10 Ekim 2010 Pazar

T20 Serisi 2. Maç:Güney Afrika(194/6)-Zimbabwe(186/7)

Güney Afrika(194/6,Duminy 96*,Smith 46,Taylor 1/16),Zimbabwe(186/7, Taylor 59, Chibabha 59,Theron 2/27)

Güney Afrika,T20 tarihinde, ikinci kez karşılaştığı Zimbabwe'yi bir defa daha yendi ve seriyi 2-0'la kazandı.Kazandı kazanmasına da, yeteri kadar ikna edici miydi?
Bu sorunun cevabını verebilmek için Kimberley'deki maçın ikinci yarısına gitmek lazım. Fakat öncesinde, neler oldu, bunun için de para atışını Güney Afrika'nın kazandığını hatırlatmak gerekiyor. Kaptan Greame Smith hücum takımı olmayı seçti, beklenmedik bir gelişme yoktu görünüşe göre. Güney Afrika kadrosunda sakat Morne Morkel'in yerine, yine T20 Şampiyonlar Ligi'nden, Warriors'dan hatırladığımız Lonwabo Tsotsobe vardı. Bir önceki maçta iyi oynayamayan Ryan Mclaren'se yerini sol elli yavaş atıcı Robin Peterson'a bırakmıştı. Zimbabwe de Ed Rainsford'u, Shingirai Masakazda'yla değiştirerek hızlı atıcı departmanını biraz toparlamayı hedeflemişti belki de. Yıllar sonra yeniden limitli over maçı oynamaya hazırlanan Grant Flower(İngiltere koçu Andy Flower'ın ağabeyi)vize sorunu yüzünden Güney Afrika'ya gelememişti. Ancak Flower'ın ODI'larda görev yapacabileceğini hatırlatalım.
Zimbabwe, fazla oyuncu değişikliğine gitmedi belki ama, T20'lerde epeydir görmediğimiz bir şey yaptılar;maça bir offspinnerla başladılar: Prosper Utseya. Utseya da kendisine güvenenleri üzmedi ve Loots Bosman'ı ilk overda avladı. Bununla da kalmadı, T20 milli takımı kariyerine pek de iyi başlayamayan Colin Ingram'ı, bu kez 12'de dışarı gönderdi. Ardından, belki de Güney Afrika'ya maçı kazandıracak adam oyuna girdi: JP Duminy. Maçı izlemeyenler, onun 96'ya ulaşıp, T20 kariyerinde rekor kırması haberinden sonra, muazzam oynadığı izlenimine kapılabilirler, ama açıkçası ben, 'Ne zaman çıkacak?' diye, yaklaşık 10 over bekledim;çünkü çok tehlikeli toplara da girip, kötü vuruşlar yapmasına rağmen şansının yardımını kullandı. Yine de 100'e merdiven dayamak büyük başarıydı. Güney Afrika'nın çuvalladığı diğer bir konuysa, Duminy'e verilen yetersiz destekti. David Miller'ın 25'i bir yere kadar, ama Heino Kuhn'un oyundan çıkışı, 'Bir an önce bitsin bu işkence' diyen özensiz vuruşuyla geldi. Yine de Zimbabwe, belki de rakibe karşı etkili olabilecek en büyük kozlarını, Utseya ve Greame Cremer gibi spinnerlarını erkenden kullanmıştı ve son bölümde de Güney Afrika'nın 194'ünü engelleyemedi.
Bu skoru gören bir kriketsever, normalde maçı kapatıp, Avustralya-Hindistan Testi'yle ilgili haberlere döner. Bu stadyumdaki hücum rekorunun kırıldığı devreden sonra hücuma geçecek olan Zimbabwe ekibine, basitçe, mucize lazımdı.
Ne var ki kriket ve T20, garip bir oyun olduğunu yine gösterdi bizlere. Hele hele, daha 2. overda, Zimbabwe, açılış vurucusu Hamilton Masakadza'yı kaybedince, sonu çok zor gelecek bir maç oynandığı izlenimini yarattı. Fakat Güney Afrika, beklenen atakları bir türlü gerçekleştiremedi. Hızlı atıcılar Rusty Theron,Wayne Parnell, Lonwabe Tsotsobe aslında korkunç değillerdi ama rakibin son direnişini de kırmak için gerekli wicketlar bir türlü gelmiyordu. Bir önceki maçta da yıldızlaşan Chamu Chibabha, ilk yarıdaki atışlarıyla da dikkati çeken Brandon Taylor'la oluşturduğu ikiliyle, galibiyet için umut kapısını araladı. Özellikle powerplay'in bitmesiyle başlayan ve Kaptan Johan Botha'yla, Robin Peterson'un yönettiği spin attack, beklenen etkiyi yapamadı. Bu bölümden sonra, her overa 2 adet boundary sığdırmayı başaran Zimbabwe, iyiden iyi heveslenmişti. Hele hele, üçüncü spinner JP Duminy 11. overda rakibe 17 koşu verince, Zimbabwe, bir anda 106/1'e ulaştı. Kıyaslama yapacak olursak, Güney Afrika, ilk yarıda 92/3'teydi. Kabus, 13. overa kadar sürdü. Duminy'nin ilk yarıdaki şansı, Zimbabwe'de yoktu. Botha'nın atışında topu havaya gönderen Chibabha, güzel partiyi terketmek zorunda kaldı. Güney Afrika'nın yaptığı iyi fielding de, partide adeta 'Çok gürültü yaptınız' diyen komşu gibi, Zimbabwe'nin her hatasında kendisini gösterdi. Ardından Charles Coventry de fazla oyunda kalamayınca, maçın kaderi belirlenmişti. Bundan sonra Zimbabwe, kendisini zorlasa da, aldığı nefes yeteri kadar değildi ve boğuldu. Yine de 8 koşu farkla kaybedilen maç onlar için kötü değil. Güney Afrika'daysa özellikle Rusty Theron, yine iyiydi ve neredeyse, son anlarda Wayne Parnell'in atışlarıyla 'Hediye buyurunuz' diye sunduğu maçı kurtaran adamdı bana göre. Daha da önemlisi, Güney Afrika T20 takımı, yeni yüzlerle heyecan yaratsa da, Dünya Kupası'ndaki genel performansın üzerine çıkabilmiş değil. Fakat bir sonraki Dünya Kupası'na kadar, daha çok fazla zamanları var. Şimdi gözler, 15 Ekim Cuma günü başlayacak ODI serisine çevrilecek. Seride 3 maç var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder