2 Ocak 2011 Pazar

Bir Sezon Böyle Geçti

2010 biterken geride kalan kriket sezonuna şöyle bir bakmak, her sporsever gibi bizlerin de boynunun borcu diye düşündük Okcan Basat'la beraber ve neler olup bitti, özetlemek istedik. İşte dilimiz döndüğünce hazırladığımız, krikette bu sezon yankı uyandıran vakalar:

Twenty20 Dünya Kupası

En son 2004'te Champions Trophy finali oynamış İngiltere için, hoş bir zaferdi West Indies'de kazanılan. Kaptan Paul Collingwood ve turnuvanın en değerli oyuncusu Kevin Pietersen önderliğindeki İngiltere, finalde Avustralya'yı yenerek, geçtiğimiz günlerde kazandığı Ashes zaferinin provasını mı yapıyordu acaba?

Bir Numara Hindistan

Şubat'taki Güney Afrika testlerinin ilkinde ağır bir yenilgi alan Hindistan, ikinci mücadelede harika bir geri dönüş gösterdi ve Test ülkeleri arasında 1 numaraya yükseldi. Her ne kadar Uluslarası Kriket Kurulu(ICC)'nin sıralaması, teori ve metot anlamında çok tartışılsa da Hindistan, Avustralya'yı ağırladığı Border-Gavaskar Kupası'nda gücünü kanıtladı. Şu sıralar Güney Afrika'da, yeni bir test serisi zaferi peşindeler ama önlerinde, bir numaradaki yerlerini korumalarını zorlaştıracak bir maraton var.

IPL 2010

Hindistan'ın yüksek ücretli kriket turnuvası IPL, bu sezon üçüncü kez düzenlendi. Sourav Ganguly, Shane Warne, Anıl Kumble, Sachin Tendulkar gibi yıldızların sahne aldığı büyük mücadelenin galibi, pek de favori gösterilmeyen Chennai Super Kings oldu. Yalnız turnuvadan çok, organizasyonun kurucusu ve başındaki adamı Lalit Modi'nin koltuğundan edilmesi konuşuldu tüm dünyada. İddialara göre 'devrik lider Modi, bazı takımların lige katılması vb konularda siyaseti devreye sokmuştu. Kendisine yolsuzluk, usülsüzlük yaptığına dair suçlamalar yöneltilen Modi, en azından bir süreliğine imparatorluğuna, gücüne ve nüfuzuna veda etmek zorunda kaldı.

Küçüklerin Başarıları

Biraz da Politik konular yüzünden test ülkeleri statüsünü kaybeden Zimbabwe, özellikle bazı Twenty20 ve ODI maçlarında dikkat çekici sonuçlar aldı. Bunlar arasında en önemlisi, Mayıs Ayı'nda evsahipliği yaptığı Üçgen Serilerde geldi. Hindistan ve Sri Lanka gibi, subcontinent'ın çok önemli iki ODI takımını ağırlayan Zimbabwe, Twenty20 Dünya Kupası'ndan kalbi kırık ayırlan Hindistan'ı saf dışı bırakıp Sri Lanka'nın finaldeki rakibi oldu. Zimbabwe'deki bu kıpırdanma, elbetteki kriket rekabeti açısından önemli bir gelişmeydi.

Test ülkeleri arasındaki en zayıf halka olarak gözüken Bangladeş de bu sezon adeta tarih yazdı. Twenty20 Dünya Kupası'ndan galibiyetsiz dönen ekip, ilk ışığı İngiltere'ye karşı deplasmanda oynanan Test ve ODI serilerinde yakmıştı. Özellikle 2. Testte Tamim İkbal'i alkışlayan İngilizler, 2. tek günlük maçında tüm Bangladeş'i alkışlamak zorunda kalmışlardı; zira Güney Asyalılar, İngiltere karşısında, tarihteki ilk galibiyetlerini almışlardı. Bundan sonra evinde Yeni Zelanda'yı ağırlayan Bangladeş, rakibinin kötü bir durumda olmasından en iyi şekilde faydalanadı ve tarihinde ilk kez üst düzey bir ülkeye karşı, bir seri kazanmayı başardı. Üstelik bunu yaparken, rakibine maç bile vermedi.

Pakistan ve Şike Skandalı

Kriket dünyasının en tartışmalı takımlarından biri olan Pakistan, bu seneyi de bolca spekülasyon, dedikodu, kendi içindeki hesaplaşmalar ve tüm dünyaca kınanmakla geçirdi. Tüm bunlar olurken sportif başarılarla şaşırtmayı da ihmal etmedi. Geçen sezonki kötü sonuçlardan sonra bir dolu yıldızını kah sebepsiz yere kah gerekçeli olarak kızağa çeken ekip, eli sıkıştıkça bu oyuncuları affetti. Sonuçta Shoab Malik, Muhammed Yusuf, Shoaib Akhtar ve en son da Younis Khan, sezonun bir yerinde takıma döndü. Bunun sebebi, biraz da mecburiyetti. Bu
yaz İngiltere'ye konuk olunan Testlerde, belki de Güney Afrika kaptanı Hansie Cronje'nin başı çektiği şike skandalından sonraki en büyük şike skandalı patlak verdi. Günlerce konuşulan olayın ardından, bahis mafyasından-bir aracı vasıtasıyla-para kabul ettiği ve oyunun bazı bölümlerini bilerek etkilediği rivayet edilen oyuncular Salman But-Muhammed Asif-Muhammed Amir üçlüsü halen krikete dönebilmiş değil. Durumları da belirsiz fakat Britanya merkezli News of the World gazetesinin elde ettiği ses kayıtları, hukuk karşısında tam anlamıyla bir ispat niteliği de kazanmadı. Tüm bu karmaşada İngiltere'ye karşı kazanılan Test ve ODI zaferleri, Avustralya'ya karşı, Twenty20 Dünya Kupası'nda, 'Hussey vakası'yla kaybedilen yarı finalin ardından gelen galibiyetler, Güney Afrika'ya kolay teslim olunmaması da Pakistan'ın ülke olarak kriket yeteneğini ortaya koydu. Elbette bu yazki İngiltere fatihi oyunculardan Zulqarnain Haider'in Dubai'de takımdan kaçıp, İngiltere'ye sığınması ve mafyadan tehdit aldığı için uluslarası kriketi bıraktığını açıklaması, ülkenin yüzünü kızartan gelişmelerdi.

Şampiyonlar Ligi

Bu yıl sonbaharda düzenlenen ve Güney Afrika'nın evsahipliği yaptığı Şampiyonlar Ligi' nde zafer, IPL şampiyonu Chennai Super Kings'in oldu. Matthew Hayden, Micheal Hussey gibi Avustralyalılarla, Hindistan kaptanı Dhoni, Murali Vijay ya da Suresh Raina gibi genç batsmanları barındıran kulüp, biraz da şansının yardımıyla, Güney Afrika şampiyonu Chevrolet Warriors'u devirdi ve 2.kez düzenlenen organizasyonun ilk Hindistanlı şampiyonu oldu. West Indies'den Guyana, en zayıf halka unvanını aldı, evsahiplerinden Highveld Lions ve Yeni Zelanda'dan Central District Stags erken elenmelerine karşın alkışlandı. Avustralya takımlarından Victoria gruplarda, South Australia'ysa yarı finalde elendi. Tendulkar'lı Mumbai Indians'la Anıl Kumble'li Bangalore hayal kırıklığıyla döndüler Güney Afrika'dan. Sri Lankalı Wayamba'ysa geçen seneden farksız, tatsız ve tuzsuzdu.


The Ashes ve Avustralya Spin Problemi

Herkes Avustralya'nın zorlanacağını bekliyordu ve İngiltere'nin tam 24 yıl sonra Ashes zaferini koruyacağını kimse rahat rahat söyleyemezdi. Halen bir maçı daha bulunan seride İngiltere, durumu 2-1'e getirmeyi başardı. Psikolojik hazırlığı çok önceden başlayan geleneksel Ashes'dan önce, Avustralya Ricky Ponting '5-0' yenmemiz bile mümkün demişti. Şimdi kaptanlıktaki geleceği oldukça karanlık. Yerine düşünülen Micheal Clarke da eleştirileri tam olarak göğüsleyebilmiş değil. Bunların arasında, Okcan Basat'ın son derece doğru tespitlerle blogumuzda kaleme aldığı 'Spin Sorunu', sonunda 41 yaşındaki falsolu atış kralı Shane Warne'un 3 yıllık emekliliğini bitirip, geri dönmesi ihtimalini gündeme getirdi. Bu seneki Ashes'ın sonunda geldiğimizde İngiltere zafer sarhoşluğunu yaşarken, Avustralya, kriketteki imparatorluğunun çatırdağını üzülerek kabul etmek zorunda kaldı.

Onların Vedaları

2010 her ne kadar keyifli maçlarla, güzel anılarla hatırlansa da özellikle iki büyük oyuncunun iç burkucu ama gururlu vedalarına sahne oldu. Shane Warne ve Anıl Kumble'yle birlikte, falsolu atış konusunda kriket tarihinde çığır açan Muttiah Muralitharan, Hollywood filmlerini aratmayacak bir senaryoyla, son test maçında ve son topunda 800. wicketını alıp, bu barajı geçen ilk adam olmanın onurunu yaşadı. Üstelik önümüzdeki dönemde, bu büyük rekora ulaşabilecek pek ciddi aday da ufukta gözükmüyor. Tabi akabinde de Sri Lanka'da Hindistan'ı mağlup etti. Tarihte hep atış stiliyle de tartışma konusu olan ve Avustralya ve İngilizlerden 'hilebaz' yakıştırmalarını alan Murali, test dünyasında veda etti;fakat Sri Lanka'nın evsahiplerinden biri olacağı 2011 Dünya Kupası'nda oynaması bekleniyor.

Tabi fazla seçme şansı olmayanlar arasında, ilk sırada Freddie 'Bloody 'Flintoff gelmekte. Ne yazıkki 2005 ve 2009 Ashes kahramanı allrounder, dizinden yaşadığı sakatlıkları yenemedi. Herkes onu, İngiltere formasıyla Dünya Kupası'nda görmeyi hayal ediyordu ama Andrew Flintoff, üzülerek de olsa vedasını açıklamak zorunda kaldı. İngiltere'yle Twenty20 Dünya Kupası'nı kaldıran Ryan Sidebottom da, büyük Güney Afrikalı hakem Rudi Koertzen gibi, emekliliğini ilan edenler arasındaydı.

Biraz Politika ve Son Söz

Bunların dışında, ICC'deki başkan değişikliğiyle Hindistanlı Sharad Pawar, görevi iki yıllığına devralırken, 2 yıllk ikinci başkanlık döneminden sonra başkanlığa yükseltilecek olan kişiyi seçmekte çok zorlanıldı. Avustralya, eski başbakanı John Howard'ı önerdi ama Asyalı ve Afrikalıların karşı çıkmasıyla, önce John Anderson ismi üzerinde duruldu, ardından da Yeni Zelanda Kriket Kurulu'nın eski başkanı Alan Isaac'da karar kılındı. ICC'nin önümüzdeki yılki öncelikleri arasında, kriketin yaygınlaşmasını sağlayıp popülerleşmesine yardım edecek kurallar üzerine çalışmak var. Özellikle 'Future Tours' ismi verilen ve kriketin geleceğini yakından ilgilendiren özel programın nasıl işleyeceğini biz kriketseverler de merakla bekliyoruz.

2010 biterken Caught&Bowled yazarları olarak bizler de, bugüne dek hem Eurosport2'deki yayınlarımıza hem de yazılarımıza yorumlarıyla katkı, bizlere destek verenlere teşekkür etmek isteriz. 2011'de, daha da doyurucu ve ilginç yazılarla karşınızda olmak dileğiyle.

Not: Burada ayrıntılı olarak değinilmeyen ancak yazı içerisinde bahsedilen hemen her konuya, eski blog yazılarımızda değinilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder