4 Ocak 2012 Çarşamba

Kriketin 2011'i: 2. Bölüm

Yazının bu ikinci kısmında, şu sıralar Test serisi oynayan Güney Afrika, West Indies ve  Sri Lanka'yla beraber Yeni Zelanda, Zimbabwe ve Bangladeş gibi daha düşük profilli Test ülkelerinin yılına yer vermeyi düşündüm.

Öncelikle Güney Afrika'dan başlayalım. Onlar bu seneyi çok fazla test oynamadan geçirdiler. Ancak ODI sezonlarında sayılacak Dünya Kupası, yine gönüllerinde bir ukte olarak kaldı. Favori gösterildikleri turnuvaya yine çeyrek finalde; yine kendilerinden zayıf gibi gözüken bir Yeni Zelanada'ya elenmeleri oldukça acıydı. 'Kralın dönüşü'  yazısında da Okcan Basat'ın  bahsettiği gibi, Jacques Rudolph uzun bir aradan sonra yeniden Test takımına döndü ancak sene biterken, kadronun üst sıralarındaki yerini kaybetmişti bile. Güney Afrika, eğer bir ara dönem saman alevi değilse, harika bir seamer(bir hızlı atıcı türü) kazandı: Vernont Philander. Onu Şampiyonlar Ligi'nde izlemiştik;  Rakiplerin korkulu rüyası olmak bir tarafa, soy ismi gibi hayırseverdi.Fakat onun fitilini Avustralya yaktı. Söz konusu seri, Philander'in süper başlangıcına rağmen 1-1 bitti.

Sri Lanka'ysa bu seneyi yenilmesi zor ancak galibiyete ulaşması da hiç kolay olmayan bir Test takımı olarak bitirdi. Avustralya, İngiltere, Pakistan ve en son da Güney Afrika karşısında tatmin edici performanslar ortaya koymaktan uzaklardı ama neyse ki halen Kumar Sangakkara'ları ve Mahela Jayawardena'ları var ve test kurtarabilecek kapasiteye sahipler. Dünya Kupası'ndaysa büyük usta Muttiah Muralitharan takımıyla beraber finale kadar geldi ama karşılarındaki evsahibi, 90'lardan sonra bir daha bu sevinci yaşamasına izin vermedi komşusunun. Sene sonuna gelindiğinde takımın tek güvenilir atıcısı sol elli kavisli toplarıyla Rangana Herath olarak kaldı. Gizemli spinner Ajantha Mendis'in yıldızı daha da söndü. Gençlerden Angelo Matthews'un da iyi bir çıkış yakaladığını söyleyebiliriz. Takımın Avustralyalı koçu Trevor Bayliss gitti; yerine Avustralyalı bir başka adam; Geoff Marsh geldi. Kendisinin her iki oğlu da ülkelerinin milli takım oyuncuları. Sene biterken finansal problemler yaşadığını da öğrendiğimiz Sri Lanka Kriket Kurulu'nun, oyuncularına epey bir süredir ödeme de yapmadığı ortaya çıktı. Hatta Güney Afrika, sene sonu serilerinde konukseverliğini gösterip maddi yardım eli uzattı. Sri Lanka da hep başarısız olduğu bu topraklarda teşekkürünü, rakibini yenerek etti.


West Indies,  bir yeniden yapılanma döneminde geçirdi seneyi ve çok sevinemese dahi aldığı sonuçlarla, heyecan verici bir çok maç yaşadı ve yaşattı. Eski günlerinden uzak görüntüsüne geri dönüşü, Chris Gayle, Dwayno Bravo ya da Ramnaresh Sarwan gibi ülkenin en iyi oyuncularıyla değil, daha kaprissiz genç ama vasat kriketçilerle gerçekleştirmeyi hedefleyen Karayipliler, özellikle sene sonundaki Güneydoğu Asya serisinde zorlandı. Elde edilen tek Test galibiyeti Bangladeş'e karşı olsa da Hindistan karşısında bir beraberlik elde edilmesi, başarısız vurucu kadrosu için bir aşamaydı. Kardeşi  T20 liglerinde pahalı kontratlarla oynayadursun; Darren Bravo sezonun dikkat çeken adamı oldu West Indies için. Bir de yeni bir kavisli atıcı kazandılar: Sunil Narine.

Bir önceki sene Bangladeş, ODI serisinde Yeni Zelanda'yı paramparça ederken gülüyordu ama bu seneyi ağlayarak geçirdiklerini söyleyebiliriz. Dünya Kupası'nda elde edilen İngiltere galibiyetini bir kenara koyarsak Test statülerindeki yerin iyiden iyiye sorgulanır hale geldiği öne sürülebilir. Kötü geçen Zimbabwe serisinden sonra tüm sorumluluğu kaptan Shakib El Hasan'a yüklemek ve görevinden almak oyuncu açısından iyi ama ülke açısından kötü sonuçlara sebep oldu. Sonbaharda gerçekleşen West Indies ve Pakistan serilerinde doğru dürüst koşu alabilen bir kadro kuramadı. Güney Asya ülkesi ve hüsranla dolu bir seneyi sonlandırdı. Yine zor günlerde takıma sahip çıkan ve hem atıcı hem de vurucu performansıyla sırtlayan Shakib El Hasan'dan başkası değildi.

Bangladeş için çizdiğimiz olumsuz tabloyu Zimbabwe için düzeltebiliriz. Okcan Basat zaten Zimbabwe'nin kısa tarihi üzerine yazıp çizmişti; neredeyse gerekli her şey  orada var.(bkz) Bense, kendi görüşüme göre iyi bir yıl geçirdiklerini ekleyeceğim. Takımın lideri Brendan Taylor, ilerleyen yaşıyan rağmen harika işler yapmaya devam etti. Takımın problemi bana kalırsa vurucu performansında değil; atıcılarda. İyi bir test takımı olabilmak için wicket almak gerekiyor ve Zimbabwe'nin bulunduğu coğrafyayı düşünürsek de daha iyi hızlı atıcılara ihtiyaçları var. Yeni Zelanda ve Bangladeş gibi üst düzey statüde yer alan takımları yenebilmeleri toparlanma yolunda olduklarını gösteriyor. Zimbabwe'nin Test dünyasına dönmesi Afrika kıtası adına önemli.

Yeni Zelanda'ysa 2011'i olumlu geçiren takımlardan. Test takımıyla olmasa da ODI takımıyla hep mücadeleci bir ekip olmayı başaran Kiwiler Dünya Kupası'nda da yapacağını yaptı ve yarı finale kadar gelerek böyle turnuvaların takımı olduğunu gösterdi. Avustralya'yı 85'ten sonra Hobart'ta yenmelerinden daha büyük bir yılbaşı hediyesi alamazlardı. Üstelik maçı kaybetmeye çok yaklaşmışken. Ülke kriketini omuzlarında taşıyan adam Daniel Vettori'nin yeni yardımcıları var artık: genç ve hızlı atıcılar Doug Bracewell ve Tim Southee.

Kriketin ileri kapitalist dönemdeki gereksinmelere göre güncellenmiş versiyonu T20'de sezonun en önemli organizasyonu yine Şampiyonlar Ligi'ydi ve zafer yine evsahibi Hintlilerin oldu. Mumbai Indians, makus talihini yenip finale gelen Royal Challangers Bangalore'u yenerek mutlu sona ulaşırken Indians'dan Sachin Tendulkar; hiç oynamadığı turnuvanın sonunda kupayı kaldırırken şehri oturduğu yerden fethedip sembolik anahtarı teslim almaya gelen hükümdarlar gibiydi. Ona yönelik sevgi öyle büyük ki; herhalde ülkeyi 5 dolara Pakistanlılara satsa da 'Bir bildiği vardır' diyecekler bulunur.

Organizasyon düzeyindeyse pek çoklarını hayal kırıklığına uğratacak haberler ICC'den geldi. 2013'de başlatılması planlananTest Şampiyonası, 2017'ye ya da başka bahara kaldı. Bu şampiyonayla Test kriketinin makyajı tazelencekti ancak Uluslararası Kriket Kurulu; "Bizim o dönemde başka sponsporluk anlaşmalarımız, TV kontratlarımız varmış, işin içinden çıkamadık." dedi. Tabi bu açıklama, şampiyonanın önceden iyi planlamadığını bizlere söylemiş oldu. Kriketin daha düşük kademede yer alan Kanada, Kenya, İskoçya, Namibya ve Afganistan'ın başı çektiği gibi ülkeler, ODI formatındaki Dünya Kupası'ndan kendilerini dışlamaya çalışan ICC'ye karşı başlattığı direnişi kazandı ama T20 formatındaki Dünya Kupası'na katılım 12'yle sınırlandı. Aslında tam da dünyaya yayılmak üzere icat edilmiş bu formata katılan ülkelerin engellenmesi sanki bir parça çelişki içeriyor. ICC, kupanın prestijini koruma derdinde çünkü aradaki seviye farkının büyük olduğu  takımlar arasındaki sıkıcı ve tek taraflı maçlar spora zarar da verebilir.

Son olarak da  kurallar konusuna yer vermek istedim. Sene boyunca  UDRS adı verilen itiraz hakkı üzerine yapılan tartışma canlı kaldı. Bu sistem sayesinde -tenistekine benzer bir projeksiyonla- oyuncunun oyundan çıkıp çıkmadığına karar veriliyor. Dünya Kupası'nda İngiltere'den Ian Bell, bilgisayar analizine göre çıkması gerektiği halde hakem Billy Bowden, kimse tarafından bilinmeyen bir kuralı devreye sokunca oyunda kaldı. Hindistan kaptanı MS Dhoni de UDRS ve uygulanmasını eleştirmişti. Ona göre spor hakem hatalarıyla güzeldi ve öyle kalmalıydı. Nitekim Temmuz'daki İngiltere serilerinde yine Ian Bell'in runout'la oyun dışı kalışı bilgisayar tarafından tasdiklenmişti. Fakat MS Dhoni adeta şikayetini geri çekti ve Bell'i oyuna geri çağırdı. Sene sonundaysa Avustralyalı Micheal Hussey, yine Hindistan'a karşı oynanan seride haksız yere oyun dışı kaldı. Bu pozisyondan sonra isyan eden Avustralya, spora bilimsel yaklaşılması gerekliliği yönündeki görüşünü yineledi ve UDRS'in bir opsiyon değil, zorunluluk olduğunu belirtti. Dhoni de karşıt görüşünü tekrarladı.

Sonuç olarak krikette hareketli bir yıl daha geride kaldı. Olan biteni kısa özetlerle hatırlatmaya çalıştık. Kriketseverler olarak herkese mutlu bir yıl diliyoruz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder