22 Eylül 2010 Çarşamba

Şampiyonlar Ligi: Royal Challangers Bangalore-Highveld Lions

Turnuvada bir büyük sürpriz zamanı gelmiş miydi acaba? B Grubu'ndan çıkan ikinci takım olması iddiasını, bu son karşılaşmaya taşıyan iki takım, adeta bir çeyrek final mücadelesinde buluştular.

Hindistan Premier Ligi takımlarının geçen seneki içler acısı hali, "Olur arada böyle kazalar." konumundan, "IPL'in gerçek seviyesi nedir?" noktasına taşınmaya meyilliydi akıllarda. Neyseki Royal Challangers Bangalore, yerel rakibi Mumbai Indians'ı takip etmedi ve Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale çıkan ilk Hindistan takımı oldu.

Johannesburg'daki maça para atışını kazanarak girdi Highveld Lions, güneşli bir günün akşamında. Alviro Petersen'in kararı, hücum yapmaktı. Kumar'lardan oluşan pace attack karşısında gardını ilk düşüren Jonathan Vandiar, Bangalore'u berhudar etti. Richard Cameron ,gününde olmadığını 'first ball duck'la anlatmaya çalıştı. Vaughn van Jaarsveld, hücumdaki en yararlı performansını sergiledi ama 24 koşudayken ayağı kayınca, runout olmaktan kurtulamadı. Ardından Güney Afrika test takımı patentli iki tecrübe, Petersen ve Neil McKenzie, yavaş da olsa takımı taşımaya başladı. Powerplayi, hatta ilk yarının ilk yarısını gayet iyi koşu oranlarıyla geçiren evsahiplerinin duruşu da, Petersen'in çıkışıyla başladı. Belki de umutların ikinci yarıya taşınmasını sağlayan Robert Frylinck ve hatta Tsolekile'nin bulduğu 2 FOUR ve 2 SIX'di. İlk yarı sonunda atıcılardan Anıl Kumble'nin 1-13'lük performansı takdirle, Virat Kohli'nin-evet atışlarda-beklenmedik anlarda yaptığı olumlu katkı şaşkınlıkla karşılandı.

İkinci devreye girereken hedef 160'tı. Manish Pandey ve Rahul Dravid'in performansına bakılırsa, buna ulaşmak çok güç olmayacaktı. Tabi bu maçta ilk kez kullanılan hızlı atıcı Cliff Deacon, ilk toplarında bulduğu dot bollarıyla büyük gözdağı verdi. Dravid, şansının yardımıyla ilk overlarda wicket vermeyince rahatladı. Fakat boundary bulma hevesiyle öne çıkıp çubukların önünü boşaltınca, Phangiso'nun vasat atışı bile onu çıkarmaya yetti. Bir sonraki hedef olan Manish Pandey, 12. overa kadar 44 koşu yapıp, görevini yerine getirdi. Mumbai maçını, inisiyatif alarak kazanılabilecek bir noktaya getiren Virat Kohli yine karşımızdaydı ve belki de Lions'ı yıkan, yine o oldu. Ross Taylor'ın vakitsiz çıkışına aldırmayan Kohli, powerplayden sonra atışlarını 'dağıtan' Lionslıların 15.overdan sonra toparlanmalarına ve çok iyi fielding yapmalarına aldırış etmeden sopasını savurdu. Özellikle Eaton O'Reilly'nin 17. overında verdiği iki altı ve bir dört, belki de sonun başlangıcını simgeliyordu. Ne var ki, Bangalore'un galibiyetle yarı finale gittiği karşılaşmada Virat Kohli'ye de 50 yapmak nasip olmadı. Sağolsun, Cameron White, "Turnuvayı kötü geçirdim, bari burada kalan 7 koşuyu da ben kazandırayım" dedi ve dediğini de yaptı. Açıkçası turnuvada bizlerin beğenisini kazanan Highveld Lions, en kötü maçını oynayınca elenmeyi hakketi fakat imkanlarını mücadele ederek zorlayan sempatik bir takım olarak akıllarda kaldı.

Turnuvada bugün iki maç var. Saat 14:30'da Central Districts Stags-Wayamba Elevens'la karşı karşıya gelecek. Kazanan, turnuvaya galibiyetle veda edecek.

18:30'daysa Warriors, Chennai Superkings'le oynayacak. Maçın sonucu, grup ikinciliği bekleyen Victoria'yı da ilgilendirecek. Warriors kazanırsa, Bushrangers'la beraber tur atlayacak. Tersi olursa, averaj hesabıyla işler karışacak. Maçlar Eurosport2'de, Okcan Basat'ın yorumlarıyla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder