Bugün "Yahu şöyle güzel bir maç izleyemedik, hepsi sıkıcıydı." diyenlerin kaçırmaması gereken bir gündü. Artık kostümlü provalar bitmişti ve gerçek anlamda turnuva başlamıştı. İlk olarak, daha bir tıfıl gözüken grubun(İngiltere, Sri Lanka, Yeni Zelanda, West Indies) maçlarıyla başladık.
Sri Lanka-Zimbabwe, Pallakele
Sonuç: Sri Lanka uzatmalarda kazandı.
Günün asıl ilginç sonucuysa bir sonraki maçtan çıktı. T20 Dünya Kupası tarihinde, İngiltere'yi İngiltere'de yenmiş bir takım olan West Indies, aynı tarifeyi Sri Lanka topraklarında da uygulayarak, turnuvadaki ilk galibiyetini aldı.
İlk devreye batting takımı olarak başlayan Karayipliler, Johnson Charles'ın şaşırtıcı performansı ve Chris Gayel'in liderliği sayesinde çok iyi başladı ve uzun süre wicket kaybı yaşamadı. Buna bir de Greame Swann'ın falsolu atışlarında etkili olması faktörü eklenince West Indies takımı için 190-200 arası hedefler olası gibi görüldü. Ne var ki araya giren kaptan Stuart Broad, ilk 100 koşuda wicket kaybı yaşamayan rakibin havasını bozdu. Gayle ve hayatının maçını oynayan Johnson Charles'a beklenen destek sürpriz bir isimden, tesadüfi vuruşlarla iyi bir alt sıra katkısı vermiş sayılabilecek Andre Rusell'dan geldi. İlk devre, West Indies'in 179 koşu aılşıyla bitti.
İngiltere'nin bugüne kadarki en başarılı T20 takibi 173'le yine West Indies'e karşıydı; yani bugüne dek hiç yapmadıkları bir şeyi yapmak zorundalardı. Fakat rakibe 2 avans wicket vermeyi de ihmal etmediler. Ravi Rampaul, turnuvada hattrick deneyen ama başarılı olamayan atıcılar arasına girdi. İngiltere, ilk overda koşu bile yapamadan C. Kieswetter-L. Wright gibi deneyimleri isimleri kaybetmişti.
70ve80li yıllarda, tam 15 sene Test Serisi kaybetmeyen West Indies, o zamanki hızlı atıcılarıyla "Windies" yani "Rüzgar gibi geçti" lakabını almıştı. Bu seferki atış kadrosuysa, toplam 4 spinnerla 16 over boyunca yavaş atış yaparak Slowindies, yani yavaş Karayipliler unvanını hak etti. Bu sayede rakibe habire uyku hapı veren West Indies'in uyutmayı başaramadığı isimler, 50'ye giden Alex Hales'se, çok hızlı koşu alan Eoin Morgan oldular. Slowindies'in uyuşuk alan savunması, yani fieldingi de İngilizleri heveslendirdi ve hiç "Çıkmaz" denilen yerden galibiyet çıkarak noktaya getirdi. Ne var ki son overda atışlara gelen Marlon Samuels, kendisiniden beklenmeyecek derecede iyi yavaş atışlar gönderdi ve İngiltere galibiyetin 5 koşu gerisinde kaldı. Bu arada, adeta kedi gibi sıçrayarak 4 koşuyu birden kurtaran Andre Russell ve 2 fazladan koşuyu engelleyen Darren Sammy, fielding'in kriket için önemini bir defa daha kanıtladılar. Bu arada Chris Gayle'in wicketlardan sonraki şovu, hatta hakeme yaptığı Mankading uyarısı da işin içine biraz Karayip eğlencesi kattı.
Sri Lanka-Zimbabwe, Pallakele
Sonuç: Sri Lanka uzatmalarda kazandı.
Pallakele stadı, zaten Bangladeş tecrübemizden de anladığımız üzere, sayıların nispeten daha kolay kazanılabildiği bir stadyumdu. Daha doğrusu falsolu atış yapan oyuncuların wicket almakta zorlandığı bir zemin gibi görünmüştü buradaki. Bu verilere rağmen, Yeni Zelanda karşısına spinner ağırlıklı bir kadroyla çıkan Sri Lanka, ilk devrede istediğine ulaşamadı. Uzun müddet sonra gerçekten derli toplu bir vuruş sırasıyla karşımıza gelen Yeni Zelanda'da, Rob Nicol ve Martin Guptill, son dönemlerdeki en iyi ortaklıklarıyla takımı 57'ye kadar rahat taşıdılar. Oyunun bu bölümünde, torpille milli takıma alındığı rivayet olunan gizemli falsocu Akil Dananjaya devreye girerek, kendisinden bir önceki gizemli atıcı ağabeyi Ajantha Mendis'in açıklarını bir güzel kapattı. Arada aldığı bir darbeyle, elmacık kemiğinde koca bir şişlikle maçı tamamlayan Dananjaya akılda kalıcı bir başlangıç olamazdı diye düşünüyorum. Takım halinde vasat batting yapan Yeni Zelanda'nın 190ları bulmasını engelleyen bir başka oyuncu varsa, o da Nuwan Kulasekara'ydı. Kritik dönemde Ross Taylor ve Jacob Oram'ın wicketlarını alan hızlı atıcı, alt sıranın da moralini bozdu. Yeni Zelanda, devreyi 174 koşu üreterek bitirdi.
İkinci yarıdaki senaryoysa gerçekten heyecan vericiydi. İlginç bir kararla ilk olarak atışlara offspinner Nathan McCullum'u getiren yeni Zelanda'ya, bu hatanın faturası ağır çıktı. Sadece ilk overda 17 koşu verdiler ve dengeyi tekrar toparlamakta çok zorlandılar. Sri Lanka'nın 3 silahşörlerinden Sanath Jayasuriya ve Tillakaratne Dilshan, T20'lerdeki 1000 koşu barajını aşarken, takımı da galibiyete taşıdıklarından emindiler. Kaptan Kumar Sangakkara gereksiz bir runoutla oyun dışı kaldığında dahi, Sri Lanka yalnızca 2 wicket kaybetmiş ve hedefin 60 koşu yakınına gelmişti. Ne olduysa bundan sonra oldu.
Oyuna geç denebilecek bir dönemde, taa 15. overda giren James Franklin, sol elli atışlarıyla rakibin dengesini bozdu ve gidişatı değiştirdi. Bu dakikadan sonra uyanan Daniel Vettori, panikleyen Sri Lanka'nın kolay koşu almasını engelledi ve kolay gözüken galibiyet bir anda zora döndü. Son overlarsa heyecan içinde geçti. Dilshan, turnvanın 100'üncü 100'ünü yaptıktan hemen sonra, gereksiz bir koşuyu zorlarken oyun dışı kaldı. Nispeten tecrübesiz sayılabilecek vuruculardan Thirrimane-Matthews ikilisi, son iki topta 5 koşu yakalama göreviyle karşı karşıya kaldılar. Yine de Thirrimane 4'ü yaparak galibiyeti 1 koşu yakına getirdi. Son topsa büyük heyecan yaşattı; sonunda Ross Taylor, elinden kaçırdığı topu adeta beyin gücüyle itti ve kaleye yönelip zamanında wicketı almasını sağladı. Maç berabere bitince, süper over denilen uzatmalara gidildi. Bu bölümde rakibine 8 koşuluk üstünlük sağlayan Sri Lanka, oldukça zor bir yoldan maçı kazandı ve son 8'e galibiyetle girdi. Yeni Zelanda'yı sevindirecek tek gelişme, ikinci yarıda, zor durumda, Tim Southee-Daniel Vettori-James Franklin önderliğindeki atıcı takım sayesinde gösterdiği direnç ve düşük averaj farkı oldu.
West Indies-İngiltere, Pallakele
Sonuç: West Indies 15 koşu farkla kazandı.
Günün asıl ilginç sonucuysa bir sonraki maçtan çıktı. T20 Dünya Kupası tarihinde, İngiltere'yi İngiltere'de yenmiş bir takım olan West Indies, aynı tarifeyi Sri Lanka topraklarında da uygulayarak, turnuvadaki ilk galibiyetini aldı.
İlk devreye batting takımı olarak başlayan Karayipliler, Johnson Charles'ın şaşırtıcı performansı ve Chris Gayel'in liderliği sayesinde çok iyi başladı ve uzun süre wicket kaybı yaşamadı. Buna bir de Greame Swann'ın falsolu atışlarında etkili olması faktörü eklenince West Indies takımı için 190-200 arası hedefler olası gibi görüldü. Ne var ki araya giren kaptan Stuart Broad, ilk 100 koşuda wicket kaybı yaşamayan rakibin havasını bozdu. Gayle ve hayatının maçını oynayan Johnson Charles'a beklenen destek sürpriz bir isimden, tesadüfi vuruşlarla iyi bir alt sıra katkısı vermiş sayılabilecek Andre Rusell'dan geldi. İlk devre, West Indies'in 179 koşu aılşıyla bitti.
İngiltere'nin bugüne kadarki en başarılı T20 takibi 173'le yine West Indies'e karşıydı; yani bugüne dek hiç yapmadıkları bir şeyi yapmak zorundalardı. Fakat rakibe 2 avans wicket vermeyi de ihmal etmediler. Ravi Rampaul, turnuvada hattrick deneyen ama başarılı olamayan atıcılar arasına girdi. İngiltere, ilk overda koşu bile yapamadan C. Kieswetter-L. Wright gibi deneyimleri isimleri kaybetmişti.
70ve80li yıllarda, tam 15 sene Test Serisi kaybetmeyen West Indies, o zamanki hızlı atıcılarıyla "Windies" yani "Rüzgar gibi geçti" lakabını almıştı. Bu seferki atış kadrosuysa, toplam 4 spinnerla 16 over boyunca yavaş atış yaparak Slowindies, yani yavaş Karayipliler unvanını hak etti. Bu sayede rakibe habire uyku hapı veren West Indies'in uyutmayı başaramadığı isimler, 50'ye giden Alex Hales'se, çok hızlı koşu alan Eoin Morgan oldular. Slowindies'in uyuşuk alan savunması, yani fieldingi de İngilizleri heveslendirdi ve hiç "Çıkmaz" denilen yerden galibiyet çıkarak noktaya getirdi. Ne var ki son overda atışlara gelen Marlon Samuels, kendisiniden beklenmeyecek derecede iyi yavaş atışlar gönderdi ve İngiltere galibiyetin 5 koşu gerisinde kaldı. Bu arada, adeta kedi gibi sıçrayarak 4 koşuyu birden kurtaran Andre Russell ve 2 fazladan koşuyu engelleyen Darren Sammy, fielding'in kriket için önemini bir defa daha kanıtladılar. Bu arada Chris Gayle'in wicketlardan sonraki şovu, hatta hakeme yaptığı Mankading uyarısı da işin içine biraz Karayip eğlencesi kattı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder