinci, '3.wicket' ortaklığıydı. Bangalore'daki wicket, ilk kez Test maçına çıkan Cheteshwar Pujara'ya yaramadı. Yerel maçların dikkat çekici batsmanı,o kadar yıl Test şansı bekledikten sonra Johnson'un, sonraki overda,4'le gönderdiği adam oldu. Suresh Raina, Ben Hilfenhaus'a karşı boundary bulabilse de, Nathan Hauritz'in biraz daha başarılı olduğu bölümden sonra Micheal Clarke'ın atışıyla dışarıda kaldı. Ardından da günü, kaptan MS Dhoni bitirdi.

Okcan Basat'ın sık sık bahsettiği konu, Avustralya'nın spinner sorunuydu. Nathan Hauritz, bugünkü oyunuyla bunu yeniden gündeme getirdi. Kalan bölüm için, tabi ki avantaj Hindistan'da. Ancak tabi ki Avustralya'nın en büyük derdi, harika performansıyla bir kez daha alkışları toplayan Sachin Tendulkar. Yarın neler olacağını hep beraber göreceğiz.

10 Ekim 2010 Pazar

T20 Serisi 2. Maç:Güney Afrika(194/6)-Zimbabwe(186/7)

Güney Afrika(194/6,Duminy 96*,Smith 46,Taylor 1/16),Zimbabwe(186/7, Taylor 59, Chibabha 59,Theron 2/27)

Güney Afrika,T20 tarihinde, ikinci kez karşılaştığı Zimbabwe'yi bir defa daha yendi ve seriyi 2-0'la kazandı.Kazandı kazanmasına da, yeteri kadar ikna edici miydi?
Bu sorunun cevabını verebilmek için Kimberley'deki maçın ikinci yarısına gitmek lazım. Fakat öncesinde, neler oldu, bunun için de para atışını Güney Afrika'nın kazandığını hatırlatmak gerekiyor. Kaptan Greame Smith hücum takımı olmayı seçti, beklenmedik bir gelişme yoktu görünüşe göre. Güney Afrika kadrosunda sakat Morne Morkel'in yerine, yine T20 Şampiyonlar Ligi'nden, Warriors'dan hatırladığımız Lonwabo Tsotsobe vardı. Bir önceki maçta iyi oynayamayan Ryan Mclaren'se yerini sol elli yavaş atıcı Robin Peterson'a bırakmıştı. Zimbabwe de Ed Rainsford'u, Shingirai Masakazda'yla değiştirerek hızlı atıcı departmanını biraz toparlamayı hedeflemişti belki de. Yıllar sonra yeniden limitli over maçı oynamaya hazırlanan Grant Flower(İngiltere koçu Andy Flower'ın ağabeyi)vize sorunu yüzünden Güney Afrika'ya gelememişti. Ancak Flower'ın ODI'larda görev yapacabileceğini hatırlatalım.
Zimbabwe, fazla oyuncu değişikliğine gitmedi belki ama, T20'lerde epeydir görmediğimiz bir şey yaptılar;maça bir offspinnerla başladılar: Prosper Utseya. Utseya da kendisine güvenenleri üzmedi ve Loots Bosman'ı ilk overda avladı. Bununla da kalmadı, T20 milli takımı kariyerine pek de iyi başlayamayan Colin Ingram'ı, bu kez 12'de dışarı gönderdi. Ardından, belki de Güney Afrika'ya maçı kazandıracak adam oyuna girdi: JP Duminy. Maçı izlemeyenler, onun 96'ya ulaşıp, T20 kariyerinde rekor kırması haberinden sonra, muazzam oynadığı izlenimine kapılabilirler, ama açıkçası ben, 'Ne zaman çıkacak?' diye, yaklaşık 10 over bekledim;çünkü çok tehlikeli toplara da girip, kötü vuruşlar yapmasına rağmen şansının yardımını kullandı. Yine de 100'e merdiven dayamak büyük başarıydı. Güney Afrika'nın çuvalladığı diğer bir konuysa, Duminy'e verilen yetersiz destekti. David Miller'ın 25'i bir yere kadar, ama Heino Kuhn'un oyundan çıkışı, 'Bir an önce bitsin bu işkence' diyen özensiz vuruşuyla geldi. Yine de Zimbabwe, belki de rakibe karşı etkili olabilecek en büyük kozlarını, Utseya ve Greame Cremer gibi spinnerlarını erkenden kullanmıştı ve son bölümde de Güney Afrika'nın 194'ünü engelleyemedi.
Bu skoru gören bir kriketsever, normalde maçı kapatıp, Avustralya-Hindistan Testi'yle ilgili haberlere döner. Bu stadyumdaki hücum rekorunun kırıldığı devreden sonra hücuma geçecek olan Zimbabwe ekibine, basitçe, mucize lazımdı.
Ne var ki kriket ve T20, garip bir oyun olduğunu yine gösterdi bizlere. Hele hele, daha 2. overda, Zimbabwe, açılış vurucusu Hamilton Masakadza'yı kaybedince, sonu çok zor gelecek bir maç oynandığı izlenimini yarattı. Fakat Güney Afrika, beklenen atakları bir türlü gerçekleştiremedi. Hızlı atıcılar Rusty Theron,Wayne Parnell, Lonwabe Tsotsobe aslında korkunç değillerdi ama rakibin son direnişini de kırmak için gerekli wicketlar bir türlü gelmiyordu. Bir önceki maçta da yıldızlaşan Chamu Chibabha, ilk yarıdaki atışlarıyla da dikkati çeken Brandon Taylor'la oluşturduğu ikiliyle, galibiyet için umut kapısını araladı. Özellikle powerplay'in bitmesiyle başlayan ve Kaptan Johan Botha'yla, Robin Peterson'un yönettiği spin attack, beklenen etkiyi yapamadı. Bu bölümden sonra, her overa 2 adet boundary sığdırmayı başaran Zimbabwe, iyiden iyi heveslenmişti. Hele hele, üçüncü spinner JP Duminy 11. overda rakibe 17 koşu verince, Zimbabwe, bir anda 106/1'e ulaştı. Kıyaslama yapacak olursak, Güney Afrika, ilk yarıda 92/3'teydi. Kabus, 13. overa kadar sürdü. Duminy'nin ilk yarıdaki şansı, Zimbabwe'de yoktu. Botha'nın atışında topu havaya gönderen Chibabha, güzel partiyi terketmek zorunda kaldı. Güney Afrika'nın yaptığı iyi fielding de, partide adeta 'Çok gürültü yaptınız' diyen komşu gibi, Zimbabwe'nin her hatasında kendisini gösterdi. Ardından Charles Coventry de fazla oyunda kalamayınca, maçın kaderi belirlenmişti. Bundan sonra Zimbabwe, kendisini zorlasa da, aldığı nefes yeteri kadar değildi ve boğuldu. Yine de 8 koşu farkla kaybedilen maç onlar için kötü değil. Güney Afrika'daysa özellikle Rusty Theron, yine iyiydi ve neredeyse, son anlarda Wayne Parnell'in atışlarıyla 'Hediye buyurunuz' diye sunduğu maçı kurtaran adamdı bana göre. Daha da önemlisi, Güney Afrika T20 takımı, yeni yüzlerle heyecan yaratsa da, Dünya Kupası'ndaki genel performansın üzerine çıkabilmiş değil. Fakat bir sonraki Dünya Kupası'na kadar, daha çok fazla zamanları var. Şimdi gözler, 15 Ekim Cuma günü başlayacak ODI serisine çevrilecek. Seride 3 maç var.

Hindistan-Avustralya, 2.Test, 2.Gün, Avustralya 478, Hindistan 128/2

Avustralya 478 (North 128, Ponting 77, Harbhajan Singh 4/148), Hindistan 128/2 (Tendulkar 44*, Vijay 42*, Hilfenhaus 1/18)

Güzel ve güneşli bir Bangalore gününde kalabalık seyirci topluluğu bir an evvel Hindistan’ın kalan 5 wicketı da alarak vuruş sırasına geçmesini görmek istiyordu. Ne de olsa arada sadece 2 gerçek anlamda vurucu oyuncu vardı. Üstüne üstlük bu iki oyuncunun da Ashes serisi için yerleri tartışmalıydı, ikisi de takımda kalabilmek için olağanüstü bir performans ortaya koymalıydı. Marcus North ve Tim Paine oyuna girdiğinde ilk hedef 350’yi bulmak olarak görülüyordu. İkili büyük bir baskı altında oyuna başladıklarında Hint hızlı atıcıların birkaç iyi topunu zorlukla karşılamaları beklentileri arttırmıştı, ancak ikinci günün ilk bölümü aynı dünün ilk bölümü gibi geçildi. Etkisiz hızlı atıcılar ve büyük falso yakalayamayan spinnerlara karşı kendine güveni gelen Avustralyalılar. Önce North 50 sayıyı geçti ve büzerindeki baskıyı azalttı, sonra Paine 50’yi zorlamaya başlıadı. Günü en ilginç olayı Sreesanth’ın atışında yakalanması ancak umpire’ın TV hakemine danışarak Sreesanth’ın ayak hatası yaptığını belirlemesiyle no-ball kararı vermesi ve Paine’i geri çağırmasıydı. İlk maçta benzer bir pozisyonun Michael Clarke ve Ishant Sharma arasında yaşandığını hatırlayanlar gülmeye başladılarve Paine de gülücüklerle beraber yemek arasına giderken 50’sini bulmuş mutlulukla sahayı terk etti. Skoru 384/5’e taşıyan ve wicket kaybetmeyen Avustralya moral olarak öne geçmişti bile.
Yemek sonrası yine canlanan Hint spinnerlar Pragyan Ojha ve Harbhajan Singh North ve Paine’i oyundan çıkarmayı ne kadar istediklerini tehditkar atışlarıyla ortaya koyup baskıyı arttırdıklarında ilk kırılan Tim Paine oldu, iki over önce dünün sürpriz ismi Suresh Raina tarafından yakalanamayan Paine, Ojha’nın atışında wicketkeeper Dhoni tarafından stumped ile oyun dışında bırakıldı. Desteğini kaybeden North ise zorlukla da olsa sonraki 2 topta  sayı alarak 100’e ulaştığında Test kariyerini de büyük olasılıkla kurtarmış olmanın rahatlığı içerisindeydi. Ojha’nın bir sonraki overında Johnson’ı avlamasıyla North iyice yalnızlığa itilmişti, buna rağmen Hauritz’den gördüğü destek ile skoru arttırdı ve Harbhajan tarafından  128’de oyun dışına çıkarıldığında takımını 450 barajının üzerine taşımış ve görevini fazlasıyla yerine getirmişti. Daha sonra Nathan Hauritz komik bir şekilde run out oldu ve Avustralya’nın sonu yaklaştı. Ben Hilfenhaus’un 6 ve 4 getiren kısa şovunun sayesine Avustralya tüm vurucularını kaybettiğine skor 478’e gelmişti.
Günün son bölümünde vurucu sırasına geçen Hindistan’da her zamanki gibi Virender Sehwag’ın hızlı başlangıcı tempoyu belirledi. İlk olarak Mitchell Johnson’ı sonra da ilk maçına Peter George’u hedefleyen Sehwag hızla 30 koşuya ulaşmasına rağmen hırsının kurbanı oldu ve Hilfenhaus’un yavaş topuna yeterince hızlı vuramayınca Johnson tarafından yakalandı. Ondan sonra oyuna giren Rahul Dravid istatistiksel olarak en başarısız olduğu Bangalore şehrinde yine kendini aşamadı ve 1 sayıdayken Mitchell Johnson’ın klasik sağ elli vuruculara kurduğu tuzağa düştü. Hızlı bir başlangıcın sonunda kısa aralıklarla 2 wicket kaybederek 38/2 olan Hindistan’da CLT20’deki formunu buraya da taşıyan Murali Vijay ve Sachin Tendulkar Hindistan’ı rahatlatan oyuncular oldular. 14000 Test koşusuna ulaşmak için sadece 27 koşu alması gereken Tendulkar bunu başardığında Hint seyirciler adeta sevinçten çılgına dönmüştü. Günün geri kalanında Avustralya fazla tehdit edici olamadığından Hindistan zorlanmadan günü rahat bir şekilde 128/2 ile kapattı.
Son 2 gün için yağmur ihtimali bulunduğundan Hindistan’ın maçı bu pozisyondan kaybetmesi zor gözüküyor. Atıcılara beklendiği gibi yardım etmeyen ve vurucular için bir cennet halini alan wicket nedeniyle beraberlik en makul sonuç gibi gözüküyor. Üçüncü günde eğer Avustralya imkansızı başarıp Hindistan’ı 300’ün altında tutabilirse maçta galibiyeti zorlayabilir ancak bu noktada hep aynı soru karşımıza çıkıyor, Hindistan’ın 20 wicketını kim alacak?

9 Ekim 2010 Cumartesi

Hindistan-Avustralya, 2.Test, 1.Gün, Avustralya 285/5

Avustralya 285/5 (Ponting 77, Watson 57, North 43*, Harbhajan Singh 2/100)

Kura atışı ve Mahendra Singh Dhoni hiçbir zaman bir daha bir araya gelmemesi gereken ikili olarak düşünülebilir. Şahsen ben de bir piyango bileti alsam Dhoni’ye çektirmem. Bunları neden mi anlatıyorum? Çünkü Dhoni bugün Hindistan kaptanı olarak arka arkaya 10. kura atışını da kaybederek bir rekorun sahibi olmayı başardı ve tüm izleyenleri gülmekten kırdı geçirdi.
Aslında bu kura atışını kaybettiğine çok fazla üzülmemiştir. Kurayı kazanan Ricky Ponting Avustralya için vurucu olmayı seçtiğinde burada hızlı atıcıların etkili olabileceği ve vurucuları zorlayabilecekleri endişesini dile getirmişti. Özellikle ilk maçta alınan yenilgiden sonra bir şeyler kanıtlamaya zorunlu olan Avustralya için açılış vurucularının performansı bir kez daha önem kazanmıştı. Hindistan’ın hızlı atıcıları Zaheer Khan ve Sreesanth maça istedikleri gibi başlayamayınca Avustralya hemen Shane Watson önderliğinde koşuları kazanmaya başladı. Beklenenin aksine hızlı atıcıların falsolarını ve özellikle ilk maçta rakibi dağıtan reverse swing’i kapalı ve nemli havada yakalayamamaları Hindistan için hayal kırıklığı yarattı. Öyle ki ilk 2 saatlik periyotta Hindistan sadece bir kez tehdit edici atış yapabildi ve öğle yemeğine giderken Avustralya 95 koşuyu wicket kaybetmeden yakalamış, Watson 50 koşuyu aşmış ve biraz tutuk başlayan Simon Katich ritmini bulmuştu.
Yemekten sonra ise spinnerlar Harbhajan Singh ve Pragyan Ojha maça damgasını vurmaya başladı. Önce Harbhajan Katich’i sonra da Ojha Watson’ı yemekten sonraki ilk yarım saat içinde oyun dışına aldılar. İlk gün spinnerların iyi bir falso yakalaması Avustralyalıları tedirgin etmeye başlamıştı ki bu serinin suskun ismi Michael Clarke, Harbhajan’ın ikinci kurbanı oldu. Kısa aralıklarla gelen 3 wicket tribünleri Mohali’nin aksine doldurmuş olan Hint seyircileri fazlasıyla mutlu etmişti. Bu zor durumda gemiyi kurtarmak kaptan Ponting ve Mr.Cricket lakaplı Michale Hussey’e kalmıştı. Harbhajan da aldığı wicketların etkisiyle eski ‘dostu’ Ponting’e karşı saldırıya geçtiğinde Ponting’in yıkılacağını bekleyenler hayal kırıklığına uğradılar Ponting gemisini tekrar rotasına oturtmayı başardı ve çay arasına gidilirken skoru Hussey ile beraber 189/3’e taşımayı bildi.
Son bölüme başlandığında ilk olarak günün etkisiz ismi Zaheer Khan sahneye çıktı ve Hussey’i avladı. Sahaya gelen ve her zamanki gibi (!) kendini kurtarmak zorunda olan Marcus North, Ponting’in desteği olarak görev yapmaya başladı. Atıcıların formsuz olduğu bir günde farklı opsiyonları deneyen ve Suresh Raina’ya atış şansı tanıyan kaptan Dhoni, bu kararının sonuçlarını gördüğünde gözlerine inanamayacaktı çünkü daha 2. atışta Raina, Ponting’i klasik bir off spin ile dışarıya gönderdi. Hindistan’ın ‘emekli cenneti’ olarak adlandırılan Bangalore’da Ponting 77 yapmasına rağmen yine eleştiri alacaktı. Artık son vuruculara geçmeden arada bir tek Tim Paine engelini aşması gereken Hindistan’da nedense Dhoni saldırının dozunu arttırmadan Paine ve North’a rahatlama fırsatı verdi ve Sehwag ve Raina gibi iki part time atıcıyı kullanarak Avustralya üzerindeki baskıyı azalttı. Bunu iyi değerlendiren konuk takım skoru 285/5’e getirdi ve azalan gün ışığı nedeniyle gün erken sonlandığında Avustralya’yı bu ikili korkulu bir dönemden zorlanmadan çıkarmayı başardı.
İkinci gün nemin biraz daha azalmasıyla vurucular için daha kolay bir gün olacağı öngörülüyor. Avustralya yarın en az 400’ü zorlayacaktır. Ancak bunu da geçen maç yetersiz kaldığını biliyoruz. Günün sonunda iki takım da bulunduğu noktadan memnun olduğunu söyleyebilirim. Tek üzüntüm böyle güzel ve heyecanlı bir Test serisinin 2 maçlık kısa bir seri olması.

8 Ekim 2010 Cuma

T20 Serisi 1.Maç: Güney Afrika-Zimbabwe

Twenty20 dünyasına yeniden döndüğümüzde karşımıza Güney Afrika-Zimbabwe maçı çıktı. Zimbabwe, son Dünya Kupası'ndan sonra ortaya koyduğu birkaç performansla izleyicileri eğlendirmişti. Güney Afrika'ysa, kadrosunda Colin Ingram ve Rusty Theron gibi iki yeni oyuncuyu T20 dünyasına kazandırmış, değişen bir ekiple karşımıza çıkmıştı.

Güney Afrika'nın maça iyi başladığını söyleyebiliriz. Powerplay bölümü, Morne Morkel, ,Wayne Parnell, Rusty Theron ve Ryan Mclaren'in hızlı atışlarıyla geçildi. CLT20'de final oynayan Warriors takımından Juan Theron, maça oldukça iyi girdi. Bu dörtlüden en vasatı, Ryan Mclaren'dı. Diğer tarafta, Zimbabwe de, özellikle Hamilton Masakadza'nın iyi savunmasıyla beraber kazandırdığı sayılarla, uzun overlar boyunca wicket kaybetmedi. Diğer açılış vurucusu Brendan Taylor, çabucak çıktı ama yerine giren Chamu Chibhabha, çok çabuk şekilde sayılara ulaşıp vurucu sırasında, arkasındakileri rahatlattı. Fakat Güney Afrika'nın yaptığı iyi fielding de, maçı izlemeyi keyifli kılan faktörler arasındaydı. İlk 6 overdaki en önemli gelişme, belki de Morne Morkel'ın, topun peşinde koşmaya çalışırken sakatlanmasıydı. Morkel'in durumu ciddi gözüküyordu ve sahadan ayrıldı. Güney Afrika kaptanı Johan Botha, falsolu atıcılara geçildiği bölümlerde yine sahneye çıktı ve Zimbabwe'yi bir ölçüde kontrol altında tuttu. Diğer bir spinner Nicky Boje, sakatlığı yüzünden oynayamayanlardan biriydi ve izleyiciler arasında piknik yaparken göründü. Fakat belki biraz da özlendi çünkü off spinner olarak kullanılan JP Duminy, Zimbabwe'ye FOUR'larla birlikte moral veren adam oldu. Genellikle, pek de T20 tecrübesine sahip olmayan oyunculardan kurulu Güney Afrika -ki bunların arasında, sakatlığı bulunan wicketkeeper Mark Boucher'un yerine oynayan Heino Kuhn da vardı- T20 formatının doğası gereği, erken wicket alamadığı için, devrenin sonlarına doğru zorlanmaya başladı. Chibaba'dan sonra Elton Chigumbura ardından da Charles Coventry ve Keith Dabengwa oyunda fazla kalamadılar ama üzerlerinde baskı olmadığı için, sopalarını cesurca savurup takımı 168'e ulaştırdılar.

İkinci devredeyse, Güney Afrika daha işin başından kontrolü ele geçirdi. Kaptanlığı Botha'ya devreden Greame Smith, epeydir iyi maçlar çıkaramayan Loots Bosman'la oluştuduğu başlangıç ikilisiyle takımını çok rahatlatacak bir platform inşa etti. Powerplay'i korkunç geçiren Zimbabwe'de, rakibe boundary vermeyen atıcı yoktu. 6 overın ardından Güney Afrika 78'e ulaşmayı başarmıştı bile. İş spinnerlara düştü ve leg break atan Greame Cremer, adaşı Smith'i dışarı gönderip direnişi başlattı. Bunun üzerinden fazla süre geçmeden, taze milli oyuncu Colin Ingram da Prosper Utseya'nın atışıyla dışarı çıkınca hafif süreli bir durgunluk sürecine girildi. Ne var ki, aslında iş işten geçmişti; Miller ve JP Duminy ikilisi, araya serpiştirdikleri dörtlerle, takımı 16 overda galibiyete ulaştırdı. Güney Afrika'da Greame Smith, Loots Bosman 33, JP Duminy 35 ve David Miller da 36 yaptı.

Serinin ikinci maçı, Pazar günü oynanacak ve TSİ 15:30'da başlayacak. İnternetten maçı takip etmek isteyenler, myp2p.eu'dan faydalanabilirler.

Hindistan-Avustralya, 2.Test, 09-13 Ekim 2010, Chinnaswamy Stadium, Bangalore

Hindistan: Son maçta aldıkları muhteşem galibiyetin etkisiyle bir numarayı hak ettiklerini kanıtlamanın gururu birleşince Hindistan bambaşka bir havaya bürünmüş durumda. Unutulmaz maçın kahramanı VVS Laxman oynayacak durumda ancak Ishant Sharma ve Gautam Gambhir oynamayacaklar. Murali Vijay iyi geçirdiği CLT20’den sonra Test takımında yeniden şans buldu ve bunu iyi kullanmak isteyecektir. Hızlı atıcılardan Sharma’nın yerini alacak isim olan Sreesanth ise sık aralıklarla kesilen Test kariyerine bir kez daha sıkı sıkıya sarılmak zorunda. Özellikle Zaheer Khan’ın artan formu ile birlikte Sreesanth da vites yükseltmek zorunda olduğunun bilincinde.
Muhtemel Kadro: Murali Vijay, Virender Sehwag, Rahul Dravid, Sachin Tendulkar, VVS Laxman, Suresh Raina, MS Dhoni, Harbhajan Singh, Zaheer Khan, Sree Sreesanth, Pragyan Ojha


Avustralya: Ellerineki maçı vererek tarihe geçen Avustralya bu ayıbını öretmek için mutlaka kazanmak zorunda. Kaptan oalrak Ponting de Hindistan’daki ilk test galibiyetini hedefliyor. Eğer Avustralya bu seriyi kaybederse ICC Test sıralamasında 5. sıraya inecek ve İngiltere’nin altında kalacak. Bu da onlar için ayrı bir utanç kaynağı olarak yaklaşan Ashes serisi öncesi büyük bir darbe olacak. İlk maçta sakatlanan Doug Bollinger’ın oynaması beklenmiyor. O yüzden Peter George ilk test maçına çıkacak. Bir önemli sorun da Marcus North ve Nathan Hauritz’in gelecekleri. Kendilerini kurtarmak için bu maçta mutlaka bir şeyler ortaya koymak zorundalar.
Muhtemel Kadro: Shane Watson, Simon Katich, Ricky Ponting, Michael Clarke, Michael Hussey, Marcus North, Tim Paine, Mitchell Johnson, Nathan Hauritz, Ben Hilfenhaus, Peter George

Chinnaswamy: Hindistan’ın en eski stadyumlarından birisi olan Chinnaswamy, 42000 kişilik kapasitesiyle dünyanın en büyük stadlarından birisi. Genelde Hindistan’a pek şans getirmeyen bu stadyumda misafir takımlar ve oyuncuları tarihlerinin büyük başarılarına imza attılar. Hindistan burada son galibiyetini 1995 yılında kazanırken o yıldan sonra oynadığı 7 maçın dördünü kaybetti. İki takım arasında 2008 yılındaki seride burada oynanan maç berabere bitmişti. Genel olarak daha çok vurucuların başarılı olduğu bu sahada son döenmde yağan yağmurların da etkisiyle wicketta biraz nemin olması ve havanın kapalı olması ilk 2 gün atıcılara yardımcı olacaktır. O yüzden ilk gün kurada bir sürpriz yaşanabilir ve kazanan takım atıcı olmayı seçebilir.

Serinin Önceki Maçı

Hindistan-Avustralya, 1.Test,  Puncab CA Stadium, Chandigarh, Mohali

Avustralya 428 (Watson 126, Paine 92, Z.Khan 5/94) & 192 (Watson 56, Katich 37, I.Sharma 3/34)
Hindistan 405 (Tendulkar 98, Raina 86, Johnson 5/64) & 216/9 (Laxman 73*, Tendulkar 38, Hilfenhaus 4/57)

Hindistan 1 wicket ile kazandı

6 Ekim 2010 Çarşamba

Yılın Test Kriketçisi: Virender Sehwag

Uluslararası kriket kurulu ICC'nin yaptığı değerlendirmede, Hindistan'ın açılış vurucusu Virender Sehwag 'Yılın Test Kriketçisi' ödülünü aldı. Böylece geçen sene Gautam Gambhir'in elde ettiği ödül, yine Hindistan'da kaldı. Sehwag'ın rakipleri arasında Güney Afrikalı hızlı atıcı Dale Steyn, Hindistan efsanesi Sachin Tendulkar ve yine Güney Afrika takımıyla güzel bir sezon geçiren Hashim Amla da vardı. Son kazanılan Avustralya Testi'ne de önemli katkı yapan Sehwag'ı, ne yazık ki baharda düzenlenen Twenty20 Dünya Kupası'nda izleyememiştik. Omzundaki problemi atlatan tecrübeli batsman, daha sonra Hindistan'la Triangular Series finaline kadar gitti. Ağustos 2009'uyla 2010'u arasında ortalama 85.46 koşu elde eden Sehwag, hayatında ilk kez aldığı bu ödülün yanısıra, MS Dhoni kaptanlığındaki Yılın Test Takımı'nda da yer aldı.

'Yılın kriketçisi' ödülüyse Sachin Tendulkar'dan başkasına gitmedi. Yılın ODI oyuncusu Güney Afrikalı AB de Villiers'in olurken, yılın en başarılı Twenty20 performansı, Şubat'taki Twenty20 serisinde, Avustralya karşısında ortaya koyduğu 116'lık performansla Brendon McCullum'a gitti. McCullum'un ülkesi Yeni Zelanda'da, ICC tarafından 'Kriket Ruhu Özel Ödülü'ne layık görüldü. Yılın yükselen yeteneği Steve Finn, İngiltere'nin bu yıl ortaya çıkardığı ve Bangladeş'le karşılaşılan Test serisinden sonra oynadığı 8 maçta 32 wicket almayı başarmıştı. Yılın hakemiyse, geçen sene olduğu gibi, Pakistan'lı Aleem Dar'dı. Test Statüsü olmayan takımlar arasında, Associate yani 2.Lig olarak değerlendirebileceğimiz statüdeki ülkelerin en başarılısı, ICC'ye göre Hollandalı Ryan ten Doeschate oldu. Yılın Test takımı şöyle:

1 Virender Sehwag (Hindistan), 2 Simon Katich (Avustralya), 3 Sachin Tendulkar (Hindistan), 4 Hashim Amla (Güney Afrika), 5 Kumar Sangakkara (Sri Lanka), 6 Jacques Kallis (Güney Afrika), 7 Mahendra Singh Dhoni (Hindistan, capt & wk), 8 Graeme Swann (İngiltere), 9 James Anderson (İngiltere), 10 Dale Steyn (Güney Afrika), 11 Doug Bollinger (Avustralya).

Kadınlar kriketinde 'Yılın oyuncusu' ödülü Avustralyalı allrounder Shelley Nitschke'ye giderken, İngiltere'nin eski kaptanı Rachel Heyhoe-Flint, ICC'nin 'Hall of Fame''ine, yani Şöhretler Müzesi'ne giren ilk kadın olma unvanını yakaladı.

Diğer taraftan 50 over'lık ODI maçları göz önüne alındığında yapılan değerlendirmedeyle yılın takımı oluşturuldu. Avustralya kaptanı Ricky Ponting, 2008'de olduğu gibi, bu takımın da kaptanı olarak onurlandırıldı. Kadro şöyle:

Sachin Tendulkar (Hindistan), Shane Watson (Avustralya), Michael Hussey (Avustralya), AB de Villiers (Güney Afrika), Paul Collingwood (İngiltere), Ricky Ponting (capt, Avustralya), MS Dhoni (wk, Hindistan), Daniel Vettori (Yeni Zelanda), Stuart Broad (İngiltere), Doug Bollinger (Avustralya), Ryan Harris (Avustralya).

Not: Seçimleri yapan kurula başkanlık eden West Indies'li Clive Lloyd'a, T20CL2010'da izlediğimiz Matthew Hayden, eski İngiliz atıcı Angus Fraser,eski Zimbabwe oyuncusu ve İngiltere koçu Duncan Fletcher ve Hindistan'ın unutulmaz allrounderlarından Ravi Shastri yardımcı oldular. İstatistikler, yol gösterici rolü oynadı ancak tüm kararlar, istatistiksel üstünlüğe göre verilmedi.

5 Ekim 2010 Salı

Hindistan-Avustralya, 1.Test, 5.Gün, Avustralya 428 & 192, Hindistan 405 & 216/9 Hindistan 1 wicket farkla kazandı

Avustralya 428 (Watson 126, Paine 92, Z.Khan 5/94) & 192 (Watson 56, Katich 37, Sharma 3/34)
Hindistan 405 (Tendulkar 98, Raina 86, Johnson 5/64) & 216/9 (Laxman* 73, Tendulkar 38, Hilfenhaus 4/57)

Test'lerdeki 1 numara statüsü tartışılan Hindistan, çok zorlu ve heyecanlı bir maçın ardından Avustralya'yı mağlup etmeyi başardı. Evsahibi güneşli sabaha uyanırken, herkesin kafasında aynı soru vardı,'gerekirse' oynatılmaya hazırlanan ama sırtındaki sakatlık problemiyle boğuşan VVS Laxman, ne yapacaktı?

Avustralya'nın alacağı 6 wicket, galibiyet için yeterli olacaktı ve zeminin de kuru gözükmesi, hızlı atıcıların devreye girebileceği izlenimini uyandırıyordu. Maç boyunca özellike Ben Hilfenhaus'la Hindistan'ı baskılayan Avustralya, 5.günkü ilk wicketını off spinner Nathan Hauritz'le aldı. Çıkan oyuncu, nightwatchman Zaheer Khan'dı. Tabi durum 76/5'ken çıkandan çok giren önemliydi ve VVS Laxman, sonunda elinde sopasıyla gözüktü. Kendisi koşmayacak, Suresh Raina'yı koşucu olarak kullacaktı.

Hindistan'a kazanma umudu veren atıcıysa, yine Nathan Hauritz olacaktı. Önce Tendulkar'la bir, ardından da Laxman'la iki FOUR birden bulan Hindistan, galibiyet için umutlanmaya başlayabilirdi. Hindistan bu overda, kazanması gereken koşu sayısını 123'e indirdi. Ancak hızlı atıcılardan Doug Bollinger, Tendulkar'ı 38 koşuda dışarı göndermeyi başarıp Avustralyalıları biraz olsun rahatlattı. Laxman'ın runner kullanması zaman zaman karışıklığa da sebep oldu ve bunlardan birinde de MS Dhoni, run-out'la dışarı çıktı. Yerine giren Harbhajan Singh de Bollinger'den gelen kısa topla, tıpkı kaptanı gibi 2 sayıyla oyun dışı kaldığında ilk seansın galibi Avustralya gibi gözüküyordu.Fakat karşılarında, beklemedikleri bir direniş bulacaklardı. Test'in şanslı ama dikkat çekici hızlı atıcılarından Ishant Sharma, yemek arasına gitmeden önce 14'e ulaşmış ve belki de Hindistan'a maçı kazandıracak bir ortaklığın temellerini atmıştı. Laxman 46 topta 48'e gelmişti ve gereken koşu sayısı 54'e inmişti. Elde sadece 2 wicket vardı. Tabi bu döneme kadar Avustralya kaptanı Ricky Ponting'in aldığı bazı fielding ve atıcı kararları da tartışmalıydı. Bu arada Doug Bollinger da, karın bölgesindeki ağrılar yüzünden ikinci seansa katılamadı; yerine Steve Smith geldi.

Mitchell Johnson'ın verdiği iki FOUR'dan sonra, Marcus North da atışlara başladı.Hindistan düzenli olmasa bile bir şekilde umudunu ayakta tutacak koşuları elde ediyordu.İbrenin yavaş yavaş Hindistan'a dönmeye başladığı anlarda Johnson, neredeyse Sharma'nın wicketını da alacaktı ama havalanıp leg side'a yönelen top, short leg'de bekleyen Simon Katich için -bir şekilde-fazla kısaydı ve yakalanamadı. Heyecanın giderek arttığı dakikalarda Ian Gould'dan çok kritik bir LBW kararı geldi. Ben Hilfenhaus'un atışında Sharma'nın bacağına çarpan top, şahin gözü değerlendirmesiyle, stumpları devirmeyecek bir doğrultuda ilerliyordu ama olan olmuştu; son adam Pragyan Ojha finale hazır mıydı? Ojha, belki de maçın en kritik anında, benzer bir LBW pozisyonun içinde buldu kendini ama bu kez, Billy Bowden not out diyecek ve Steve Smith'den gelen overthrowla Hindistan 4 koşu kazanacaktı. Son saniyelerin bu inanılmaz derecede kritik kararından sonra gelen 2 leg bye, Hindistan'ın galibiyetini müjdeleyecekti. Avustralyasever VVS Laxman, sakat sakat işbaşındaydı ve 73'ünün yanında, son anlardaki liderliğiyle, Hindistan'ı, yine unutulmayacak bir Test galibiyetiyle Border-Gavaskar kupasına taşıdı.

Maçın adamı Zaheer Khan seçilirken, Hindistan, Test tarihinde üçüncü kez 2 veya daha az wicket farkla kazanılan bir galibiyet yakaladı. Tesadüf müdür ki, hepsinde de rakipler Avustralya'ydı. Kaptan Dhoni, 'Hayatımın en güzel maçlarından biriydi' diyecek, Avustralya kaptanı Ricky Ponting de bu görüşe katıldığını gizlemeyecekti. Bizlere de Test kriketinin zevkini hatırlamak ve hatırlatmak düşecekti.

Andrew Flintoff: Bir Kriket İkonu

Tarih 16 Eylül 2010 ve günlerden Perşembe. Bu, kriket için sıradan bir gün değil. Bu, kriket dünyasından bir yıldızın daha kayıp gittiği gün. Bu, Andrew Flintoff’un veda günü.
Nihayet, kariyeri boyunca bileği ve iki dizinden yaşadığı sakatlıklardan çok çeken Flintoff  da, spor kariyerini erken bitirenler  kervanına katılmak zorunda kaldığını açıkladı. Test yaşamını, geçen seneki Ashes’la noktalayan Freddie,  limitli over maçlarına hazırlandı  ama işin aslı, vücudu bunu da kaldırabilecek bir noktada değildi. Peki onu Flintoff yapan şey neydi?
Flintoff  ve Botham
İngiltere, yılllar önceki  kahramanı Ian Botham’I bir türlü unutamamış,  oyunun her iki yönünü de, onun kadar iyi  oynayabilen bir oyuncu  çıkaramamışlardı. Efsane all-rounder, 1977’yle 1986 arasındaki 9 Ashes serisinin beşinde elde edilen zaferlerde büyük rol oynamıştı.
Kariyeri boyunca Botham’la kıyası gündeme gelen  Flintoff’unsa,  hücumda toplam 3,485 koşu ve maç başına 31,77’lik bir oran,savunmadaysa  aldığı 226 wicket var. 1 wicket alışı, ortalama olarak 32,78 koşuya mal olmuş. Bu istatistikler,  kıyaslandığı adamdan çok uzaklarda. Ama onu olay adam haline getiren belli ki sayılar değil elbet.
İlk Başarılar
Flintoff’un kariyer hikayesi  1998’de başladı. Trent Bridge’deki Güney Afrika testinde kadroya dahil edilmişti 20 yaşındayken. Hayatı boyunca yakasını bırakmayacak sakatlıklar da o günlerle birlikte belirdi yanı başında. Ertesi  sene,  99 Dünya Kupası ekibine ‘yıldız adayı’ olarak alındı. Hızlı atışları, iri fiziği ve topları tüm gücüyle kenara gönderip hızlıca kazandırdığı sayılarla biliniyordu  ama takımın ilk turda elenmesini engelleyemedi. Kariyerinde 5 kez 100’e ulaşan Flintoff, 2004’teki West  Indies Test’indeki 167’siyle yine alkışları topladı.
Freddie Bloody Flintoff
Flintoff, asıl süksesini 2005 Ashes ‘da gerçekleştirdi.  Özellikle Edgbaston’daki ikinci testte, kriketseverlere, hayatlarının  en unutulmaz all-rounder performanslarından birini  sunacaktı. İngiliz oyuncu, tarihin en yakın skorla biten Ashes testinde, tam 7 wicket almasının yanında, 68 ve 73 koşuluk  katkılarıyla  takımını galibiyete ulaştırdı. Sayılardan fazlası, Freddie’nin hem hücum hem de savunmada- üstelik omzundaki sakatlığa rağmen- kritik anlarda ortaya çıkışı ve İngiltere’yi kurtarışıydı.   Wicketkeeper-batsman dendiğinde akla gelen ilk isimlerden Avustralyalı  Adam Gilchrist de, “Seriler boyunca onun atış taktiklerini aklımdan çıkaramıyordum. Bir gece eşime ‘İyi geceler’ öpücüğü  verecektim ki karşımda gördüğüm tek şey, Freddie Bloddie Flintoff’tu” diyecekti.
Ve tabi, geçen seneki  Ashes. İngiltere,tam  75 yıldan sonra ilk kez Avustralya’yı Lords’taki   bir Ashes  test maçında yenmeyi başabildi. Serinin, bu ikinci maçında 10 over üst üste atış yapan Flintoff, onca sakatlığın etkisini, belki de bu son test serisi  için bir kenara bırakmıştı. Freddie,  The Sun gazetesince  ‘Superfred’ ilan edildi.
Elbette ki Flintoff’un disiplin sorunları ve sakatlık yüzünden istikrarlı bir oyuncu olamayışı, belki de hak ettiği yere gelmesini engelledi. İşlerin iyi gitmediği günlerden birisi de, Micheal Vaughan’ın yokluğunda Test takımına kaptanlık yaptığı 06-07 The Ashes serisinde elde edilen 5-0’lık yenilgide karşımıza çıktı. Karayipler’de düzenlenen  2007 Dünya Kupası’ndaysa alkolü fazla kaçırdığı bir akşamdan sonra bir deniz bisikletinden düşüp kurtarılması, ikinci kaptanlık unvanına mal oldu.
Son söz
Flintoff’u Flintoff yapan neydi? İzleyicileri heyecanlandıran, maça renk katan ve sürekli sürprizlerle dolu bir oyuncu olduğu için sevildi belki, bazen de hataları es geçildi. Yeniden kriketi, futbolla yarışır hale getirdiğini iddia edenler de var.  Ama şurası kesin ki, o kriket dünyasının en  popular ve şöhretli  adamları arasındaki yerini aldı.  Test takımından arkadaşı Andrew Strauss :“O’nun İngiliz kriketine  etkisi çok çok büyüktü” dedi zorunlu ayrılıkta  sonra. Şu da bir gerçek ki  Freddie,  hiçbir zaman bir Ian Botham’ın istatistiklerini yakalayamadı.  Ne var ki  2005’te, BBC tarafından “Yılın sporcusu” ödülünü aldı. Bunu son kez başaran kriketçiyse, tam 24 sene önce onurlandırılan  Ian Botham’dan başkası değildi.

Uygar Karaca

4 Ekim 2010 Pazartesi

Hindistan-Avustralya, 1.Test, 4.Gün, Avustralya 428 & 192, Hindistan 405 & 55/4

Avustralya 428 (Watson 126, Paine 92, Z.Khan 5/94) & 192 (Watson 56, Katich 37, Sharma 3/34)
Hindistan 405 (Tendulkar 98, Raina 86, Johnson 5/64) & 55/4 (Sehwag 17, Tendulkar 10*, Hilfenhaus 3/22)

Yağmur yağmadığı için kendimizi şanslı saydığımız dördüncü gün başladığında Avustralya’nın nasıl bir oyun izleyeceği merak konusuydu. İlk inningde olduğu gibi dikkatli ve risk almadan oynarlarsa maçı rahatlıkla berabere bitirme imkanları vardı. Ancak günün ilk overlarında Avustralya beklenmedik bir şekilde saldırıya geçti ve Shane Watson adeta Sehwag’a nazire yaparcasına hızlı bir başlangıç yaparak daha 7.overda takımını 50 koşuya taşıdı. Avustralya’nın bu temposuyla iyi bir totale ulaşarak maçı kazanmayı hedefleyeceğini düşünenler tam da Watson’ın 50 koşuya ulamasıyla heyecanlı bir güne ısınmaya başlamışlardı ki bir anda ortaya ilk iki günü kayıp ismi Ishant Sharma çıktı. Aslında Watson’a kötü bir top atan Sharma, normalde bu topu 4 ile cezalandıracak Watson’ın sopasının iç tarafına çarpan topun stumpları devirmesiyle ilk wicketını aldı. Kötü atışlarına devam eden Sharma hemen Ricky Ponting’e ilk 4’ünü hediye ederken 2 top sonra bu sefer Ponting’in koca alanda tek başına bekleyen alan oyuncusunun tam kucağına topu atmasıyla beklenmedik bir anda 2.wicketına kavuşmuş oldu. Overın son topunda Sharma bu sefer harika bir atış yaptı ve Michael Clarke’ın wicketını aldı, ancak bu sefer devreye umpire Billy Bowden girdi. Ishant’ın bir ayak hatası yatığından şüphelenen Bowden TV hakemine başvurdu ve wicketını kaybetmenin üzüntüsüyle oyundan çıkan Clarke’ı durdurdu. TV hakeminden gelen ‘not out’ kararı Hint oyuncuların şaşkın bakışları arasında Clarke’ı tekrar oyuna geri döndürdü. Ancak Clarke da bu ikinci şansı iyi kullanamadı ve yine Ishant’ın bir sonraki overında yüksek seken bir topu direk wicketkeeperın ellerine gönderdi. Bir anda Hindistan erkenden Avustralyalı oyuncuları all out yapmak için ümitlenirken oyuna giren Michael Hussey, Simon Katich’e eşlik ederek yemek arasına takımını 100/3 ile taşıdı.
Yemek sonrası bu ikilinin dikkatli oyunu Avustralya’yı rahatlatırken ilk 1 saat Hindistan wicket almak için sadece bir şans bulabildi. Spinnerların önceki günlere oranla iyi falsolar yakaladıkları bu dönemde ilk olarak Pragyan Ojha Katich’i oyun dışında bıraktı,sonra da Harbhajan Singh Hussey’i lbw ile dışarıya çıkarttı. Çay arasından önceki overda Harbhajan bir kez daha sahneye çıkarak büyük baskı altında olan Marcus North’u gönderdi ve çay arasına girildiğinde skoru Avustralya 165/6’ya taşıdı.
Çay arasından sonraki ilk overda Ojha’nın Paine’i çıkarmasıyla iyice ümitlenen Hindistan bu moralle kalan 3 wicketı da alırken fazla zorlanmadı. Hauritz, Johnson ve Hilfenhaus Zaheer Khan’ın ölümcül reverse swing saldırısına çözüm bulamadılar ve Avustralya 192 ile all out olurken Hindistan’a maçı kazanmak için 216 koşu lazımdı.
Krikette bazen düşük skoru kovalamak yeterince büyük bir problem yaratabilir. Özellikle Zaheer Khan’ın çok iyi hızlı atışları sayesinde cesaretlenen Avustralyalı atıcılar maçın henüz bitmediğini ve Hindistan’ın kaydedecek daha çok yolu olduğunu göstermek istercesine saldırıya geçtiler. Açılış atıcısı Ben Hilfenhaus (ilk inningde wicket alamadan 100 koşu vermişti) daha ilk overda yanlış bir karar neticesinde Gautam Gambhir’in wicketını aldı ve Avustralya’yı ümitlendirdi. Erken wicket almakla birlikte Virender Sehwag’ın da hızlanmasını engellemek isteyen Avustralya’ya 2. wicketı Bollinger kazandırdı ve Rahul Dravid’i çıkardı. Oyuna giren Sachin Tendulkar’ın desteğiyle hızlı koşu almaya çalışan Sehwag’ı Hilfenhaus hataya zorladı ve 3. wicketı da aldı. İyice canlanan Hilfenhaus bir sonraki overda Suresh Raina’yı da çıkararak takım arkadaşlarını sevinçle günü tamamlamasını ve galibiyete yaklaşmasını sağladı. Gün tamamlandığında skor 55/4 olarak skorborda yansırken son günün heyecanlı bir mücadeleye sahne olacağı kesinleşmişti.
Her ne kadar Avustralya’nın baskıyı ikinci inningde kaldıramadığı görülse de Hindistan erken kaybettiği wicketlar ile işini zora soktu. Yağmur yağması beklenmeyen son günde Hindistan’ın galibiyet için 161 koşuya, Avustralya’nın ise 6 wicketa ihtiyacı var. Bugüne kadar bu sahada başarıyla kovalanan en yüksek skorun 144 olduğunu (Hindistan-İngiltere, 2006) hatırlamak önemli. Hindistan’da VVS Laxman’ın belindeki sakatlık nedeniyle gerekirse vurucu olarak sahaya geleceği bekleniyor. Hindistan’ın en büyük avantajı Tendulkar’ın hala oyunda olması ancak şu an ibre Avustralya lehine az da olsa dönmüş durumda. Yine de ben Hindistan’ın buradan galibiyetle ayrılacağına inanıyorum.

3 Ekim 2010 Pazar

Hindistan-Avustralya, 1.Test, 3.Gün, Avustralya 428, Hindistan 405

Avustralya 428 (Watson 126, Paine 92, Z.Khan 5/94), Hindistan 405 (Tendulkar 98, Raina 86, Johnson 5/64)

Maçın kaderini etkileyecek 3.gün başladığında Hindistan dünden kalan iki vurucusunu Avustralyalı atıcıların fazla tehdit edememeleri sayesinde rahatlamıştı. Wicketın beklenenin aksine hala yavaş olması ve atıcılara fazla spin ve hızlı sekme şansı vermemesiyle Hindistan’ın da Avustralya benzeri bir koşu sayısına ulaşma ihtimali arttı ve Rahul Dravid ile Ishant Sharma iyi bir başlangıç yaptılar. İlk saatin dolmasıyla hala oyunda olan Ishant, komik bir şekilde Doug Bollinger’ın atışına vuruş bile denemeden bırakınca wicket oldu ve oyuna Hindistan’ın ilahı Sachin Tendulkar girdi. Bu ikili zorlanmadan Hindistan’ı yemek arasına taşıdıklarında skor 191/3 idi.
Yemek arasından sonra oyuna Marcus North ve Shane Watson’ı atıcı olarak süren kaptan Ricky Ponting’in bu hamlesi Hindistan üzerinde fazla etkili olmadı ve Hindistan rahat bir tempoyla koşu sayısını arttırmaya devam etti. Tam içecek molasına gidilecekken Dravid zamanlama hatası yapıp vurmaması gereken bir topa girince Bollinger’e günün ikinci wicketını vermiş oldu. 5. sırada görmeye alıştığımız VVS Laxman’ıın belinden sakat olması nedeniyle oyuna önce Suresh Raina girdi ve Tendulkar ile birlikte, Avsutralya’nın da atipik fielding hatalarının yardımıyla çay arasına takımını taşıdığında skorbord 280/4’ü gösteriyordu.
Spinnerlar yönünden çok şanssız bir maç çıkaran Avustralya’nın (burada özellikle Hauritz’in 2 topunun düşürülmesi çok etkili oldu) part-time spinner’ı North son seansın başlarında Tendulkar’ı 98’deyken lbw ile yakalaması biraz olsun Avustralya’yı morallendirirken Hindistan’ın da çöküş sürecini başlattı. MS Dhoni’nin oyuna girmesi ve Raina’nın büyük bir olgunlukla güvene taşıdığı Hindistan’ı bozan isim ise arka arkaya hem Dhoni hem de bir sonraki topta Harbhajan’ın wicketını benzer atışlarla alan Johnson oldu. Laxman’ı sona saklayan ve günü kapatıp ertesi güne kadar idare etmeye çalışan Hindistan’da Zaheer, Hauritz’in ilk kurbanı olurken Laxman’ın da mecburiyet karşısında oyuna dahil olması gerekti. Gambhir’i koşucu olarak kullanan Laxman da fazla dayanamadı ve önce Johnson Raina’nın wicketını aldı, sonraki overda da Hauritz Laxman’ı avlayarak güne noktayı koyduğunda Hindistan her ne kadar Avustralya’nın aldığı koşu sayısına yaklaşmış olsa da geride kalmanın sıkıntısıyla sahayı terk etti.
Dördüncü gün Avustralya büyük bir baskı altında olacaktır. Bugüne kadar dayanan wicket eğer yarın hızlı atıcıların sevdiği hale gelirse Ishant ve Zaheer ikilisi kabus gibi Avustralya’nın üstüne çökebilir. Bana kalırsa bu maçta sadece bir takımın galibiyet ihtimali var, o da Hindistan’dır. Avustralya’nın önce 300 civarı bir koşu yaparak sonra da Hindistan’ın 10 wicketını alması zor gözüküyor.

2 Ekim 2010 Cumartesi

Test Arası Notlar

Shaun Tait ve Problemli Dirseği

Yine olanlar oldu ve Avustralyalı hızlı atıcı, dirseği yüzünden ODI takımı kadrosundan çıkarıldı. Pek çok defalar bahsi geçen bu sakatlık, en son CLT20 2010'da karşımıza gelmiş ve Tait'in bir maç için kenarda kalmasına sebep olmuştu. Aslında The Ashes kadrosuna çağırılması bile gündeme gelen Tait, bunun için yeterince sağlıklı olmadığının farkındaydı ve bu konuyu hiç gündemine almadı bile. Sağ dirseğinden operasyon geçiren Tait bu ayki Hindistan ve Kasım'daki Sri Lanka ODI'larını kaçıracak ve geri dönüşünün Aralık'ı bulması bekleniyor.Bu da Dünya Kupası'nda oynayıp oynayamayacağı konusunda soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Yine dirsek problemi yaşayan wicketkeeper Brad Haddin'de, Kasım sonundaki ilk Test'e kadar hazır olmaya çalışıyor.

Birleşik Arap Emirlikleri'nin Yeni Koçu

Bu yine dikkati çeken bir haberdi çünkü göreve layık görülen isim, daha önce Afganistan'ı, bu seneki Twenty20 Dünya Kupası'na götürmeyi başaran Kabir Khan oldu. Afganistan Kriket Kurulu, ICC klasmanlarında çok hızlı yükselen ülkenin Pakistan'lı hocasıyla anlaşmazlığa düşünce Agustos'ta istifa haberi geldi. Bakalım Khan, UAE'yi, hedeflenen 2012 Twenty20 Dünya Kupası'na götürebilecek mi?

Hindistan-Avustralya, 1.Test, 2.Gün, Avustralya 428, Hindistan 110/2

Avustralya 428 (Watson 126, Paine 92, Z.Khan 5/94), Hindistan 110/2 (Sehwag 59, Dravid 21*, Johnson 2/29)

İkinci gün başlarken Hindistan’ın en büyük amacı yemek arasına kadar Avustralya’nın tüm wicketlarını almaktı. Bu hedefle yola çıkan Hindistan, dün geç saatlerde yakaladığı reverse swing ile etkili olan Zaheer Khan’a güvenirken Avustralya’da Shane Watson ve Tim Paine’in farklı fikirleri vardı. Bu ikili dün son saatte yavaşlattıkları oyunu yine yavaşlatarak riske girmeden çok dikkatli oynamaya karar verdiklerinde Hindistanlı atıcıların da şansı azalmaya başladı. İlk bir saat dolduğunda Avustralya sadece 25 koşu almış ve wicket kaybetmemişti. Dün kariyerinde 2.kez bir test maçında 100 yapan Watson takımı taşırken Paine ise yavaş yavaş hızlanarak ortağına destek oldu. Ancak bir anlık konsantrasyon kaybı Watson’a pahalıya mal oldu ve Gautam Gambhir’in mükemmel refleksi Harbhajan’ın etkili off spiniyle birleşince Watson 126’da oyun dışında kaldı. Bu yemek arasına girerken Hindistan’ın yakaladığı tek fırsat oldu ve yemek arasına 295/6 ile gidildi.
Avustralya’nın mümkün olduğunca atıcıları yormak ve arka sıradaki vurucuların geç oyuna girmesini sağlamak için rakibi yavaşlatmak fikrinin başarılı olduğunu bize Mitchell Johnson kısa ama harika bir performansla kanıtladı. 66 topta yaptığı 47 ile (bunların 3 tanesi 6lık vuruşlardı) Hindistan’a cezayı kesen Johnson planları altüst etti. Paine’e büyük destek olan Johnson Khan tarafından avlandığında takımın güvenli noktaya çıkarmış ve skoru 357/7’ye getirmişti. Maçta çok sakin ve toparlayıcı bir rol oynayarak Avsutralya’ya büyük katkı sağlayan Tim Paine’in 100 yapma hayali çay arasına 390/8 ile gidildiğinde devam etmekteydi.
Hindistanlı atıcılar ise wicket almalarına rağmen ritmini henüz bulamamışlardı. Dün dizindeki problem nedeniyle erkenden soyunma odasına giden we fazla over atış yapmayan Ishant’ıbn bugün tekrar atışlara dönmesi Hindistan’a bir şey katmazken Pragyan Ojha’nın dünün aksine etkisiz kalması, wicketın hala yavaş olması ve atıcılara bir şey vermemesi faktörleri bir araya gelince Hindistan’ın işi zorlaştı. 146 over geçildiğinde hala Hindistan yeni topu kullanmamıştı. Eski topun alacağı falsodan medet uman Hint atıcılar yeni topun devreye girmesiyle biraz olsun emeline kavuştular ve Zaheer 151.overda Paine’i 92 koşudayden oyun dışında bıraktı. Sonrasında Avustralya direnemeden 428 ile tüm vurucularını kaybetti.
Hindistan’ın inningi beklendiği gibi Sehwag fırtınasıyla başladı. Hızlı atıcılar Ben Hilfenhaus ve Doug Bollinger Zaheer’in çektiklerini çomk iyi anlamaya başladığı sırada 3. hızlı atıcı olarak atışlarına başlayan Mitchell Johson Gambhir’i tartışmalı bir lbw kararıyla dışarıda bıraktı. Günün sonuna kadar 53 topta 59’u yakalamış olan Sehwag hızla Hindistan’a koşu kazandırırken Johnson’ın 2. kurbanı olarak günün sondan bir evvelki overında oyundan çıktı ve Hindistan günü 110/2 ile kapatırken Avustralya da derin bir nefes aldı.
Maçın fazla yavaş ilerlemesi ve wicketın karakterinde fazla değişiklilik göstermemesi nedeniyle beraberliğin en makul sonuç gibi göründüğü maçta Avustralya galibiyeti zorlamak için mutlaka erken wicketlar bulam zorunda. Eğer 3.günde Hindistan’ın tüm oyuncularını dışarı çıkaramazlarsa büyük bir baskı altına girecekleri muhakkak. Hindistan’ın efsane vurucu kadrosu da Hindistan’ı gün sonunda avantajlı bir duruma getirebilirlerse Avustralya’nın 2. inninginde domino taşı gibi devrilmeleri ihtimali var olduğundan 3.gün maçın gidişatını etkileyecek bir gün olacak.

1 Ekim 2010 Cuma

Hindistan-Avustralya, 1.Test, 1.Gün, Avustralya 224/5

Avustralya 224/5 (Watson 101*, Ponting 71, Z.Khan 3/45)

Sezon dışı yağan yağmurların etkisiyle nasıl davranacağı önceden kestirilemeyen Mohali’de kura atışını kazanan Avustralya genel kuralı uygulayarak vurucu olmayı seçtiğinde Dhoni son maçlardaki neden bu kadar şanssız olduğunu düşünmeye başlamıştı. İlk olarak atışları yapan Zaheer Khan’ın overında topun fazla sekmemesi, hızlanmaması ve yeterince falso almaması Hindistan içim yeterli bir endişe nedeniyken bir de daha 2. topta Virender Sehwag’ın Shane Watson’ın sopasından gelen topu kaçırması endişeleri bir kat daha arttırdı. Yavaş ve dikkatli bir başlangıç yapan Avusutralya Hindistan’ın eleştirilen hızlı atıcıları karşısında riske girmezken Simon Katich’in gereksiz cesaret denemesi lbw ile sonuçlanınca Hindistan bir adım öne geçmişti. Sehwag’ın hediye ettiği 2. şansın verdiği güvenle Watson yavaş yavaş skoru ilerletirken uzun süredir formsuzluğuyla dikkat çeken kaptan Ricky Ponting eski parlak günlerini hatırlatan bir performans ortaya koydu. Zaheer’in hızlı atıcı ortağı Ishant Sharma ise korkun bir gün geçirdi ve arka arkaya verdiği no ball bombardımanını (bir tanesinden Ponting yakalanmıştı) takip eden sakatlığıyla oyundan ayrıldığında Hindistan’ın seçenekleri sınırlandı ve yemek arasına başka wicket kaybetmeden Avustralya 101/1 ile gitti.
Yemekten sonra Avustralya’nın koşu oranı düşmeye başladıysa da Harbhajan Singh ve Pragyan Ojha’nın ikili spin atağı karşısında fazla zorluk yaşamadı. Ponting uzun zamandır ilk 100 koşusuna emin adımlarla ilerlerken bir anlık gevşemenin kurbanı oldu e kolaylıkla tamamlayacağı bir koşuda işi ağırdan alınca Suresh Raina tarafından run out oldu. Bu wicketın ateşlediği Hindistan’da Harbhajan Singh kötü performansına rağmen Michael Clarke’ı avlamayı başardı ve çay arasına 172/3 ile gidildi.
İyice düşen koşu oranı ve wickettan istediğini alamayan Hindistan’ın az tehditkar atışlarını rahatlıkla karşılayan Avustralya günü az kayıpla kapatmak üzereyken 83.overda Zaheer Khan yakaladığı rverse swing ile önce Michael Hussey’i oyun dışında bıraktı, sonra da aynı şekilde 85.overda yeri tehdit altında olan Marcus North’u 0 ile dışarı gönderdi. Kalan 5 overı sorunsuz geçmeyi başaran ve Watson’ın 100’e sağ salim ulaşmasıyla rahat nefes alan Avustralya günü 224/5 ile kapattı.
Maçın başında wicket karakteri ile ilgili konuşulan konu wicketın gün geçtikçe toparlayacağı ve hızlı atıcılar için iyi hale geleceğiydi. Zaheer Khan tek başına savaştığı bu gün reverse swing’i erken bularak Hindistan’ın umudunu arttırdı. Avustralya ise rahat giden bir maçta bir anda kendini diken üstünde buldu. 2. gün Avustralya’nın mutlaka 350 üzerini zorlaması gerekli. Aksi takdirde Hindistan üstünlük kurmaya başlayacaktır. Uzun süredir merakla beklenen bu Test serisinde daha çok gidiş gelişlere tanık olacağımız açık.