Pakistan-Bangladeş, Pallakele
Sonuç: Pakistan 8 wicket farkla kazandı.
Öyle bir son turdu ki bugün koştuğu Bangladeş'in, ilk 400 metresini hıphızlı, sonraki 200'ü nefes nefese, son metreleriyse dil dışarda yürüyerek.
Pakistan'ı yenmeleri yetmeyecekti ya, o ayrı mesele. İlk maçta esaslı yenildiklerinden sebep, grubu aşmak için bu kez 36 koşuluk bir fark gerekiyordu ki bu olay gerçekleşmiş olsa, Bangladeş kriket tarihine altın harflerle yazılırdı.
Etkileyici bir başlangıç ve Shakib El Hasan; Bangladeş'in özeti bu. Yine tek başına sırtladığı takımı, Saed Ajmal, Muhammed Hafeez ve Shahid Afridi'nin falsolu atış şerrinden kurtardı solak allrounder. Hem de kendine özgü tarzından ödün vermeden. Hızlı atıcıların, hele Umar Gül'ün istisnai derecede kötü olması da kayda değer bir not olarak akıllarda kaldı. Kadrodaki yeri oldukça tartışmalı olan Yasir Arafat'sa, piyangodan üç wicket alarak bir sonraki maç için de biletini ayırttı belki. Sonunda Bangladeş, 175 koşuya yükseldi ki, batting yapmakta zorlanan bir takım için T20 içindeki kendi en iyi derecesini geliştirmek, bir başarıdır.
Ne var ki bu kazanımın altında yatan gerçek, biraz da saha koşullarının elverişli olmasıydı. Durumun bu halde bulunmasının kanıtı, Pakistan vurucularının rahatlığı olsa gerek. Imran Nasir'in 50'yi geçip, T20 kariyer rekorunu 72'yle yenilemesi bir yana, ilk topta yaşanan "wicket gelir mi?" heyecanından sonra bir daha böyle bir korku yaşamaması Pakistan'ın, maçın tadını tuzunu aldı götürdü. Bangladeş fielder'ı Hasan'ın yakalayamadığını toptan bahsetmiyorum; unutun gitsin.
Pakistan, ciddi bir tehlike hissetmeden, hızını da hiç düşürmeden 4 ve 6ları durmaksızın aldı. Sonunda kaybedilen 2 wicket da, zaten takım son 8'e yükselme vizesini aldıktan sonra geldi. Bangladeş'se yine hüsranı yaşadı. Kısacası Pakistan'ın batısı, eski doğusunu eledi; güneş, doğu'dan battı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder